Sabah saat 9~
Mikey~
Sabah kalktığımda başım zonkluyordu. Sanırım o Baji salağına uymamalıydım.
Yanımda dünyalar güzeli biri yatıyordu. Hatırladığım kadarıyla dün gece onu becermiştim. Şu an canı yanıyor mudur ki?
Mikey:
"Takemichi?"Takemichi:
"Hmph."Mikey:
"Kalk hadi."Takemichi:
"Ha? Kendine geldin mi Mikey-kun?"Mikey:
"Haha evet. Şey dün gece seni zorladım mı?"Takemichi:
"Önemli bir şey değil."Mikey:
"Emin misin? Hâlâ ağrıyor gibi duruyor."Takemichi:
"Giyinelim mi? ♡"Kalkıp kendine bol gelen pijamalarını bana verdi. Bana ne hikmetse tam oldu.
Mikey:
"Kahvaltı mı hazırlıyorsun Takemichi?"Takemichi:
"Hı hım."Yanına yavaşça geldim. Arkasından beline sarıldım.
Mikey fısıldayarak:
"Takemichi, onlar düzgün pişmemiş. Bol ateş gerekli."Takemichi kızarmıştı:
"M-mikey-kun daha bu gece yaptık ama."Mikey kıkırdayarak:
"Peki tamam sen nasıl istersen."Takemichi:
"Başın ağrıyor mu? Dün çok içtiniz."Mikey:
"Ha? Evet biraz. Sen nasılsın? Şey acıyor mu?"Takemichi:
"Evet ama belli etmemeye çalışıyorum. Neyse kahvaltı hazır."Birlikte kahvaltı edip dışarı çıktık.
Mikey:
"Bugün ne yapacağız?"Takemichi:
"Benim saat 2'de Tenjiku toplantısına gitmem gerekli. 3. Bölük komutanı olmak bunu gerektirir değil mi? ♡"Mikey:
"Peki saat 1 zaten bence git hemen."Takemichi:
"Haklısın, görüşürüz."Mikey:
"Görüşürüz. ♡"İçimde bir his onu göndermememi söylüyordu. Neden yaptığımı çok da bilmiyorum aslında ama onu takip etmeye başladım.
Birkaç sokak ilerlemiştik ki birkaç adam ona doğru ilerlemeye başladı. O daha bunu fark etmemişti. Arkadaki adam Takemichi'ye yaklaştı ve onu bayılttı. Atılacaktım ki hemen kendimi durdurdum. Nereye gideceklerini öğrenmem gerekiyordu. Eğer zarar vermeye yeltenecek olurlarsa onları hemen alaşağı edecektim.
Onu bir kamyona bindirdiler. Ben de gizlice kamyona sızdım. Takemichi hemen yanımda duruyordu. Ben saklanıyordum çünkü Takemichi'nin yanında bir adam vardı.
Tek harekette adamı bayıltıp kıyafetlerini çıkarıp kendim giydim. Sonra da adamı arabadan dışarı attım. Yüzümde maske vardı zaten bu yüzden fark edilmezdim.
Araba durdu ve inme emri verildi. Takemichi'yi kucağıma alıp arabadan indim. Bir müstakil eve girdik. Kaçırılma emrini veren kişi Taiju'ydu. Belli ki onu bu sefer öldüresiye dövecekti. Ama ben varken bunu yapamaz. En azından ben öyle düşünmüştüm.
Takemichi'yi sandalyeye bağlayan kişi de bendim. Ama eğer yapmasaydım kesinlikle fark edilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözümün Nûru | TakeMikey
ChickLitMikey x Takemichi Hikayenin adının böyle olmasının sebebi annemin bana "gözümün nûru" demesiydi :)