-
Yoongi'nin anlatımından
Sabah kalkıp hemen hazırlanmaya başladım. Bugün çok işimiz vardı ve yeni birini bulmamız gerekiyordu. Giyindikten sonra hemen evden çıktım. Okula doğru giderken aklıma gelen şey ile Taehyung'u aradım ve konuşmaya başladım
"Lan dün ki çıkardığımız afişleri almayı unutmadınız değil mi? Bakın unuttuysanız koç ebemizi beller ona göre." dedim.
"Yok unutmadık da sen ne kadar önemsiyorsun bu işi ya. Bir şey olmaz. Hem insan bir önce merhaba nasılsin canım arkadaşım der değil mi ayıp valla."
"Boş yapma Tae... Neyse ben okula vardım sayılır siz nerdesiniz?" diye sordum.
"Biz de geldik sayılır okul kapısının orda buluşalım."
"Tamam çabuk olun." diyerek telefonu kapattım ve yürümeye devam ettim. Okula varınca da bizimkileri beklemeye başladım. Sonunda geldiklerinde hızlıca okul binasının içine girdik.
"Şu afişlerin birazını bana verin." diyerek konuşmaya girdim. Jin de elindeki afişlerin yarısını bana verdi.
"Şimdi siz ikiniz şu taraflara asın bende buraya asacağım." diyerek sağ ve sol ve tarafımı gösterdim.
Onaylarca sesler çıkarıp yürümeye başladılar ve bende asmaya başladım. Tanrım nerden çıktı bu sakatlanma işi. Şimdi birde bulduğumuz kişiyle birbirimize alışacağız ve taktilerimizi anlatacağız. S.Coups'a küfürler yağdırırken bir anda yanıma birinin geldiğini bile anlamamıştım. O konuşana kadar.
"Merhaba Yoongi-shi." dediğinde hızlıca sağa dönüp ona baktım. Bu dün ki çocuktu. Bana yardım eden.
"Merhaba?" dedim soru sorar bir biçimde.
"Eee sanırım takımda eksik varmış." dedi heyecanla. Neden bu kadar heyecanlı? Ve neden bunu benle konuşuyordu?
"Evet var." dedim umursamaz bir ses tonunda.
"Bende basketbol takımına girmek istiyorum." dedi. Gülmeye başladım. Bana garipçe bakmaya başladı ve dayanamayıp "Neden gülüyorsun?" diyerek sordu.
"Bu boyla mı gireceksin takıma?" dedim alay edercesine. Sinirli bir ses tonunda.
"Sanki sen çok uzunsun göt." dediğinde gülümsemem soldu ve şaşırdım. Sinirle soluyarak konuşmaya başladım ve sordum,
"Göt mü? "
Bir kaç dakika bana baktı ve ağzında bir şeyler gevelemeye başladı.
"Aaa ben şey üzgünüm bir anda söyledim. " dedi garip hareketler yaparken.
"Tamam neyse önemli değil he birde takıma katılmak istiyorsan koçun yanına git ve onunla konuş. Yani bu boyla alır mı bilmem ama. " diyerek onu yanımdan yollamaya çalıştım.
"Senden sadece 1 santimcik kısayım. Seni aldıysa beni de alır bence." dedi ve yanımdan ayrıldı. Arkasından bir iki dakika bakakaldım. "Kenine gel Yoongi." diyerek afişleri asmaya devam ettim.
...
Sonunda afişleri asma işi de, okul da bitmişti ve sırada seçmeler için spor salonuna gitmek kalmıştı. Hemen Jin ve Taehyung'un yanına gittim. Onları oturmuş sohbet ederken görünce sinirlendim.
"Olm daha seçmeler var ama siz hala burda oyalanıyorsunuz." diyerek bağırdım.
"Kanka sakin mi olsan. Sonuçta biz katılmıyoruz seçmelere sadece orda oturup izleyeceğiz." dedi sitem ederek Jin.
"Hani ben takım kaptanıyım ya ve siz de takımdasınız o yüzden erkenden gitmemiz gerekiyor." dedim açıklayıcı olduğunu düşünerek.
"Tamam boş verin gidelim şimdi hadi." dedi ve konuyu kapatıp bizi peşinden sürükledi Tae.
Spor salonuna girdiğimizde bekleyen yaklaşık 10-15 kişi gördük. Dikkatlice hepsini izlerken Jimin'i de gördüm. Onu yavaşca süzmeye başladım. Benim ona baktığımı fark edince bana el sallamaya başladı.
Ne yapıyor bu çocuk? O sırada bizi izleyen Jin ve Taehyung konuşmaya başladı
"O çocuğu nerden tanıyorsun Yoongi?"dedi Taehyung.
"Pek tanıdığım söylenemez. Sadece dün be bugün karşılaştık ayrıca konuştuk. Ha birde unutmuşum dün kıyafetlerimi almayı unutmuştum ya, bana kıyafetleri o getirdi." dedim.
"Haa anladım." dedi ve konuyu kapattı Tae.
"ANANI SIKIM. Olm bu Namjoon'un en yakın arkadaşlarından biri değil mi? Dur lan Jimin bu." diye bağırdı Jin. Tae de hemen kafasına bir tane vurarak
"Mal bağırmasana birileri duyacak!" dedi.
"Az dur Tae. Hem arkadaşıysa ne olacak?" dedim.
"Ne mi olacak? Gidip konuşacağım ve tanışacağım. Belki Namjoon ve diğerleri de onu izlemeye geleceklerdir. Ayrıca onunla yakın olursam Namjoon'u etkilemem kolaylaşacak. Neyse daha fazla tutmayın beni konuşmaya gidiyorum ben." dedi ve hemen Jimin'in yanına gitti.
"Mal ya bu çocuk valla bak." diyerek sitem etti Tae.
Ardından da "Gel biz de gidelim. Mal mal şeyler söylemesin şimdi bu çocuğa." dedi ve Jimin ile Jin'in yanına doğru ilerledi.
Bende yavaşça arkasından yürümeye başladım. Sonunda yanın ulaştığımızda ne konuştuklarını dinlemeye başladım. Jin cidden çok maldı. Jimin ile konuşup ne kazanacaktı ki. Hiçbir şeyden haberi olmayan Jimin de gülerek onunla konuşmaya devam ediyordu.
-
Bölümde bu kadardı umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
HEPINIZI ÇOK SEVIYORUZ <3
yayımlama tarihi:
16.01.2022
ŞİMDİ OKUDUĞUN
he different ; yoonmin.
Fanfiction"Ben de basketbol takımına girmek istiyorum." dedi. Gülmeye başladığımda bana garipçe baktı. "Neden gülüyorsun?" "Bu boyla mı gireceksin takıma?" dedim alay edercesine. "Sanki sen çok uzunsun göt." ↪ yoonmin au, düzyazı, texting ↪ tw; olumsuz örnek...