If this was meant for me, why does it hurt so much?
And if you're not made for me, why did we fall in love?
If I'm not mistaken, then I was the last to know.
And if you return for me, I'd never want for more.
[jeongsung]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Anne evde o cadı varken hala nasıl-"
"Of anne."
Jeongin sinirle telefonu kapatırken kahvesi çoktan soğumuştu. Yine de içti.
"Kadın resmen anlamıyor beni."
"Hayır bak-"
Elini, oradan oraya sallayan -temelde faşist görüşlerini ilkeselmiş gibi gösteren- siyasetçilere taş çıkaracak bir jestle masaya koydu.
"Ben altı senedir ayrı yaşıyorum onlardan aile evine dönüp nasıl ders çalışma ortamı tasarlayacağım kendime?"
"Annen hazırlık kursunun olduğu yerde kalabileceğini söylemişti yalnız, sen kabul etmedin."
"Çünkü çok masraflı, hem kira hem kurs, zaten istifalıyım."
"Burada da masrafın var." dedim yanaklarımı şişirip.
Sadece ben senden kira almıyorum salak.
"Daha az ama." dedi gözlerini hızlı hızlı ovalayıp.
"Hem sen varsın burada."
Dediği ile masaya baktım. Önemli bir kamu sınavını kazanmıştım ve stajım bitince de atanacaktım. Aslında burada olmayacaktım temelde.
Ve temelde bu düşünce bana saldırdı ve bu düşüncenin de faşistçe olduğuna kadar verdim o anda.
Ve çünkü bence sevgime uzanan tüm eller kırılsındı.
"Jisung?" Jeongin'in yarı otoriter ve yarı gevşek sesi kafamın içindeki yirminci yüzyıl politik savaşından beni çekip çıkardı.
"Efendim."
"Kalk markete gidelim evde yiyecek hiçbir şey kalmamış."
Soğuk kahvesinin dibini de içip beni de yemek masasından kaldırırken tek boş günümü Jeongin ile alışveriş yapmaya harcadım.
Kendi evinde kız kardeşinin olması sebebiyle evimde keşfedilmemiş bir asalak türü olarak yaşayan Yang Jeongin on kiloluk pirinç torbasını arabaya koyarken kollarına bakmak ve ensesine bir tane geçirmek arasında kalmıştım.
"O kadar pirinci kim yiyecek israfçı köpek?"
"Ya uzun zaman yeriz işte."
"Sürekli markete mi geleceğiz Jisung?"
"Jeongin." dedim derin bir nefes alıp.
"İki ay sonra gideceksin."
İki ay sonra gideceğim.
"O sadece sınav tarihi daha bunun güvenlik soruşturması var üstüne kadrolar açılacak en az dört ay daha ver sen bana."
