8.Bölüm

421 79 35
                                    

Önceki bölüm

Zhu Jiaobu, kendisinin hangi bölüme katılacağını bilmiyordu. Hatta yeteneğinden bile şüpheliydi. Yine yeteneksiz olarak görülüp hizmetçi kısmına katılabilirdi. Biraz endişelendi.

Yin Fangji ve Zhu Jiaobu, derin bir nefes verdiler ve kalplerinde ki heyecanı bastırıp binaya girdiler.
.
.
.
.
Binanın içinde bir adam, ayaklarını masaya uzatmış elindeki kitabı okuyordu. İki çocuğun heyecanla içeri girdiğini görünce gözlerini devirdi. Kimse bu zamanlar gelmediği için keyif yapıyordu. Fakat çocukların gelmesi onun keyfini bozmuştu.

-Ne istiyorsunuz?

Yin Fangji, adamın bu suratsız halini fazla kafaya takmadı.

-Yetenek ölçümü için gelmiştik. Kardeş Zhu, tarikatımıza yeni katıldı. Siz sormadan söylerim ki ustam Shi Rang izin verdi.

Adam tam da izin alıp almadıklarını soracaktı. Ayaklarını indirdi ve yerinden kalktı. Eliyle çocuklara işaret edip konuştu.

-Benimle gelin.

İki çocuk da adamı takip ettiler. Bir başka odaya girdiler. Odada çeşitli ölçüm aletleri vardı. Fakat tam ortasında büyük bir taş vardı. Havada duruyordu. Üstünde çeşitli semboller yer alıyordu.

Adam, somurtkan bir şekilde açıklaya başladı.

-Buraya bir damla kan damlatacaksın. Taş, sırasıyla beyaz, sarı, yeşil, mavi, kırmızı, mor, siyah ve 10 aşama ile belirleyecek. Örnek vermek gerekirse sarı-8 gibi. Tarikata girmek için en düşük sarı-5, orta bölüm öğrencisi olman için mavi-5 ve direk çekirdek öğrenci olman için de en az kırmızı-7 yeteneğe sahip olman gerekiyor.

Yin Fangji'nin yeteneği de ilk geldiğinde ölçülmüştü. Onun yeteneği mor-2 olarak belirlenmişti. Kardeşi Yin Yang'ın yeteneği ise kırmızı-9 idi. İkisi de oldukça yetenekliydi.

Zhu Jiaobu, derin bir iç çekti. Kalbi ağzına gelmişti. Heyecanlanmıştı. Yeteneksiz bir çöp olmak korkutucuydu. En azından Sarı çıkmak istiyordu. Adamın ona uzattığı minik hançer ile parmağını kesti ve taşa damlattı.

Yin Fangji de çok heyecanlanmıştı. İnanmadığı tanrılara dua ediyordu. Zhu Jiaobu'nun en azından bir yeteneği olmasını istiyordu. Hizmetçi olarak kalmamasını istiyordu.

Taş, bir anda parladı ve renk değiştirdi. Önce beyaz oldu. Sonra yavaşça sarardı. Üstünde numaralar belirdi. Yavaşça numaralar artmaya başladı. En sonunda tekrar renk değiştirdi ve yeşile döndü.

İşlem oldukça yavaş işliyordu. Yeşilden sonra maviye dönüştü ve parlaklığı arttıktan sonra bir anda mora fırladı. Sonra tekrar düştü ve kırmızı-1 de durdu!

Herkes yeniden değişmesi için bekledi. Fakat taş tam olarak kırmızı-1'i gösteriyordu.

Zhu Jiaobu ve Yin Fangji şaşkınlık içinde taşa baktılar. En çok şaşıran elbette Zhu Jiaobu idi. Ağzı açık kalmıştı. Yanlış görüp görmediğini anlamak için gözlerini kapattı ve açtı.

Evet doğru görmüştü! Fakat hala inanamıyordu. O, bu kadar yetenekli miydi? Fakat neden fark etmemişti? Onu destekleyen haplar yoktu. Katkı puanı da sadece hayatta kalmak için yemek almaya yetiyordu. Çok güçlü olamamıştı.

Yin Fangji, kocaman bir gülümseme ile Zhu Jiaobu'ya sarıldı ve neşeyle bağırdı.

-Xiao Zhu! Bu harika! Hizmetçi olmak zorunda değilsin! Benimle kaldığın için gerçekten de mutlu oldum.

Adam, sahte bir öksürükle çocukları kendisine getirdi.

-Öhö, çocuk şimdi de şu ölçüm aletini git. Hangi elemente yakınlığın olduğuna bakalım ve bölümüne karar verelim.

Who is the main character? [BL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin