Bölüm şarkısı : Taylor Swift ft. Ed Sheeran - Everything Has Changed
"Gel buraya." diyerek beni arabadan sürükleyerek çıkarmaya çalışan taksiciye karşı bütün çabalarım boşunaydı.
"Bırak beni pislik herif!" Korkudan mideme kramplar giriyordu. Çığlık atmak bağırmak istiyordum ama burda beni kimse duymazdı.
"Kapa çeneni ve yürü." Beni ormana doğru itekledi. Başımda hissettiğim sert şeyle korku katsayım artmıştı. Çıtımı çıkartmadan yürümeye devam ettim. İçimden tonla dua ediyordum. Tek umudum Semih'ti. Onun da beni bulması samanlıkta iğne aramak kadar zordu.
Yoldan iyice uzaklaşarak ormanın derinliklerine geldik. Sırtımdan hızlıca itildim ve yere yapıştım. Yüzüme gelen yaprakları temizleyerek yüzümü taksiciye çevirdim. Lanet olasıca adam.
"Ne istiyorsun benden?" Sesimi oldukça ifadesiz tutmaya çalışsamda titremişti. İğrenç bir kahkaha attı. Elindeki silahın namlusunu yüzümde gezdirdi.
"Sorun yok tatlım. Sadece biraz eğleneceğiz."
"Buna izin vermeyeceğim." diyerek ayağımı müsait bir yerine geçirmek için harekete geçirdim ama amacıma ulaşamadım. Üstüne birde okkalı tokat yedim. O kadar serttiki gözlerim dolmuştu.
Yüzümü tekrar o meymenetsiz adama çevirdim. Elindeki silahı pantolonunun arkasına sıkıştırarak bana doğru geldi. Sürünerek geriye kaçmaya çalıştım ama kolumdan tutarak beni durdurdu. Eli pantolonuma gittiğinde bir çığlık koyverdim. Bacaklarımı hızlıca ileri geri hareket ettiriyordum. Kalbim korkudan delicesine atarken ağlamaya başlamıştım bile."Rahat dur!" diye bağırarak bana bir tokat daha attı. Her çırpınışımda biraz daha dibe batıyordum sanki. Ağlamam hıçkırıklara dönüştü ve boş ormanda yankılandı.
"Bırak beni nolur bırak!" Boğazım yırtılırcasına bağırarak yalvardım ama şerefsiz istediğini almakta kararlıydı.
Pantolonumun fermuarını açıp sıyırmaya çalıştığında serbest kalan sol elimle düzensiz yumruklar savurdum. Bağıra bağıra ağlamaya devam ederken duyduğum sesle sıkıca yumduğum gözlerimi açtım.
"Eslem!" Semih'in sesiyle içime dolan o tanımlayamadığım duygu hoşuma gitmişti.
"Semih! S..." Ağzıma kapatılan elle içimden bir küfür savurdum.
"Eslem! Eslem nerdesin?!"
Burdayım. Semih burdayım.
Adam silahı tekrar kafama dayadı. Bir yandan da bana susmam için emir veriyordu.
Yaklaşan ayak seslerini duyabiliyordum. Bir kaç yaprak hışırtısından sonra Semih göründü. Hızlı adımlarını yavaşlattı ve tam karşımızda durdu. Gözleri gözlerime sabitliydi. Gözlerinde ki öfke dalgalarını bu karanlıkta çok net seçebiliyordum. Adam elini ağzımdan çekti ve saçlarımı kavrayarak bir kaç adım geriledi.
Semih hareketlerinince adam silahı hafifçe kafama vurdu.
"Eğer tek adım atarsan kız ölür!"
"Bırak kızı!" Adam alayla güldü.
"Nedenmiş o?" Korkudan titreyen bedenim gerildi. Yanaklarımdan birbiri ardına durmadan damlalar düşüyordu ve ne yapacağımı bilemez halde Semih'e bakıyordum. Yeterince seçemiyorum ama gerilmiş yüzünü görüyordum.
"Eğer o ölürse sende ölürsün."Sakin çıkan sesi beni şaşırtmıştı. O kadar öfkeye rağmen bu kadar sakin ses tonu büyük başarı.
"Ama oda ölür." Semih derin bir soluk verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanet
RomanceHayatını adadığın adamın sana sert ve kocaman bir darbe vurabilmesi kadar acımasız hayat.