Jimin'in ilk buluşmadaki hanboku bu 👆🏻 (editi idare edin hala kendimi geliştiriyorum 😬)
----------
"Sen hiç kimseye danışmadan nasıl böyle bir şeye karar verebiliyorsun anne!""Sesini yükseltme bana sakın! Ve bal gibi de veriyorum!"
"Her şeyi silip bunu kabul edebildiğine inanamıyorum!"
"Silinecek bir şey varsa o da Yoongi'nin yaptığıdır."
"Gerçekten ne yaptığının farkında değilsin sen..!" derken Taegu'nun yüzünde öyle bir ifade vardı ki görenin içi acırdı - o sırada şok geçiren Jimin hariç.
"Bu yaptığın Kieun'ın-"
"Yeter artık!" diye ikinci kez Taegu'nun sözünü kesmişti Youngil. Klanlarının lideri de olsa o, onun oğluydu ve bu saygısızlığı kabul edemezdi. "O ismi burada bir kere daha anmayacaksın." deyip Jimin'e baktı. "Sen de Taesoo'yu alıp çık. Bizim konuşmamız gerekenler var." dedikten sonra iki kuzen çıkana kadar izlemeye devam etti.
Jimin öylesine uyuşmuştu ki büyükannesinin yaptığı açıklamadan sonrasına çok hakim değildi. Kuzeni kolundan tutup çıkarmış ve odasına götürmüştü. Taesoo'nun telkin verici tek bir sözcüğünü bile algılayamıyordu.
Bir klansızın soyadına sahip olduğu için içinde bulunduğu çevreden herhangi birinin onu istemeyeceği fikrine o kadar alıştırmıştı ki kendisini bu habere nasıl tepki vermesi gerektiğini bilemiyordu. Sonunda kabullenilecek ve büyükannesinin deyimiyle insan içine çıkacak hale gelebilecek miydi yani?
Birçok arkadaşı gibi bir eşi olamayacağına öyle inandırılmış, öyle kapılmıştı ki bu düşünceye şimdiye kadarki çoğu teklifi geri çevirmesine neden olan buydu. Üstelik annesinin yaptığı hata çocukluğundan bu yana yüzüne vurula vurula onun klansızlardan da uzak durmuştu. O aynı hataya düşmemeliydi.
Omegası bir alfasının olacağı haberiyle içinde sevinçten deliye dönüyor neredeyse içten içe mırıltılar çıkarıyordu. Öyle ki Taesoo'nun su getirmek için odadan çıkmasıyla mırıltılar dışarıdan duyulur hale gelmeye başlamıştı. Herkesin, Yoongi'nin hatası olarak gördüğü ve aşağıda büyük bir tartışmaya neden olan bu olay onu ailede ve tüm klanların gözünde bir birey haline getirecekti. Hem Yoongi alfanın kibar biri olduğunu söylememiş miydi ?
Büyükannesi ilk defa onu düşünmüştü. Bu bile mutlu olmasına yetiyordu. Sevip gerçekten eşleşmek istediği biriyle evlenemeyecek olsa da Jimin bunu mucize gibi görmüştü.
"Umarım klansız olduğum için bana tavrı farklı olmaz." diye mırıldandığı sırada kapı açıldı.
"Su getirdim. İç biraz kendine gel." dedi kuzeni sakin olmaya çalışarak ve hatta biraz şefkatle. Yatak başındaki sürahiye baktı bardağı kuzeninin elinden alırken. Orada su vardı. O kadar mı kötüydü bu durum ki kuzeni Jimin'in üzüntüden şoka girdiğini sanıp panikliyordu?
"Teşekkür ederim." dedi birkaç yudum içip. Elinden bardağı bırakmayıp kucağında tutarak oturdu bir süre.
Taesoo'ya baktı. Bacağının birini hızlı hızlı sallıyordu. Arada dönüp ona bakıyor ve sanki bir şeyler diyecekken vazgeçiyordu. Kendisine döndüğü bir an bakışlarını yakaladı. Dönememişti bu sefer kuzeni.
"Jimin öğrenmen gere-" Kapının sesli bir şekilde açılmasıyla transa girmiş gibi birbirlne bakan ikili sıçrayarak o yöne dönmüş ve tabii Taesok'nun sözü de yarıda kesilmişti.
"Jimin seninle konuşmalıyız." dedi dayısı Taegu.
"Ben sizi yalnız bırakayım." deyip çıktı Taesoo. Gerçekten de yaşından kat kat olgun davranışları vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMET [ABO]
Fiksi Penggemar'Yüce Luna! Lütfen merhamet et...' Klanın genç lideri Jeon Jungkook kandırılmıştı. Madem anlaşma bozulmuştu o zaman işler onun istediği gibi olacaktı! Verilen sözler Jimin adındaki bu omega için geçerli değildi. Omegaverse Omega → Jimin, Yoongi, Ji...