Telif hakları yazara aittir.
Yazar: tessie55
Ertesi sabah oldukça garipti. Snape'le ilgili çok garip rüyalar görmüştüm. Rüyalar gerçekten çok garipti ve onlar hakkında düşünmek istemiyordum. Bugün daha enerjik hissediyordum. Nerede olduğumu hatırlayınca, kendimi bugün için hazırladım.
Kahvaltıda ölüm yiyenlerin toplantısına katılmaya karar verdik. Beni Voldemort'un oğlu, Hermione'yi ise yeni ölüm yiyen olarak tanıtacaktık. Ayrıca işaretini de alacaktı. Toplantı saat 7'deydi ama Bay Malfoy ve Draco ile birlikte erkenden gitmiştik. Voldemort toplantıdan önce ayrıcalıklı adamlarının öğrenmesini istiyordu, hatta belki de Hermione yanlışlıkla Draco'ya çarpabilirdi.
Karanlık sanatlar eğitimimize bugün başlamayacaktık, önce binayı dolaşmak istiyorduk. Snape'de bizimle gelecekti, belaya bulaşmadığımızdan emin olmak istiyordu. Evin çevresini dolaşmıştık, ilginç bir şey yoktu; muhtemelen olmayacaktı da çünkü evde giremeyeceğimiz bir sürü yer vardı. Evin bir kısmını dolaştıktan sonra biraz öğle yemeği yedik. Az olması iyi bir şeydi çünkü midemin daha fazlasını kabul edeceğinden şüpheliydim.
Öğle yemeğinden sonra Hermione ile kütüphaneye gittik ve birkaç ilginç kitap bulduk. Kitap işkencesini neredeyse bitirmiştim ki bir ses duydum. Sonrasında gördüğüm şey ise yüzüme bir asa tutulmasıydı.
"Onu kullanmayı düşünmediğini umut ediyorum Lucius." dedi babam. Bunu babamdan duymak garibine gitmişti.
"Lordum, Harry Potter çalışma odanızda oturuyor." dedi Lucius.
"Ayrıca muggle arkadaşı da burada." dedi Draco. Draco'nun bulanık yerine muggle dediğini fark ettim.
"Çalışma odamda kimlerin olduğunu görebiliyorum." dedi babam tehditkar bir tonla. Lucius elindeki asayı indirirken solgun görünüyordu.
"Lucius ve Draco, oturun. Konuşmamız gereken şeyler var." dedi babam. Lucius masanın yanındaki bir sandalyeye, Draco ise Hermione'nin oturduğu kanepeye oturmuştu. Oraya oturmasına sevinmiştim. Voldemort'ta karşıma oturdu.
"Lordum, acaba neden Potter ve Bayan Granger'ın burada olduğunu sorabilir miyim ?" dedi Lucius.
"Sizden erken gelmenizi istememin nedeni bu. Harry, Potter değil, hatta ismi Harry bile değil. O benim oğlum Ray Tom Eaton Riddle." dedi babam. Anlamaları için birkaç dakika izin verdi.
"Demek senin ve Elizabeth'in çocuğu. Ama bize öldüğü söylenmişti." dedi Lucius. Şok olmuş görünüyordu.
"Evet biliyorum. Hepsi Dumbledore'un planı. Bu bile tek başına ölmesini istemem için bir sebep. Her neyse, Ray ve Hermione artık bizim tarafımızdalar. Bu akşamki toplantıda Ray'i oğlum, Hermione'yi de yeni ölüm yiyen olarak tanıtacağım. Ayrıca işaretini de alacak." dedi.
"Bunu yaptığınız takdirde çok büyük bir risk altına girmiş oluruz. Bütün ölüm yiyenlerin bunu kabul edeceğini zannetmiyorum, Lordum." dedi Lucius.
"Kabul etmek zorundalar."
"Kabul etmelerini sağlayacağız." dedi Hermione.
"Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun Granger ?" dedi Draco.
"Merak etme." dedi. Kendimizi nasıl kabul ettireceğimize dair fikirlerim vardı.
"Şimdilik bilmeniz gerekenler bunlar. İkiniz gidin ve kendinizi hazırlayın." dedi babam. Ardından ikiside odayı terk etti.
"Kendimizi nasıl kabul ettireceğimiz hakkında fikrin var mı Hermione ?"
"Ray, işkence hakkında kitaplar okuyoruz. Birkaç büyü öğrenelim ve onları bu gece gerekirse kullanalım." dedi Hermione.
"İyi fikir ama önce alıştırma yapmamız gerek." dedim.
"Kılkuyruk'u kullanabilirsin. Severus'u da yardım için çağırın. En iyi işkencecilerden biridir." dedi babam.
"Efendim, alıştırma yapmamız için bir alan var mı ?"
"Bodrumda yapabilirsiniz. Severus size neresi olduğunu gösterir. Bende Kılkuyruk'a sizle orada buluşmasını söyleyeyim." diye cevap verdi babam.
Snape'i bulmaya gittik. Onu bulduğumuzda Hermione'nin fikrini söyledik, o da kabul etti. Ardından hep birlikte bodrumun yolunu tuttuk.
Toplantıya kadar iki saatimiz vardı. Snape bizi durduğunda bir saattir alıştırma yapıyorduk.
"Siz ikiniz, doğru yapmıyorsunuz. Bütün sinirinizi ve öfkenizi büyüye yansıtmanız lazım. İkinizde birkaç dakika boyunca sizi sinirlendiren veya kızdıran her neyse veya her kimse onu düşünün. Ardından bütün sinir ve öfkenizle birlikte tekrar deneyin." dedi Snape.
Dumbledore'u ve annemi öldürdüğünü düşünmeye başladım. O sırada Hermione büyüsünü yapmıştı. Acı verici görünüyordu. Sonra bir ara unutmadan neyin veya kimin onu bu kadar öfkelendirdiğini sormalıydım. Büyüsünü bitirdiğinde Snape etkilenmiş görünüyordu. Tekrardan Dumbledore'u, annemi ve hayatıma yaptıklarını düşünmeye başladım. Düşündükçe sinirim artıyor, bu da büyüme yansıyordu. Aslında büyüyü yaptığımı bile fark etmemiştim.
"Ray, dur !" Hermione'nin bağırdığını duydum. Hemen durdum. Kılkuyruk hareket etmiyordu. Snape yanına gitti ve nabzını kontrol etti. Şok olmuştu.
"Ölmüş." dedi Snape. Öldürmenin verdiği şok ile yere oturdum.
"Ray, onu büyüyü söylemeden öldürecek kadar güçlü olmalısın." dedi Hermione.
"Onun bu gücü karşısında şaşırmadım. Ebeveynlerinin ikiside çok güçlüler. Birini öldürecek kadar nefretini katıp işkence büyüsü yapabiliyor. İnsanları hayatta tutacak şekilde tasarlandı, böylece işkencelerine devam edebilirsin."
"Büyüye ihtiyacımız olacağını sanmıyorum. Onu gösterebiliriz. Karanlık tarafta olduğumuzun kanıtlamak için yeterli. Ayrıca karanlık sanatları öğrenmek için de çok istekliyiz." dedi Hermione.
"En azından bir büyüde usta olmanız iyi bir şey. Ceset bir çok ölüm yiyen için şüphe bırakmayacak ama tabikide bazıları sadakatinizi sorgulayacaklardır." dedi Snape.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Time For Change (Türkçe Çeviri)
FanficA Time For Change hikayesinin çevirisidir. Çeviri hiç bir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. Telif hakları yazara aittir. Yazar: @tessie55 Snape/Harry(Snarry) hikayesi.