9. bölüm

478 26 26
                                    

Kyungsoo, Baekhyun'u yolladıktan sonra kendine bir kahve yapmış ve bahçeye oturmuştu.

Bahçede elinde hortum olan bir adam görünce kaşlarını çatmıştı.

Adamın kendine doğru yaklaştığını fark ettiğinde duruşunu düzeltmiş ve kahvesini masaya bırakmıştı.

"Size yardımcı olabilir miyim?" Kyungsoo düz bir yüz ifadesi ile konuşmuştu.

"Merhaba, siz Bayan Do'nun küçük kardeşi olmalısınız." Kyungsoo ona uzatılan ele bakıp tutmak ve tutmamak arasında gidip geldi. Ama en sonunda ayıp olmasın diye adamın elini sıkmıştı.

"Evet. Siz kimsiniz?" Adam gülümseyince derin gamzeleri ortaya çıkmıştı. Kyungsoo gamzelerine parmağını batırmak istemişti.

"Ben Kim Seonho. Bayan Do ve Bay Kim'in bahçıvanıyım." Kyungsoo hayal kırıklığına uğramıştı. Daha önce neden Krystal bu kadar yakışıklı bir bahçıvanları olduğunu söylememişti ki? Koşa koşa gelirdi.

"Tanıştığımıza memnun oldum Bay Kim." Kyungsoo gülümsedi ve adamın elini bir kez daha sıktı. "Ben de, Bay Do. Sanıyorum ki tüm yaz boyunca burada olacaksınız."

Kyungsoo başını salladı ve Seonho'nun yanına oturması için önündeki sandalyeyi işaret etti. "Kahve içer miydiniz?"

"Çok iyi olurdu Bay Do, sütsüz ve şekersiz içiyorum."

"Aslında bana Bay Do demenize gerek yok, sadece Kyungsoo demeniz yeterli."

"Bunu ancak siz de bana Seonho diyip saygı eklerini atarsanız yaparım."

"Pekala Seonho." Kyungsoo kıkırdayarak içeri mutfağa girdi. Ablasının da kahve yaptığını görünce onun koluna hafifçe vurdu. "Daha önce neden bu kadar yakışıklı bir bahçıvanınız olduğunu söylemedin?!"

Tam bunu söylerken içeriye Jongin girmişti. Saçları dağınıktı ve üstünde pijama altı dışında hiçbir şey yoktu. Çok çekici duruyordu.

Kyungsoo dikkatini topladı ve ablasına döndü. "Sana inanamıyorum abla! Resmen bana ihanet etmişsin! Birbirimize verdiğimiz o söz ne oldu?!"

Krystal dudaklarını büzdü. "Bunu beni bir yıl boyunca ziyaret etmeyip nişanımı kaçırdığın için bir ceza olarak düşün."

"Pekala, yeterince adil." Kyungsoo, dışarıdaki yakışıklının kahvesini yapmaya başladı. "Az önce tanıştık. O kadar yakışıklı ki," Jongin'in yanına gelip kendisinin tam aksine sütlü ve şekerli bir kahve yaptığını gördü.

"Tam benim tipim. Boyu uzun, gamzeleri var ve çok tatlı. Ayrıca tam bir centilmen gibi duruyor." Jongin'in tepkisini merak ediyordu ama asla ona bunu belli etmeyecekti. O yüzden ona bakmak yerine ablasına baktı.

"Bu yazı kendine ayıracaktın hani? Hiçbir erkek olmayacaktı? Kimseyle tanışmayacaktın?" Krystal tek kaşını kaldırınca Kyungsoo iç çekti. O kuralı onun nişanlısıyla yatarak bozmuştu.

"Sanırım Seonho için bir istisna yapabilirim." Kyungsoo gülümseyerek elindeki kahve kupasıyla tekrar bahçeye çıktı.

Kupayı adamın önüne koyarak gülümsedi. "Teşekkürler."

"Ee," Seonho ona baktı.

"Ne zamandır ablam için çalışıyorsun?"

"Sadece birkaç ay oldu." Seonho kahvesini yudumladı. "Bayan Do çok tatlı ve samimi bir insan."

Jongin hakkında hiçbir yorum yapmamasını garipsemişti. "Peki ya Jongin hyung?"

Seonho ensesini kaşıyıp utangaçca gülümsedi. "Kendisiyle pek konuşma fırsatımız olmadı maalesef." Yalan söylediği belli oluyordu. Büyük ihtimalle Jongin'den hoşlanmıyordu.

addictedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin