Heaven in Your Arms

Part 2 - Bölüm 29

Kei stresli ortamdan uzaklaşmanın da etkisiyle birkaç gün içinde rahatlamış, eski haline dönmüştü. Beraber uyumak, sevişmek, okulun gizli yerlerinde baş başa vakit geçirmek ikisine de çok iyi geliyordu. Bokuto da dönünce mükemmel olacaktı her şey.

Ama Bokuto zor günler geçiriyordu. Uzun süredir iyi bir gece uykusu uyumamıştı. Ya uykuya dalamıyor ya da kabus görüp uyanıyordu. Sevgililerini arıyordu o zaman, başka türlü nasıl sakinleşeceğini bilmiyordu. Gelmesine iki hafta kalmıştı ama kendini çok kötü hissediyordu. Yine uykusuz geçen bir geceden sonra sevgililerini aradı.

"Tatlım nasılsın?" Keiji'nin yumuşacık sesini duyunca gülümsedi.

"İyiyim, özür dilerim gece için." Birkaç saatlerini onunla görüntülü konuşarak geçirmişlerdi gece.

"Sorun değil tatlım iyi ki aradın. Uyandın mı bir daha?"

"Uyanmadım" duraksadı "Keiji?"

"Bebeğim?"

"Ben nasıl dayanacağımı bilmiyorum."

"Bo yapma böyle." diye mırıldandı sevgilisi.

Kei'nin sesini duydu "Bo tatlım."

"Tsukki'cim."

"Günlerdir hiç fotoğraf yüklemedin. Bugün öğleden sonra işlerin bitince biraz fotoğraf çekmeni rica ediyorum sayfa yöneticin olarak" kıkırdadı.

"Eskilerden koyarız."

"Hayır hazır farklı bir yerdeyken yeni fotoğraflar çekmen gerekiyor tatlım. Söz ver bana."

"Tamam söz."

"Ayrıca alışverişe falan çıktın mı hiç?"

"Yoo."

"Sevgililerine hiçbir hediye almadan mı geleceksin yani? Koalalı bir hoodie al bana."

Bokuto kıkırdadı, keyfi yerine gelmişti "Alırım tabii bebeğim. Ne istersen."

"Keiji'ye de al, ikimizin aynı olsun."

"Mhm tamam alırım bebeğim." Aslında sevgilisinin bir şey istemediğini, onun için söylediğini biliyordu ama yine de onlar için bir şey yapmak çok heyecanlandırıyordu onu. "Başka ne alayım hmm?"

"Kendine birkaç lens bak, makinen için."

"Tamam."

"Sende olmayan numaraları yazarım sana."

"Mhm alırım tamam" güldü.

"Şimdi dersine gitmen gerekmiyor mu?"

"Gerekiyor." İçini çekti "sizi seviyorum"

"Biz de seni seviyoruz tatlım görüşürüz."

Sevgililerinin dediklerini yaptı. Her gün ya fotoğraf çekmeye ya da alışverişe gidiyordu. Onlar için bir sürü güzel şey almıştı. Artık dönmek için gün sayıyordu.

Son günler gerçekten hızlı geçmişti. Uçaktaydı inmek üzereydi. Heyecanlıydı çok. Gece gitmiş olacaktı okula ama sevgililerinin onu bekleyeceklerine emindi. Şoför kapıda karşıladı yine onu.

00.19 BOKUTO Gelmek üzereyim

00.20 KEIJI Aşağıdayız Bo

00.20 BOKUTO Çok heyecanlıyım

00.21 KEIJI Biz de bebeğim

Beş dakika sonra girdiler okulun otoparkına. Arabadan indi koşarak ikisinin yanına geldi. İkisini de birer koluna çekip sıkıca sarıldı.