7.BÖLÜM "GÖZYAŞI"

3.8K 126 43
                                    

Gözlerinde gördüğüm saliselik şaşırma, yerini tekrardan ifadesizliğe bıraktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gözlerinde gördüğüm saliselik şaşırma, yerini tekrardan ifadesizliğe bıraktı. Canımın acısınını artık hisetmeyişim ne acıydı. Ellerimi Demir'den çekip, yere koydum başımı aşağı eğip önümü kapayan saçlarımı umursamadan sesiz sesiz gözyaşlarımı akıttım. Yıllar sonra ilk defa dudaklarımdan sesiz fısıltıyla döküldü, özlediğim kelimeler.

"Canım çok yanıyor anne..."

Döktüğüm sesiz haykırışım daha çok ağlamama neden olunca, kolarımda derman kalmadığını anladım. beton zemine düşecekken, Demir'in ellerini kafamın altında hissettim. Sesli alıp verdiği bir kaç nefesten sonra, beni kucağına aldı.

Beni bırakmasını, dokunmamasını, uzak durmasını, bağıra çağıra dile getirmek istesemde, bunu yapacak mecalimin olmadığı gibi, buna izin verenin de, bir nefeste kabul edenin de, kendim olduğu gerçeği bir tokat gibi çarptı suratıma.

Hissizleşen bedenim bir put gibi kucağında kalmıştı. Kapıya ayağıyla vurunca hemen açıldı. Burnuma dolan temiz havayla azıcıkta olsa yaşadığımı hissettim.

"Topla birazdan geleceğim hesap kesmeye."

Demir'in sert sesi, kucağında kendimi daha fazla kasmama neden oldu. Allah'ım bu nasıl bir korkuydu böyle?
"Tamam abi."

Duyduğum ses yabancı gelmiyordu artık bana. Ulaş her zaman ki gibi, Demir'in emirlerine koşulsuz şartsız uyuyordu. ellerimi kucağımda birleştirip küçülebileceğim kadar küçülmeye çalıştım. Demir eve doğru ilerlerken, gözlerim bahçede tur atı yaşadığım şeylerin hayali hızlı bir şekilde kafamın içinde yayınlandı. Gözlerimden sıcak yaşlar akarken sıkı sıkı kapattım yeşillerimi, belki kapatırsam yaşadıklarımı da unuturdum düşüncesiyle.

"Aç gözlerini, indireceğim seni."
Duygudan yoksun sesini duymamla, gözlerimi yavaşça açtım. Hangi ara geldiğimizi bilmediğim Demir'in yatak odasındaydık. Ayaklarımın beni taşıyacağından emin bile değildim. Yatağa otur pozisyonda beni bırakınca, göz altından yüzüne baktım. Yüzü ifadesiz siyahları kararmış, kısık gözlerle bana bakıyordu. Bakışlarımı hızla yere indirdim.

"Duş al sonra da uyu. Benim biraz işlerim var, bir saate gelirim."

Tekrardan bedenimi ürküten sesini duymamla, başmı kaldırdım. Son kez tükenmiş bedenime bakıp, odadan çıktı. Kapanan kapıya, bomboş Bakışlarımı diktim. Olanları sorgulamak, yaşadıklarıma anlam vermek, şimdi ne olacak sorusuna deli gibi cevap bulmak istesemde, Kafam dolmuştu sanki. Bir şeyleri düşünmek bile yorgun bedenimi daha çok yoruyordu şu an. Bedenimden geçen ani ürpertiyle, ayaklarımı hızla yerden çektim. Yatakta geriye doğru kayarak başlığına yaslandım.

Çok korkuyordum, sanki o şeyler buradaydı. Ya kafesten kaçıp eve girerlerse? Korkudan akan yaşlarım her saniye hızlanıyordu. Deli gibi sürekli etrafıma bakıyordum. Sanki her an bir yerlerden çıkacaklardı. Çarşafı sıkı sıkı tutup korkumun geçmesini beklemeliydim. Sakinleşmem lazımdı.

SİYAHIN GÖLGESİNDE  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin