Aradaki Duvar Yıkılıyor

968 68 10
                                    

Mikey~

İçeri gidemezdim. Draken de henüz çıkmamıştı. Takemichi'yi fena hırpaladım. Şu an kesin bana karşı korku ve nefretle doludur.

Biraz sonra Draken içeriden çıktı.:
"Hey bu kadar karamsar olma senin için endişelenmiş."

Mikey:
"Hmm"

Yüzüm hâlâ aşağıda ve üzgün görünüyordu.

Draken:
"Mikey, onun yanına git sana ihtiyacı var."

Mikey:
"Öyle mi dersin?"

Draken:
"Evet ama benim gitmem gerek bir yerden çağırıyorlar."

Mikey:
"Peki görüşürüz."

Draken gitmişti. İçeri girmek istiyordum ama bedenim gitmiyordu. Aklıma Emma'ya mesaj atmak geldi.

Beş dakika sonra Emma bahçeye geldi:
"Senin burada ne işin var? Ayrıca neden içeride değilsin?"

Mikey:
"Mm şey burası daha iyi."

Emma:
"Emin misin?"

Mikey:
"Hı hı ... Bu arada o nasıl?"

Emma:
"İyi, biraz başı ağrıyormuş. Onun dışında 'Keşke Mikey de gelseydi.' dedi. Bir de uyandığında ilk senin adını söylemişti."

Şaşırmıştım. Gözlerim parlıyordu. Benden nefret etmiyor muydu?

Emma elimden tuttu:
"İçeri gel hadi."

Emma'ya karşılık olarak ayağı kalktım. Eve doğru yürüdük. İçeri girdiğimizde Emma Takemichi'yi yatırdığı odaya girdi:
"Bak sana kimi getirdim."

Takemichi:
"He?"

İçeri çekingen bir şekilde girdim.

Takemichi:
"Mikey-kun!?"

Emma:
"E ben çıkayım o zaman."

Emma bahçeye çıktı. Evde sadece ikimiz vardık. Bir süre sessizlik oldu.

Takemichi:
"Mikey-kun, neden az önce gelmedin?"

Mikey:
"İşim vardı."

Takemichi:
"Hayır yoktu biliyorum."

Mikey:
"Evet yoktu. ... Sadece karşına çıkacak cesareti kendimde bulamadım."

Takemichi:
"Beni bu hâle sen getirmedin. Eğer o dövüşte karşımda başka biri olsaydı şu an daha kötü bir durumda olacaktım."

Gözyaşlarımı tutamadım. Kapının önünden yatağının yanına gittim. Yatağın yanına oturdum.

Mikey:
"Sana o kavgaya girme demiştim. Neden beni dinlemedin ki?"

Takemichi:
"Canım acımadı bile endişelenme."

Mikey:
"Ama kafan sargılı."

Takemichi:
"En azından çok acımadı."

Mikey:
"Emin misin?"

Takemichi:
"Hı hım."

Hafif hafif ağlıyordum ama kendimi tutuyordum.

Takemichi:
"Yanıma yatsana."

Gülümseyerek:
"Olur." dedim.

Onun yaralarına dokunmamaya dikkat ederek yanına yattım. Bana doğru döndü ben de ona sarıldım.

Takemichi:
"İyi geceler gözümün nûru."

Onun tatlı ve huzur verici sesiyle ağlamam durmuştu. Birkaç dakika sonra da uyuya kaldım.

 Birkaç dakika  sonra da uyuya kaldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözümün Nûru | TakeMikeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin