-
Jimin'in anlatımından
Bugün çok heyecanlı ve mutlu bir şekilde uyanmıştım çünkü bugün Yoongi'ye resimleri gösterecektim. Resimleri dün geceden çantama yerleştirmiştim. Hızlıca hazırlanmaya başladım ve aceleyle evden çıktım. Okula doğru yürürken Hoseok'u gördüm ve yanına gittim.
"Selam Hoseok." diye seslenmemle arkasına döndü ve beni görünce gülümsemeye başladı.
"Selam Jimin." dedi. Hem konuşup hemde okula doğru yürüyorduk.
"Bugün Yoongi'ye çizdiğimi resimleri göstereceğim. Umarım biraz bile olsun yakınlaşırız." dedim.
"Ahh merak etme Namjoon ve Jin olduysa sizde olursunuz." dedi ve gülmeye başladı. Ben de ona katıldım.
Yol boyunca konuştuk ve birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık. Sınıfın kapısından içeri girince en ele tutuşan bir namjin çifti gördüm. Çok yakışıyorlardı ve onları böyle görmek beni çok mutlu etmişti. Birgün bizde Yoongi ile böyle olacatık. Yani umarım...
Daha fazla ayakta beklememek için yerime geçtim ve dersin başlamasını bekledim. Bugün ki tek isteğim hemen öğle arası olmasıydı ama önce şu sıkıcı derslerin bitmesi gerekiyordu...
...
Büyük bir sabırsızlıkla çizdiğim resimleri Yoongi'ye göstermek için ilerliyordum. Sonundan onu görmüştüm. Hızla yanına gittim ve konuşmaya başladım. "Hey Yoongi." dedim. Sesimi duyduğu an arkasını döndü ve bana baktı. Bir dakka lan. O bana gülümsüyor muydu şuan? Kalbim az yavaş at lan. Tanrım sakin kalamıyorum..
"Merhaba Jimin." derken yanıma doğru yürümeye başlamıştı. Tamam Jimin sadece yanına doğru geliyor bu kadar heyecanlanmaman gerek.
"Merhaba. Şey, ben konuştuğumuz gibi resimleri sana göstermeye geldim." dedim elimdeki dosyayı havaya kaldırarak.
"Ahh doğru ya resimler. Bir anlık aklımdan çıkmış." dedi.
"Yani istersen sonra geleyim sonra bakarsın?" dedim elimle dosyayı işaret ederek.
"Haa yok zen beni yanlış anladın öyle demek istemedim. Sadece bir an aklımdan çıkmış ama yine de resimlere bakmak istiyorum." dedi.
"Şuraya oturalım o zaman orda göstereyim. Daha rahat oluruz." diyerek masayı gösterdim. Hemen kafasını onaylarcasına sallayıp masaya doğru ilerledi ve oturdu. Hemen ardından bende ilerledim ve masaya oturdum.
Elimdeki dosyayı masaya bırakıp kapağını açtım ve içindekileri çıkardım. Eline bir tane fotografı alıp bakmaya başladı. Bu Taehyung'un fotoğrafıydı.
"Tae bu kadar yakışıklı mıydı ya?" dedi kıkırdayarak.
'Senin kadar olmasa da yakışıklı işte...' dedim içimden. Ama Yoongi sanki garip bir şey söylemişim gibi bana bakıyordu.
"Benim kadar olmasada mı?" dedi. NE. BEN ONU DIŞIMDAN MI SÖYLEDİM. OFF REZİL OLDUM YA... Umarım yanaklarım kızarmamıştır diye düşünerek konuşmaya başladım ve "Yani evet yakışıklısın." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
he different ; yoonmin.
Fanfiction"Ben de basketbol takımına girmek istiyorum." dedi. Gülmeye başladığımda bana garipçe baktı. "Neden gülüyorsun?" "Bu boyla mı gireceksin takıma?" dedim alay edercesine. "Sanki sen çok uzunsun göt." ↪ yoonmin au, düzyazı, texting ↪ tw; olumsuz örnek...