3. bölüm

560 45 57
                                    

Bugün yapacakları film gecesi için Kyungsoo, Krystal ve Jongin mutfakta atıştırmalıkları hazırlıyorlardı. Kyungsoo bir yandan çifte Baekhyun'la yaptığı saçmalıkları anlatıp onları güldürüyordu.

"Baekhyun'u çağırmalısın." Ablası konuşunca Kyungsoo ona döndü. "İnan bana çağırmama gerek bile yok. Bir hafta sonra dibimde biteceğini biliyorum."

Kyungsoo gülümsedi. Sadece bir hafta olmasına rağmen Baekhyun'u özlemişti. Ve geçen günkü telefon konuşmasından sonra onu geri aramamıştı. Belki de bugün arayıp onu çağırmalıydı.

Üst raftan bardakları çıkartırken Jongin'in Krystal'e sokulmuş olduğunu gördü. Nişanlısına arkasından sarılmış bir şekilde Kyungsoo'yu izliyordu. Kyungsoo hiçbir tepki vermeyerek yaptığı işe devam etti.

Bir üst raftan mısır kutusunu almaya çalışırken ayak parmaklarının ucunda duruyordu. Ne kadar uzanırsa uzansın mısır kutusuna parmağının ucu değmiyordu bile. Tam o sırada Jongin'in elini belinde hissetti. "Sana yardım edeyim."

Kyungsoo'nun almaya çalıştığı mısır kutusuna uzandı ve eline verdi. Şu an tam olarak poposuyla ablasının nişanlısının kasıkları birbirine temas ediyordu. Kyungsoo yutkundu.

Jongin ona gülümseyerek saçlarını karıştırdı. Kyungsoo elindeki boş mısır kutusuna dalmıştı. En sonunda mısır patlatması gerektiğini hatırlayınca kendine geldi ve mikrodalgaya doğru yöneldi.

Ablasının müstakbel kocasından etkileniyor olabilir miydi?

Başını hızlıca iki yana salladı ve patlamış mısır paketini mikrodalgaya koyarken Jongin'in az önce yaptığı şeyi unutmaya çalıştı. Elini beline koyuşu, ona gülümseyişi ve saçlarını karıştırışı... Peki, son yaptığından pek hoşlanmıyordu çünkü kendini bir çocuk gibi hissediyordu. Ve Jongin'in onu bir çocuk gibi görmesini istemiyordu. Asla.

Mısırın yavaşça patladığını görünce iç çekti ve ikilinin konuşmalarına kulak astı. Ablası, Jongin'e yıldönümlerinin yaklaştığını hatırlatıyordu. Ardından kulağına öpüşme sesleri gelmişti. Bunu yanında yapmak zorundalar mıydı? Pff.

Kyungsoo mısırı mikrodalgadan çıkarttı ve kutulara boşalttı. Her şey hazırdı.

İkilinin de yardımıyla atıştırmalıkları salondaki masanın üstüne koymuştu. Anne ve babasının televizyonun önündeki koltukta oturduğunu görünce yandaki koltuğa oturdu. Yanına da Krystal ve Jongin oturmuştu.

Babasının filmi başlatmasıyla televizyondaki Titanik yazısını görmüştü.

"Yine mi bu film?!" İtiraz eder gibi konuştuğunda babası onu susturdu. "Annenin çok sevdiğini biliyorsun." Kyungsoo gözlerini devirdi. Bu filmi yüzlerce kez izlediğine yemin edebilirdi.

Kyungsoo oflayarak koltuğun koluna yaslanmış ve dizlerini göğsüne doğru çekmişti. Şu an çok rahat bir pozisyonda olmasa bile yanında oturan çifti rahatsız etmek istemiyordu.

Ablası Jongin'in omzuna başını koymuş bir şekilde filmi izlemeye başlamıştı. O da annesi gibi bu filmden hiç sıkılmamıştı.

Jongin, nişanlısının saçlarını okşamaya başlamış ve birkaç öpücük kondurmuştu. Gayet rahat gibi duruyorlardı. O da başını yaslayacak bir omuz istiyordu. Artık bekar olmaktan sıkılmıştı.

Dudaklarını büzdü ve boş bir şekilde televizyona baktı. Birkaç dakika sonra Jongin mısır kutularından tekini ona uzatmıştı.

"Teşekkürler hyung." Jongin gülümseyerek önüne döndü.

addictedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin