7🐾

4.8K 725 103
                                    

7

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7

-

yazar notu; bu bölüm çok fazla rahatsız verici olaylardan bahsedilmektedir, ona göre okuyunuz.

-

Kim Taehyung'un evinde ne işim olduğunu bilmiyordum.

Kapıyı açan yorgun bakışları, üzerindeki eşofmanları ile kapının yanından ayrılarak geçmem için izin verirken kaşlarımı çatmadan edemedim. "Jeongguk, lütfen." derken gözlerindeki acı dalgalanmaları meraklanmama sebep oluyordu. Kendime engel olamayarak içeri adımladım, kapıyı arkamdan kapatarak ayakkabılarımı çıkarmamı izledi. Benim için bir çift terlik verirken "Gel." diyerek koridorda ilerledi, sağ yanda kalan kapılardan birini açtı ve beni bekledi.

Küçük bir kız çocuğuna ait olduğu belli olan odada ayakta duruyordu şimdi, beyaz ve pembe renkleri hâkimdi. Küçük oyuncaklar her yere saçılmıştı. Gözlerim tüm odayı turlarken odanın ortasında kalan yatağın üzerindeki bir şey dikkatimi çekti. Kedi. Bir kedi-insan. Hareketsiz bir şekilde yatmaya devam ediyordu. "Sen..." diye ona doğru döndüğümde cümlemi tamamlamama izin vermeden bileğimden tutarak beni yatağa çekiştirdi. "Üç gün oldu kedi haline döneli. İnsan olmuyor, Jeongguk sabahtan beri hareketsiz ve korkuyorum." Kim Taehyung'un üzgün gözlerine bakmaktan vazgeçerek yatağa oturdum, sarı tüylerini okşayarak kucağıma aldım ve baktım.

Uyuyor görünüyor olsa da uyumadığı açıkça belliydi. "Baygınlık geçiriyor, doktora gitmemiz gerek." dedim, ben ayağa kalkmaya niyetlendiğimde ellerini omzuma koyarak beni durdurdu. "Gidemeyiz, doktor olmaz." Ona şaşkın gözlerle bakarken ne yapmaya çabaladığını anlamıyordum. Kim Taehyung her zaman bir kedi-insana sahip olmadığını her zaman belirtirdi. O sahiplenecek olsa, onu destekleyecek binlerce kişi vardı ve kucağımdaki kediyi saklamaya çabalamasını anlamıyordum. "Baygınlık geçiriyor, ben doktor değilim. Onu tedavi edemem, hemen Merkez'e gitmemiz gerek." Sesim istemsiz bir şekilde yükselirken buna engel olamadım. Kucağımda baygın hâlde yatmakta olan bir kedi-insan vardı ve karşımdaki adam iyi olması için hiçbir şey yapmama izin vermiyordu. Beni buraya onun ölümünü izlemem için mi çağırmıştı?

"Merkez?"

Söylediklerim içinde tek bir kelime ilgisini çekerken omuzlarımı düşürdüm, "Hani sizin kedi-insan sahiplendiğinizi belli ettiğiniz belgeleri aldığınız yer. Ayrıca kimsesiz kedi-insanlara bakım sağlayan ve tedavilerini üstlenen kurum. Kim Taehyung. Yasal olarak onu sahiplendiğin bir belge olmadığının farkındayım, şimdi, eğer gerçekten senin hakkında düşündüklerimin yanlış olduğunu ispatlamak istiyorsan, gidelim." Gözlerimin içine bakmaya devam ederken, "Onu sahiplenmedim." diye mırıldandı, odadan ayrılarak beni baygın hâlde yatmakta olan kedi-insan ile bıraktı, ağlamak istiyordum. Kısa bir süre sonra elindeki mont ile kapıda belirdiğinde gitmemiz için kalkmamı işaret etti. Odanın içinde kediyi koyabileceğim bir kafes aradı gözlerim ama yoktu, Kim Taehyung neyi aradığımı fark etmiş bir şekilde kafesin olmadığını söyleyerek kapıdan ayrıldı.

boy in the bubble' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin