15

706 87 75
                                    

Evet uzun bir aradan sonra hepinize tekrardan merhabalarrrr.

-

Hoseok'un anlatımından

Kafede oturmuş Dayeon'u bekliyordum ve sonunda gelmişti. Hemen ayağa kalktım, ona sarılmak amacıyla ona doğru bir adım attım ve kollarımı açtım ama o beni dikkate almadan direk oturdu.

"Nasılsın Dayeon?" dedim az önceki olay yaşanmamış gibi davranıp gülümsemeye çalışarak.

"İyi." dedi ve kestirip attı. Ahhh delireceğim ne oluyor?

"Dayeon iyi olduğuna emin misin? Sanki biraz değişik davranıyorsun." dedim ne olduğunu çözmeye çalışarak. Dün teklifimi kabul ederken çok daha farklı davranıyordu.

"Değişik davranmıyorum Hoseok. Ayrıca sen beni mi sorguluyorsun?" dedi tek kaşını kaldırarak.

"Yoo hayır seni sorgulamıyorum. Sadece senin için endişelendim çünkü değişik davranıyorsun gibi geldi. Neyse sen öyle diyorsan öyledir." dedim olayı büyütmemeye çalışarak.

"Benim için endişelen diyen olmadı Hoseok." demesi ile kalakaldım. Cidden kalbimi kırıyordu.

"Tamam neyse. Ne içmek istersin? Ben sen gelmeden bir şey sipariş etmek istemedim de." dedim.

"Ben bir latte alayım o zaman." dedi ve masaya koyduğu telefonunu eline aldı.

"Eee o zaman ben de latte alayım." dedim ve garsona seslendim.

"Bakar mısınız?" dedim elimi kaldırarak. Ardından garson yanımıza geldi ve konuşmaya başladı. "Buyrun ne istemiştiniz efendim?" dedi cebindeki not defterini çıkararak.

"Biz iki tane latte alacaktık." dedim ve Dayeon'a döndüm

"Başka bir şey ister misin?" diye sordum. Ancak Dayeon kafasını telefondan bile kaldırmadan kafasını sadece sağa-sola sallayıp reddeden mırıltılar çıkartmak ile yetindi.

"Pekii. Başka birşey istemiyoruz teşekkür ederiz." dedim ve garsonu yolladım ardındada Dayeon'a döndüm. Bir iki gün önce konuştuğum kız, hoşlandığım kız bu muydu? Neden böyle yapıyordu?

"Biliyorsun ki seni buraya çağırmamın bir sebebi var." dedim.

"Evet biliyorum..." dedi. Acaba hiç mi merak etmiyordu. Cidden böyle davrandığı için korkmaya başlamıştım. Ona söyleyebileceğime emin değildim.

"...Eee söylesene neden çağırdın beni buraya. Ne konuşacağız?" dedi. Tamam söyleyeceğim ve içimdeki bu sıkıntıdan kurtulacağım.

"Dayeon ben uzun zamandır senden hoşlanıyorum. Seni böyle uzaktan izlemek canımı sıkmaya başladı ve bende konuşmaya karar verdim. Seni cidden çok seviyorum. Bana bir şans vermeni isteyecektim." dedim gülümseyerek ve tepkisini ölçemeye çalıştım. Ama yüzünde bir mimik bile oynamamıştı. Acaba şaşırdığı için mi böyle davranıyordu yoksa beni sevmiyor muydu? İkinci ihtimali düşünmek bile canımı yakarken Dayeon'un alay edercesine gülmeye başlaması ile anlamıştım beni sevmediğini...

Kırgın bakışlarla ona bakarken konuşmaya başladı ve o paramparça eden kelimeleri kullandı. "Ah üzgünüm Hoseok, sen bir anda öyle diyince kendime hakim olamadım..." dedi ve gülmekten gözünden akan yaşları silerek konuşmaya devam etti.

he different ; yoonmin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin