Who is the main character? [BL]

10.Bölüm

Önceki bölüm

Yin Fangji, biliyordu ki dokuzuncu teknikte kendi silahı maddesel bir hale gelip savaşabilirdi. Tüm cennet, cehennem ve dünyayı dondurabilirdi. Bu öylesine ufak bir güç değildi. Elbette bunları kullanmak için ölümsüz olması gerekiyordu.

Yin Fangji, derin bir iç çekti ve silahını ruhuna gönderdi. Her şeyi yavaş yavaş halledecek ve zamana yayacaktı.
.
.
.
.
.
Zaman yavaşça geçti...

Yin Fangji'nin geçmişe gelmesinin ardından tam 2 koca ay geçmişti. Shi Rang, Yin Fangji'nin ara sıra o ne olduğu bilinmez çocuğun yanına gidip saatler harcadığını duymuştu.

Bu yüzden de sık sık uzun soluklu görevler veriyor ve elinden geldikçe de uzak tutmaya çalışıyordu. Fakat ne yaparsa yapsın Yin Fangji, görevleri hızlıca bitirip Zhu Jiaobu'nun yanına gidiyordu.

Aynı şekilde Yin Yang da dikkatli bir şekilde Zhu Jiaobu'yu izliyordu. Evinden çıktığı her anda onu takip ediyordu.

Gördüğü kadarıyla Zhu Jiaobu, sadece soğuk ve normal bir çocuktu. Herhangi bir şüpheli hareketi yoktu. Yine de güvenmekte zorlanıyordu.

Ayrıca itiraf etmek istemese de küçük sevimli kardeşinin kendisinden daha çok Zhu Jiaobu ile vakit geçirmesini kıskanıyordu.

Yin Fangji, yine Zhu Jiaobu'nun evindeydi. Gelişmesine yardım etmeyi teklif etmiş ama Zhu Jiaobu reddetmişti. Onun yerine getirilen ufak hediyeleri kabul ediyordu.

Mesela, Yin Fangji görevlerden kazandığı yığınla katkı puanının %2'sini veriyordu ya da bahçeden elde ettiği bazı bitkileri veriyordu.

-Kardeş Yin, artık bana bir şey verme. Senin de ihtiyacın var.

-Kes sesini. Burada yetenekli arkadaşıma sponsor oluyorum. Kıymetini bil ve kullan.

-Ama...

-Sus dedim Xiao Zhu!

Zhu Jiaobu, susmak zorunda kaldı. 2 ay boyunca çok sayıda hediye ile beraber Yin Fangji'yi görmüştü. Oldukça yakınlaşmışlardı.

Zhu Jiaobu'ya göre Yin Fangji'yi görmek zaten en büyük hediyeydi. Ona karşı verecek bir şeyi yoktu. Bu yüzden de üzülüyordu.

-Teşekkürler. Benden istediğin bir şey varsa yapacağım. Sadece söyle!

Yin Fangji, hafifçe gülümsedi ve Zhu Jiaobu'nun kafasını okşadı. Gözünde çok sevimliydi. Çok saf ve tatlı bir çocuktu.

Eskisi gibi bir deri bir kemik değildi. Kilo almıştı. Ayrıca sararmış hastalıklı teni de gitmişti. Biraz boyu da uzamıştı. En büyük değişim ise güçlenmesi olmuştu.

Zhu Jiaobu, 2 ayda Qi toplama Aleminin 3. Seviyesine çıkmıştı. Geçmişte bu seviyeye 1 yılda ulaşmıştı. Ayrıca fark ettiği bir şey vardı.

Zhu Jiaobu'nun ruh silahı olan Shijian, zamana ve boyuta hükmedebilirdi. Fakat güçsüz olduğu için yeterince iyi kullanamıyordu. Çünkü çok fazla enerji gerekiyordu. Onu kullanması da enerjisi yetmediği için bedeninin küçülmesine neden oluyordu.

Fakat Zhu Jiaobu güçlendikçe, bedel ödemeden silahını daha iyi kullanabilir hale gelecekti. Her şey için Yin Fangji'ye minnettardı.

Zhu Jiaobu, eğer Yin Fangji canını istese seve seve verirdi. Birini öldürmesini istese tereddüt bile etmezdi. Koşulsuz, şartsız bir saygı ve minnettarlık vardı. Her şeyi yapardı onun için.

Zhu Jiaobu, sıcacık gözlerle Yin Fangji'ye baktı. Kırmaktan korkar gibi, elinden her an uçacak bir şey gibi Yin Fangji'ye sarıldı.

-Sana ne kadar minnet duysam az gelir. Endişelerin olduğunu hissedebiliyorum. Kalbinde sakladıkladıklarını bana aç. Sana memnuniyetle yardım edeceğim.