11. bölüm

482 30 36
                                    

Jongin, Kyungsoo'nun üstünü sıkıca örttü ve yanına oturdu. Küçüğün nefes alış veriş seslerini dinliyor ve göğsünün hafifçe yukarı çıkıp inmesini izliyordu.

Kyungsoo'nun uyumasını izlemek onu rahatlatıyordu.

Ceketini çıkartarak yanına uzandı ve saçlarını okşamaya başladı. Şu an sanki zaman onun için durmuş gibiydi.

Sadece birkaç dakika daha onun yanında kalacaktı, sonra onu rahat bırakıp odasına dönecekti. Ama öyle olmadı.

Burnunu küçüğün tombul yanağına dayayıp yanağında gezdirdiğinde kendi kendine kıkırdadı. Kyungsoo gıdıklanmış olmalıydı ki uykusunda yanağını kaşımıştı. Bu sefer burnunu burnuna bastırmıştı.

Kendi basık burnuyla onun yuvarlak burnunun bu kadar zıt olması hoşuna gitmişti. Aynı diğer şeyler gibi burunları da birbirine zıttı.

Burunlarını birbirine sürttüğünde Kyungsoo'nun yavaşça gözlerini açmasına sebep olmuştu. Uyuyan güzelinin burnunu ısırıp dudaklarına bir öpücük bıraktıktan sonra gözlerini ovuşunu izledi.

Kyungsoo, Jongin'in hala takım elbisesi giyiyor olduğunu gördüğünde elini boynuna attı ve kravatını ağır bir şekilde çıkarmaya başladı. Rahatsız olmasını istemiyordu.

"Neden üstünü değiştirmedin?"

Kyungsoo, Jongin'in kravatını çıkartırken Jongin dudaklarını küçüğünün kulağına yasladı. "Aslında seni birazcık izleyip gidecektim, sonra gidemedim."

Kravatı sonunda çıkarttığında yere attı ve gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. "Ablam nerede?"

Kyungsoo, Jongin'i yatağa yatırmış ve doğrulmuştu. "Odada uyuyor." Jongin'in tüm ilgi odağı Kyungsoo'nun güzel yüzündeydi.

Kyungsoo gömleği de çıkarınca Jongin'in kucağına oturdu. Jongin de sırtını yatak başlığına dayamıştı.

Küçüğü elleriyle oynuyorken Jongin de onu izliyordu. Dudaklarını büzüşü, kaşlarını çatışı ve bayık bakışlarıyla dünyanın en tatlı şeyiydi.

Kyungsoo'nun hafifçe ona sürtünmeye başladığını fark edince kıkırdadı. "Çok şirinsin."

Kemerinin üstünde tehlikeli bir şekilde gezinen ellere baktı. Saat sabaha karşı üçtü ama Kyungsoo seks yapmak istiyorsa seks yapacaklardı. Küçük olanı reddetmezdi.

Kemerini hızlı bir şekilde çıkarttıktan sonra pantolonunu da indirmişti.

"Baksırın ayıcıklı." Kyungsoo kıkırdadı. "Şirin olan sensin." Parmaklarını teker teker ayıcıkların üstünde gezdirdi. Jongin'in bundan ne kadar etkilendiğinin farkında değildi.

Kyungsoo tırnağını hafifçe erkekliğine batırdığında Jongin kollarını beline sardı ve kasıklarını öne doğru itti. Bu yaptığıyla Kyungsoo'nun erkekliğiyle kendi erkekliği birbirine sürtmüştü.

İkisi de aldıkları hazdan dolayı inlemişlerdi. Kapının kilitli olmadığı akıllarından çıkmıştı.

Kyungsoo daha fazla dayanamadı ve hem kendi baksırını hem de Jongin'in ayıcıklı baksırını hızlı bir şekilde çıkardı. Jongin küçüğünü kucağından kaldırıp yatağa yatıracakken Kyungsoo başını iki yana salladı.

addictedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin