İkinci bölümün de sonlarına gelmek üzereyiz! Üçüncü part'ı yeni bir kitap olarak yayımlamayı düşünüyorum. Duyurularda da sormuştum görmeyenler için buradan da yazıyorum. Kitabın adını ya da kapağını belirlemedim daha. Heaven 2 olacak bu gidişle skjdkfjdkjf. Fikri olan varsa yorum ya da mesaj yazabilir. Tabii okumadığım kitabın adını ne bileyim diyeceksiniz, neyse. Karar verdiğim an hemen paylaşacağım üçüncü bölümü, sabırsızlanıyorumm!
Ertesi günün sabahını Keiji ile birlikte mutfakta geçirmişti Bokuto. Kei onlara katılmamıştı. Kendini öyle ortamlarda pek rahat hissedemediğini biliyorlardı. Temizliğe yardım etmişlerdi aşçıya ve temizlik görevlisine. İşleri bittiğinde birer sandviç hazırlayıp aşçının yaptığı kurabiyelerden alıp odalarına çıktılar.
"Keijii?"
"Efendim tatlım?"
"Hani şu gitmediğimiz kayalık vardı ya oraya gidelim mi? Söz çok dikkatli oluruz."
Keiji ona baktı, güvenli olup olmadığına emin değildi. "Çok dikkat edeceğiz ama."
"Söz söz söz!" heyecanla zıpladı yerinde.
Keiji güldü "Gel Kei'ye de soralım."
"Tatlııım!" Bokuto odaya daldı. Ama sevgilisi hiç iyi görünmüyordu. Elindeki telefona kırmak istercesine bakıyordu.
"Kei ne oldu?" Keiji telaşla geldi yanına.
"Tsukki'cim bebeğim." Bokuto da geldi.
"Tatlım bir şeye mi gerildin? Söyle bize."
"Annem aradı." dedi sessizce. "Bekliyordum zaten."
"Bir şey mi istedi senden? Gelmeni mi istedi?" Keiji onu kollarının arasına aldı.
"Hastaneden birkaç gün çıkacakmış. Beni evine çağırdı. Yanımda kal dedi."
"Sen ne dedin?"
"İstemiyorum dedim sinirlendi aniden tabii. Sustum bir şey söylemedim. İstemiyorum ama mecbur bırakacaklar. Kalmamı istedi birkaç gün."
"Ne zaman?"
"Birkaç hafta sonra. Nefret ediyorum orada olma ihtimalimden bile."
İkisi de çaresizdi, sarıldılar sevgililerine. "Bebeğim ben de yanında olamayacağım."
"Dokunmaya çalışacak bana." Sanki bedeninde küçülmüştü. Sevgililerinin kolları arasına saklanmış gibiydi "Dokunmasından nefret ediyorum. Bilmediğim bir yerde olmaktan da. Saçma sapan şeyler yapacak."
"O kadar kötü olmayacak bebeğim. Geçen yaz iki ay oradaydın."
"Çok kötüydü ama kimse yoktu evde. Annem hastanedeydi. Kardeşi de, teyzem de çalışıyordu. Çalışanlar falan vardı, odamdan hiç çıkmadım. Bu sefer beni görmek istiyor. Evde olacakmış işte. Onun hastalığı-" duraksayıp içini çekti "böyle dengesiz davranışlara neden oluyor, araştırdım. Ben ne yapacağımı bilmiyorum."
"Ama iki ay kalmanı istemedi, sadece birkaç gün bebeğim." dedi Keiji, onu biraz rahatlatması gerekiyordu.
"Aynı benim durumum gibi bebeğim. Bir süre dayanacaksın. Hem kısa sürecek. Ama sonra her şey yoluna girecek tatlım." Bokuto saçlarını öptü.
"Oradayken atak geçirirsem ne olacak?"
"Beni ararsın, zamanı uyarsa Bo'yu da ararsın. İlacını alırsın hemen tatlım. Sen tek başına bu atakları çok defa atlattın değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven in Your Arms
FanfictionKeiji yatılı okulda burslu okuyan bir lise öğrencisidir. Okula yeni gelen bir çocuk tüm hayatını değiştirecektir. Karakterler bana ait değildir. Tüm eser beş ya da altı cilt olarak tasarlandı. Her cilt 20-25 bölümden oluşacak. Keyifli okumalar dile...