A Time For Change (Türkçe Çeviri)

9.Bölüm - Duygular (Part 2)

Telif hakları yazara aittir.

Yazar: tessie55

Harry'den

Kahvaltı bittikten sonra babamı takip ettim. 

"Burada bekle, kitabı getireceğim."

Fazla beklememe gerek kalmamıştı. Babam kitabı verdikten sonra okumak üzere odama gittim. Tek istediğim şey ruh eşimi nasıl bulacağımdı. Diğer şeylerle sonra da ilgilenebilirdim. O yüzden içeriğine baktım ve eş kısmıyla ilgili olan yeri açtım.

Eş Bulma

Eşinizi bulduğunuzda onun herkesten farklı olduğunu hissedersiniz. Eşinizi bulmanız için bir kaç değişik yol var. Bir tanesi kokudur, eşinizin diğerlerinden farklı bir kokusu olduğunu hissedersiniz. Bu koku sizin için dünyadaki en iyi kokudur. Diğer yol ise dokunmaktır, eşinize dokunduğunuzda bedeninize bir elektrik yayılır. Bunlar eşinizi belirlemek için iki büyük yoldur. Şimdi diğer yollara bakalım. Çoğumuzun eşlerinin türleri başka şeylerdir. Eşinizin sıradan bir büyücü ve muggle olması çok nadir rastlanan bir şeydir. Ne tür bir yaratık olduğunuzu biliyorsanız, hangi yaratıkla birlikte olacağınızı çözebilirsiniz.

Yılanlar (Genel olarak), (Farklı örnekler için sayfa 117'ye gidin) - Diğer yılanlar, deniz halkı, periler ve Dark Veela.*

Timsah (Az yaygın) - Kneazle**, periler, kurt adamlar ve deniz halkı.

Kertenkele (Genel olarak) - İnsan başlı atlar, örümcekler ve periler.

Ejderha (Nadir) - Dark Veela, Imp(medyada görseli var), Anka kuşu ve vampirler.

Daha fazla bilgi için sayfa 115'e gidin. Bunlar eşinizi bulmanız için belli başlı yollardır. Bu süreci okumak için 146'ya gidin.

Pekala, yararı olmuştu. Eşimi bulmamın küçük bir kısmı olsa da şimdilik baya bir şey öğrenmiştim. Hermione'den eşimi bulmam konusunda yardım isteyebilirdim. Demek istediğim zaten yardım teklif etmişti. Her neyse şimdi gidip Snape'i bulmalıyım. Benden nefret ediyor bu şekilde daha iyi öğrenebilirdim.

-Daha sonra-

Snape'i iksirlerle uğraşırken bulmuştum. Onu burada bulduğuma şaşırmamıştım. Bütün odayı duman kaplamıştı.

"Kapıda durmak yerine daha iyi işlerle uğraşabilirsin." dedi Snape yumuşak bir tonda. Bu ton beni hayrete düşürmüştü. Her zamanki kullandığı tondan farklıydı, hani şu "İnsanların benden korkmasını istiyorum bu yüzden bu tonu kullanacağım." olan.

"Pekala efendim, bugün ne öğreteceksiniz ?" dedim yanına giderken.

"Baban bana birkaç iksir listesi verdi. Bunları nasıl yapacağını öğreteceğim. Birkaç gün sürecek yani hazırlıklı ol." dedi.

"Tamam efendim."

"İlk iksirimiz için malzemeler burada yazıyor. Bunları getirir misin lütfen ?" O az önce lütfen mi dedi ? İşte bu garipti. Listeye baktım ve ihtiyacımız olan şeyleri almaya başladım. Masaya koydum ve Snape'in işini bitirmesini bekledim. İşini bitirdiğinde bana baktı.

"İhtiyacımız olan her şeyi getirdiğine göre artık başlayabiliriz."

-Biraz sonra-

İksirin yarısına gelmiştik ki sıcaklıktan neredeyse ölecektik. Çoktan kollarımı sıvamıştım ama yine de çok sıcaktı. Böylece tişörtümü çıkartmaya karar verdim. Eğer Snape bunla ilgili problem yaratırsa bir anlaşma yapabilirdim. Asıl şaşırdığım ise Snape'in bana bağırmamış olmasıydı. İksiri yaparken iyi iş çıkarıyordum.Gerçekten şaşırtıcıydı.

İksiri karışmam gerekiyordu. Ya düzgün bir şekilde yapacaktım ya da bütün çabalarım boşa gidecekti. Karıştırmaya başladığımda iksir fokurdamaya başladı. Açıkcası bunu beklemiyordum. Snape'in arkamda olduğunu hissettim. Elini benimkinin üzerine koydu. Elimin titremesi durmuştu, iksiri birlikte karıştırıyorduk.

Her şey yolundaydı. Biraz daha yaklaştı. Arka tarafım ön tarafına değiyordu. Tişörtünü ne ara çıkarmıştı ?! Karın kaslarını hissediyordum ve görünüşe göre kolları da çok güçlüydü.

Daha da yaklaştı, ürkütücüydü. Demek istediğim bu neydi ? Panik olmaya başlamıştım. Ondan kısa mıydım ? Burası iyicene sıcak olmaya başlamıştı. Nefes alamıyordum. Dışarı çıkmam gerekiyordu. Ne olduğunu anlamak için dışarı koştum.

—————————

Snape'ten

Ray'i beklerken zamanımızı fazla almayacak bir iksir bulmaya çalışıyordum. Bulduğumda yapmaya başlamıştım.

"Kapıda durmak yerine daha iyi işlerle uğraşabilirsin." dedim yumuşak bir sesle kapıda durduğunu anlayınca. Eşimi korkutmak istemiyordum.

"Pekala efendim, bugün ne öğreteceksiniz ?" diye sordu yanıma gelirken.

"Baban bana birkaç iksir listesi verdi. Bunları nasıl yapacağını öğreteceğim. Birkaç gün sürecek yani hazırlıklı ol." dedim. Hazırlıklı ol derken benimle birlikte zaman geçirmeye hazırlıklı ol demeye çalışmıştım.

"Tamam efendim."

"İlk iksirimiz için malzemeler burada yazıyor. Bunları getirir misin lütfen ?" dedim ve listeyi ona verdim. Bu zaman zarfında üzerinde çalıştığım iksiri bitirecektim. Bittiğinde Ray istediklerimi masaya koymuştu.

"İhtiyacımız olan her şeyi getirdiğine göre artık başlayabiliriz."

-Biraz sonra-

İksirin yarısını yaptığımızda Ray'in sıcakladığını fark ettim. Bu iyi değildi. Demek istediğim kollarımı zaten sıvamıştım ama çok sıcaktı. Ray'in tişörtünü çıkardığını gördüm, bende çıkarmaya karar vermiştim. Tişörtsüz de çok iyi görünüyordu.

Ray iksiri iyi yapıyordu. Şaşırtıcıydı. Artık karıştırması gerekiyordu. Ya düzgün bir şekilde yapacaktı ya da bütün çabaları boşa gidecekti. Yakınına giderek izlemeye başladım. Karıştırmaya başladığında iksir de fokurdamaya başladı. Beklediğimiz bir şey değildi. Arkasına geçtim ve nasıl karıştırdığını izlemeye başladım. Yanlış karıştırıyordu. Elimi elinin üzerine koydum. Ellerinin titremesini engelledim ve birlikte karıştırmaya başladık.

İksir oluyordu bu da bana yardımcı olmuyordu. Daha da yaklaştım. Tam arkasındaydım. Vücudu muhteşemdi. Yumuşacıktı. Daha da yaklaşmaya ve kendimi bastırmaya karar verdim.

Biraz paniğe kapılmıştı neyse ki fazla değildi. Mirasını aldıktan sonra bile ondan daha uzundum. İçerisi daha da sıcaklamıştı. İyicene panik yapmaya başlamıştı. Hemen ardından koşarak odadan çıktı.

Çevirmen Notu:

*Dark Veela: Yarı insan yarı siren olan cadılar. Bkz: Harry Potter ve Ateş Kadehi'nde Üç Büyücü Turnuvası için gelen Beauxbatons Sihir Akademisi'nin kızları.

**Kneazle: Görünüm olarak kedilere benzeyen sihirli yaratık. Bkz: Crookshanks.