3.Bölüm

565 78 32
                                    

Önceki bölüm

Yin Fangji, kendi kendine düşündüğü sırada evin kapısı çalındı.

-Kıdemli Yin, içeri girebilir miyim?

Yin Fangji, hemen kendisine geldi ve toparlandı. Etrafı bayağı dağıtmıştı. Onları toparlamak da istemiyordu. Bunun için çok tembeldi.

-Gel!
.
.
.
.
Bir kız çocuğu, elinde büyük bir kağıt ve resim malzemeleri ile içeri girdi.

-Merhaba, ben Ju Ju, ressamım. Sizin resminizi çizmem istenmişti.

Yin Fangji, gelenin bir kız çocuğu olduğunu görünce şaşırmıştı. Yine de fazla tepki vermedi. Sadece hafifçe gülümsedi. Aynada yüzünü göremiyorsa belki resimlerde görürdü.

-Benim resmimi çiz lütfen. Özellikle yüzüme yoğunlaş. Olabildiğince gerçekçi olsun.

Ju ju, başını salladı ve onayladı. Malzemeleri dizdi ve elinde ki katlanmış kağıdı açtı. Özel mürekkep ve fırçayı dizdikten sonra uzun uzun Yin Fangji'yi inceledi.

-Merak etmeyin. Sizi güzelce çizeceğim. Yalnız, siz gerçekten de çok güzelsiniz.

Yin Fangji, bu iltifata karşı duyarsız kaldı. Kendisini göremediği için bir şey diyemezdi. Keşke, insanların onu gördüğü gibi görebilseydi. Fakat bunu yapamıyordu.

Ressam kız, uzun uzun inceledikten sonra dikkatlice fırçayı mürekkebe batırdı ve çizmeye başladı. Bir kaç çizimden sonra tekrar bakıyor ve ayrıntılı bir şekilde özenle çiziyordu.

Yin Fangji, çizilen resmi izliyordu. Saçlar, vücut, yatak... Özellikle yüzün çizilmesini bekliyordu.

Zaman yavaşça geçti.

Yin Fangji, gözlerini kapatmadan izlemeye devam etti. Duruşunu bile bozmamıştı. Merakla sordu.

-Küçük kız, neden yüzümü çizmiyorsun? Gereksiz ayrıntıları boşver.

Kız, kaşlarını çattı ve ciddi bir sesle konuştu.

-Ayrıntılar gereksiz değildir. Resmi tamamlayan onlardır. Yüzünüzü en son çizeceğim.

Yin Fangji, bir çocukla kavga etmenin anlamsız olduğunu biliyordu. Sadece bekledi. Ara sıra gözlerini kapattı. Bir ressam gönderilmesini istemişti. Gelen kişi bir çocuktu.

Fakat tarikat liderinin işe yaramaz birini göndermeyeceğini düşünüyordu. Ju Ju..bu isim..bir yerden hatırlıyor gibiydi. Uzun uzun düşündükten sonra 8 bölümlük hikayeye sahip olan Ju Ju'yu hatırladı.

Bir dahi olduğu söyleniyordu. Aşırı yetenekliydi. Resimleri her zaman büyük ilgi görürdü. Hep gerçekçiydi. Sanki aynaya bakmak gibiydi resimlere bakmak..

En azından bu şekilde bahsediliyordu.

Zamanla tarikatların önemli anlarını çizmekle görevlendirilmişti. Onu tutmak çok pahalıydı. Tarikat lideri paradan kaçınmamıştı anlaşılan.

Yin Fangji, hatırladığı şey yüzünden beklentisini yükseltti. Ne tür bir yüzü vardı? Herkes güzel ve soğuk olduğunu söylüyordu. Aklında canlandıramıyordu.

Küçük kız, iki saat sonra derin bir iç çekti ve konuştu.

-Bitti. Sizi özenle çizdim. Umarım beğenirsiniz.

Yin Fangji, resmi ellerine aldı. Elleri titriyordu. Hızla atan kalbini sakinleştirmek için derin nefesler aldı ve verdi. Bir yandan da korkuyordu. Ya yine kendisini göremezse?!

Yin Fangji, endişeli bir şekilde bakışlarını resimde ki yüze çevirdi. Gözleri kocaman olmuştu. Elleri daha çok titredi. Bu...bu...

Bu resimde sadece gözü vardı! Neredeydi burnu, kulakları, kaşları, dudakları?!. Onlar neredeydi?! Gözleri dolmuştu. Çatlak bir sesle konuştu.

Who is the main character? [BL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin