|Ben Aşığım|

761 65 34
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jimin farkındaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jimin farkındaydı.

Annesinin onu sürekli insanlara güzel göstermeye çalıştığının, amcasından asla haz etmediğinin ve hayatını eline almaya çalıştığının farkındaydı. En başından beri. Fakat ona hayır diyemiyordu. Diyemezdi. Aile kavramını annesi karşılarken, nasıl hayır diyebilirdi? Onu kaybetme korkusu tüm vücudundaydı. Ya bir gün annesi onu sevmeyi bıraksaydı? Ya artık onu, güzel oğlum, diye sevmeseydi?

Ama amcası, fark etmeden onun kırmızı çizgisi olmuştu. Annesi, ikisi arasında bir seçim yapması gerektiğini söylediğinde, Jimin kendini karanlık bir odada gibi hissetmişti. Amcasını bir daha görememek, onunla vakit geçirememek onun için kör olmakla eşdeğerdi.

Jimin amcasını seçti.

Annesi, belki de hala onun kinini taşıyordu. Belki de o tokat, o senelerin kiniydi.

"Bay Park, hoşgeldiniz." Dedi beyaz gömlekli kadın. Her hizmetçi gibi saçlarını ensesinde sıkı bir topuz yapmıştı.

"Merhaba, annem-"

"Jimin, ah bebeğim!" Merdivenlerden inen annesi, neşeyle şakımıştı. Garip, diye düşündü Jimin. Uzun süredir arayıp sormayan kadın nasıl bu kadar rahattı?

Jimin içeri girdi. Annesi merdivenleri bitirince sımsıkı sarılmıştı. Üstünde beyaz, düğmeli bir elbise vardı. Saçlarını jilet misali dümdüz yapmış, yüzüne ise dizilerde zengin diyebileceğiniz kadınlar kadar gereksiz bir makyaj yapmıştı.

"Hoşgeldin! Niye kapıda dikiliyorsun?" Kadın ezici bakışlarını çalışanına çevirdi. "Ne diye bekletiyorsun kapıda?"

"Daha yeni geldim anne. Seni sordum." Diye araya girdi. Yoksa daha çok çemkireceğini biliyordu.

"Neyse." Dedi kadın. Küçük bir gözdevirme hareketi ile oğluna döndü ve yüzünü bir gülümseme kapladı. "Mina bahçede. Sabahtan beri seni soruyor." Bir yandan yürüyor bir yandaň konuşuyordu kadın.

İçinden gelmese de gülümsemeye çalıştı Jimin. Mina doğduğundan beri ona ısınımamıştı. Kendine bazen küçük bir çocuğun ne zararı olabilir, neden böyle hissediyorsun diye kızıyordu.

Find Your Ice Spirit || VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin