"Bir iki üç, dön!"
Jimin, kulağına dolan eğitmenin sesiyle hızlıca döndü. Patenlerin çıkardığı ince ses kesilirken, havalandığı ve yere indiği süre kısmında bir sessizlik olmuştu. Ardından yere iniş sesi.
Beklentiyle Hoseok'a baktı.
"Olmuyor Jimin. Korkuyorsun."
"Her zaman üçlü dönüş yapmıyorum ki." Diye mırıldandı Jimin. Morali bozuk bir şekilde onun yanına ilerledi.
"Sana kızmıyorum.'' dedi Hoseok önünde ki trabzana dirseklerini dayadı.
''Biliyorum. Ama moralim bozuluyor işte.'' Göz ucuyla pistte üçlü dönüş yapan Jin'e baktı. Keşke bütün hareketleri onun kadar kusursuz olsaydı. Hayatında onun kadar güzel kayanı görmemişti. Hoseok gencin bakışlarını fark etti.
''Jin bu işe yıllarını verdi Jimin.'' diye araya girdi. ''Kendini onunla kıyaslamıyorsun değil mi?''
Jimin yorgunca kafasını sallayıp bakışlarını ondan çekti. ''Tabiki kıyaslamıyorum. O çok iyi Hoseok.'' Aralarında yaş farkı olsa da senelerdir ona ismiyle hitap ediyordu.
''Ve benim tek isteğim ilerde onun gibi olmak.''
Jin usulca kayarak onların yanına geldi ve küçük kardeşine arkadan sarıldı. Jimin bu temas ile gülmeden yapamadı.
''Çok iyiydi.'' dedi Hoseok üçlü dönüşü kastederek. Jin nefes nefese kafasını salladı.
''Yine de üzülüyorum.''
''Neden?'' dedi Hoseok ona su şişesini uzatırken.
''Jimin hareketi kavradığında benden daha iyi olacak.''
Jimin utanarak onun koluna vurdu. ''Kes şunu.''
Jin gülerek ondan ayrıldı ve su şişesini kafasına dikti. Jimin onu süzmeyi kesip önüne döndü ve derin bir nefes aldı. Ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalıştı.
''Bir daha deneyeceğim.''
''Haydi!'' dedi Hoseok onu cesaretlendirmek adına.
Jimin ile dokuz senedir beraberlerdi. Onu artık avucunun içi kadar iyi biliyordu. Bu çocuğun bu pistte yapamayacağı şey yoktu. Sadece kafası doluyken yeteneklerini göstermeyi bilmiyordu. Hoseok buna alışmıştı ve bu gece çocuğun kafasını dağıtacaktı.
x
''Amca?''
Jimin postacı çantasını çıkarıp koltuğa bıraktı. Amcasının bugün evde olduğunu biliyordu. Hoseok ile konsere gideceklerdi ve ona haber vermesi gerekiyordu.
''Mutfaktayım!''
Jimin duyduğu ses ile mutfağa girdi. Amcası her zaman ki gibi mutfak masasına dosyalarını yığmış çalışıyordu. Jimin buna alışmıştı. Amcası matematik öğretmeniydi ve her sınav haftası evin içi savaş alanına dönerdi.
''Oov,'' dedi Jimin masaya bakarak. ''Sınav haftası ne ara geldi?''
''Maalesef geldi.'' dedi Namjoon kağıtlara göz gezdirerek.
''Yardım ister misin?''
Namjoon gözlüğünü çıkardı. ''Hayır canım, aç mısın? Bugün dışardan söyleyeceğim.''
''Hoseok ve Jin'le konsere gidiyoruz amca. Sana haber vereyim diye geldim. Sen de gel derdim ama,'' dedi ve üzüntüyle kağıtlara baktı.
''Sorun değil Chim. Güzel eğlen ve lütfen alkol alma.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Find Your Ice Spirit || Vmin
FanfictionJimin, sorunlu aile hayatıyla uğraşmaktan çok yorulmuştu. Üstelik homofobik bir anneyle yaşamak onu sandığından fazla zorluyor, kendini her seferinde buz pistine atarken buluyordu. Ama bilmiyordu. Kafasını dağıtmak için konserde karşılaştığı, ona as...