Kulakları çınlıyordu haberi aldığından beri. Gelenlerin anlattıklarını dinlerken, olayı öğrenen Jungkook'un çağırdığı ambulans herkesin durumunu kontrol ederken, dayısı ve Jiwoo'nun Güneş klanından birkaç korumayla kendi konaklarına döndüğünü öğrendiğinde bile... beynindeki bu çınlama geçmemişti.
Büyük bir kısım gelmemiş kendi bölgelerine geçmişti ama gelenlerden hissedilen tek şey korku ve kızgınlıktı.
Jimin için alfayla kaldığı çadırın yakıldığını duymak şok edici olmuştu. Çadırda olabilirlerdi... Eğer Jungkook uyandırıp ana konağa dönmek istediğini söylemese onlar o çadırda olacaklardı. Dehşet içinde titredi yüzü islerden simsiyah olmuş birine su verirken, öyle ki suyu uzattığı elindeki bardaktan biraz su dökülmüştü.
'Yayılmış mıydı yangın diğerlerine etki edecek kadar?' diye düşündü.
Hayır, söndüremeseler de yayılmasını engellemeye çalışmışlardı. Nereden duyduğunu anlamadığı bu bilgiyle içi rahatladı omeganın. İnsanların iyi olduğunu gördükçe iyi hissedeceği yerde neden olduğunu anlamadığı şekilde paniği artıyordu. Sanki buraya kadar sıçrayacaktı o yangın. Sanki birazdan ilerideki kapının pervazları alevlere yenik düşüp devrilecek, aynı alevler duvarlarda dans ederken her birini çığlıklara boğacaklar her yanı küle çevireceklerdi.
Bir şeyler yapmalıydı. Jungkook'a burayı boşaltmaları gerektiğini söylemeliydi. İnsanları güvenli bir yere götürmelilerdi.
"Jimin dikkat et!" diyerek kolundan sertçe çekilmesiyle bir anlığına çınlaması gitmiş onu tutan elin sahibine bakmıştı korkuyla ve ardından bir adım ötesindeki merdivenlere çevirdi başını. Aşağı, mahzene inen merdivenlere ne zaman gelmişti bilmiyordu. Elinde sıkıca tuttuğu su şişesine baktı boş bakışlarla.
"Jungkook yangın..!" diyebildi bilinci kapanmadan önce.
-
Kucağına yığılıp kalan eşini anında kaldırıp yukarı çıkaran Jungkook onu yatağa yatırıp diğerlerini kontrole gelen doktoru çağırttı.
"Sorun ne?" diye sordu muayenesini bitirip toparlanan doktora.
"Sanırım yaşananlardan dolayı şok geçirmiş bir süre dinlensin daha sonra tekrar kontrol ederiz."
"Bu süreçte ne yapılmalı."
"Fazla stres altında kalmasın. Mümkünse." diyerek iğneli bakışlarla etrafına baktı. Çoğu klan üyesi gitmişti ancak hala yakın akrabalar konaktaydı ve biliyordu ki hiçbiri yaralı bile değildi.
"Anlaşıldı doktor, ben kendim de dahil olmak üzere herkesi evlerine uğurlayayım en iyisi. Jungkook da eşiyle ilgilensin." diye araya girdi halası.
Konaktakiler kısa zamanda evlerine dağıldı, Jungkook ise Jimin'in bulunduğu yatak odalarına gitti. Bir süre büyük bir dinginlikle uyuyan eşine baktı. Ona karşı olan duyguları çok karışıktı. Alışmak istiyordu. Ömrünün kalanını izini taşıdığı eşiyle sorunsuz geçirebileceğine inanmak istiyordu ancak aklındaki sorular dinmek bilmiyordu ki babasının imaları ve eşinin hareketleri olumlu düşünmeyi onun için imkansız kılıyordu.
Her şeyin tesadüf olduğuna inanmak istiyordu ama tesadüflerin, bilerek yaratılmış fırsatlar olduğunu da çok iyi biliyordu.
Derin uykuda olan omegayı ardında bırakarak çalışma odasına geçti. Arazinin etrafındaki mobese kayıtlarının gönderilip gönderilmediğini kontrol etti önce. Henüz bir eposta gelmemişti bölge karakolundaki adamlarından.
Kayıtlar geldiğinde olay anında şafak henüz tam sökmediği için gelen araçların içindekilerin net bir şekilde görünmediği açıktı. Lanet olası klansızların son model arazi araçları, Dağ Klanı Kurtlarının topraklarında cirit atmış, on binlerce won verdikleri korumalar kendi ailelerinin de içinde yaşadığı toprakları koruyamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMET [ABO]
Fanfiction'Yüce Luna! Lütfen merhamet et...' Klanın genç lideri Jeon Jungkook kandırılmıştı. Madem anlaşma bozulmuştu o zaman işler onun istediği gibi olacaktı! Verilen sözler Jimin adındaki bu omega için geçerli değildi. Omegaverse Omega → Jimin, Yoongi, Ji...