17 🐾

3.5K 481 141
                                    

🐾

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🐾

Kim Taehyung'u seviyordum.

Dudakları, dudaklarımın üzerine kapanırken ellerini belime koymasını, beni kendine yaklaştırmasını, nefeslerini hissetmeyi, dudaklarının tadını seviyordum. Gözlerinin bir an bile olsun beni terk etmemesini de seviyordum. Her adımını beni incitmesinden korkar gibi atışını, beni öpmek isterken bile izin almasını seviyordum. Ona dair sevdiklerimin uzun bir liste oluşturduğunu fark ettiğim ilk zamandı. Dudaklarımız birbirinde dinlenirken benim ellerim onun ensesindeki saçlarda, onun elleri benim belimdeydi. Bedenim onun arabasına yaslanmıştı.

"Oha, sokak ortasında da öpüşülmez!"

Hoseok'un sesi bizi birbirimizden ayırırken kucağında tutuyor olduğu kedinin gözlerini kapatmıştı. "Ayıp, utanmazlar! Oğlumu da ayıp şeyler öğtetiyorsunuz." diye söyleniyordu bize gelirken, kucağındaki kedinin kim olduğunu ya da ona neden oğlum dediğini merak ediyor olsam da, Kim Taehyung ile yaşadığım anı böldüğü için kızgındım ona. Kendi içimde kabullenmeye çabaladıklarım nihayet sonuç bulmuş, ondan kaçmamaya çabalarken o anı bozmuştu. "O kim?" diye sordum Hoseok'a, tekir kedi gözlerini bana dikmiş bakıyordu. "Bilmiyorum, sokakta buldum. Çok tatlı, değil mi?" diye sordu, bir şey diyemedim, Kim Taehyung benimle ilgilenmeyi bırakmış, kediyi seviyordu.Tüm ilginin benim üzerimden gitmesi sinirlerimi bozuyordu, sadece bana baksın, beni görsün istiyordum.

Kim Taehyung onun tüylerini okşamaya devam ederken onu izliyordum. Güzel görünüyordu. Ellerimin titremesine sebep oluyordu. Onu kendime çekmek, sarılmak istiyordum. "Çok güzelsin sen." dedi kediye, burnunu öptü. "Tanrı'm, hayatımda gördüğüm en güzel şey olabilirsin." diye devam etti, sinirden kuduruyordum. Kollarımı göğsümde birleştirdim. "Oğlumdan uzak dur." dedi Hoseok, onu Kim Taehyung'tan uzaklaştırdı. "Senin kedin kıskandı zaten, surat ifadesine bak!" Hoseok beni işaret ederek konuştuğunda Kim Taehyung'un bakışları beni buldu. Yüzümü incelerken ifadesi düzdü. "Bir şey mi oldu?" diye sordu bana, "Olmadı, eve gireceğim. Sen gördüğün en güzel kediyi sevmeye devam et." dedim, bedenimi arabadan çekerek yolun karşısına ilerledim.

Biri kolumu tutarak beni kaldırımda durdurdu, "Jeongguk, bir şey mi oldu?" diye sordu, ona bakmaya devam ederken iç geçirdim. "Hayır, sadece eve gidip dinlenmek istiyorum." dedim, eve gitmek istiyordum lakin canım sıkkın hissediyordum. "Bir şey var sende, bana söyle lütfen." dedi, Hoseok onun arabasına yaslanmış, kediyi sevmeye devam ederken bizi izliyordu. "Tamam, dürüst olacağım." dedim, tüm bedenimi ona doğru döndürdüm. "Seninle özel bir an yaşıyorduk. Kendi duygularımı yeni anlamaya, onları kabul etmeye çabalıyorum ve bir anda o özel anın bozulmasından hoşlanmadım." Derin bir nefes alıp verdim, sakinleşmem gerekiyordu. "O anın bozulması umurunda değil gibiydi. Bir anda kediyi sevmeye başladın. Onun en güzel olduğunu söyledin ve bilmiyorum, sevmedim işte bunu. Niye güzel dedin ki ona?" diye devam ettim, kediye güzel demesinin neden sinirimi bozduğuna anlam veremiyordum.

boy in the bubble' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin