Harry Styles fanı olduğum çok mu belli oluyor yavv.
●
"Napıyorsun?" Bir anlığına yeşillerden çekti gözlerini ve rastgele bir yere baktı. Hafifçe kızardığını hissediyordu ve bu olmaması gereken bir tepkiydi.
"Hatırlamana yardımcı oluyorum?" Harry açıkca onun kızarışını görmüştü ve bundan zevk aldığını belli oluyordu. Malum, suratında koca bir sırıtış oluşmuştu.
"Seni öptüğümümü ima ediyorsun?" Tekrar yeşillere kararlı bir şekilde odaklandı.
"Evet. Hatta o minik bacaklarında üzerime atladın." Dişleri göründüğünde Louis hafifçe sinirlenmişti.
Üstümüze falan atlarsın mazallah.
"Ve sen uyandığında sertleşmiştin." Louis anında bunu hatırladığında kıvırcık saçlı çocuğu elleriyle ittirdi. "İğrenç Harry." Yüzünü buruşturduğunda Harry'nin suratındaki sırıtış yavaş yavaş yok oldu.
"O benim elimde olan bir şey değildi bir kere." Diye itiraz etti Harry. "Sarhoştum."
"Offf, ne kadar malım. Bir de kimi gördüğünü falan sormuştum." Kendi aptallığına omuzları sarsılarak güldüğünde Harry'de ona katıldı. Louis, elini alnına koyarak ne kadar tuhaf bir durumda olduklarını düşünmeye başladı.
"Özür dilerim." Dedi gülüşü bitince. "Üzerine atladığım için yani." Yanakları hafifçe kızarıktı ve bundan hoşlandığı söylenemezdi.
"Asıl ben özür dilerim." Dedi Harry onun kızarışını izlerken. Louis'nin kaşları çatıldı ve aksi bir şekilde kıvırcık oğlana baktı. "Sen niye özür diliyorsun ki?"
"Öpücüğü başlatan bendim." Omzuna sert bir yumruk yiyince yüzünü buruşturdu. Acıyan yeri eliyle tuttu. "Ne vuruyorsun be?" Diye cırladı herkesin uyuduğunu unutarak.
O sırada kapının ağzında gözlerini yumruk yapmış olan eliyle ovalayan Daisy onları izliyordu. "Abi..." dedi uykulu gözlerle. Sesi uykudan uyandığı için öyle sevimli çıkmıştı ki...
Bir anda iki oğlan da kapıda dikilen küçük kıza döndü. "Daisy." Dedi Louis şaşkınca kardeşine bakarken. "Ne oldu fıstığım?" Kollarını açarak küçük kızın yanına gelmesini bekledi. Ancak Daisy ikisinin de bir kez daha şaşıracağı bir hareket yaptı.
Harry'nin eşofmanını çekiştirerek sevimli gözleriyle yeşillere bakmaya çalıştı. "Beni kucağına al." Harry, Louis'ye baktı ilk önce. En az Louis kadar o da şaşkındı. Aslına bakılırsa daha önce bir bebeği kucağına aldığından bile emin değildi.
Küçük kızı eğilerek kucağına aldığında aslında bunun o kadar da zor olmadığını fark etti. Daisy elini abisine uzatıp "Su.." diye mızmızlanınınca Louis bir çırpıda kardeşine bir bardak su getirdi.
Daisy, küçük elleriyle koca bardağı kaldırıp birazını üstüne dökerek suyu içmeye başladı. O sırada kucağındaki sevimli bebeği izleyen Harry şaşkındı. Louis, Harry'e baktığında suratında istemsizce bir tebessüm oluştu.
"Al." Elindeki bardağı abisine uzattıktan sonra Harry'nin kucağından inmek için bir hamle yaptı. Harry'de bunu hemen anlayıp küçük kızı yere bıraktı. "Öpücük." Deyip abisinden yanaklarına iki öpücük aldıktan sonra paytak adımlarla odasına ilerledi.
"Bu neydi şimdi?" Diye sordu Harry hâlâ şaşkınken. "Daisy genelde geceleri susar. Normal bir durum yani." Diye açıkladı Louis. Ardından mutfaktan çıkarken Harry'e bir omuz attı. "Kucağına bebek de yakıştı he."
"Pişkinlik yapma Louis." Mutfağın ışığını kapatıp Louis'nin odasına doğru ilerlediler. "Sadece söylüyorum." Odasının kapısını açıp içeri girdi. Ardından bir koşuda yorganının altına geçti.
"Tabii tabii." Göz devip pikesinin altına geçti. "Bir daha beni öpmene izin vermeyeceğim." Trip atar gibi konuştuğunda Louis, pek de sessiz olmayan bir kahkaha attı. "Seni öpmek isteyen kim be sümüklü."
"Sümüklü mü?" Harry, oyuncu bir şekilde yattığı yerden doğrulduğunda Louis hâlâ gülüyordu.
Louis gülmeyi bitirdiğinde bir süre sessizlik oluştu odada. "Hatırlıyordum." Harry'nin kaşları çatıldı. "Ne?"
"Beni öptüğünü hatırlıyordum."
"Bana yalan mı söyledin?" Louis kafasını salladığında cevabını almış oldu. "Gerizekalı olmadığına sevindim. Ne zamandan beri?"
"Sanırım aynı gün, sen beni azarladıktan biraz sonra."
Harry sinirle iç çekti. "Adamı hasta edersin sen."
"Biraz gıcık biriyimdir, haklısın."
"Aslında kızacağını düşünmüştüm. Diye konuyu değiştirdi Harry. "Beni nasıl öpersin Harry ya da evimden defol git çabuk gibi bir şeyler dersin sanmıştım. Sense güldün amına koyayım." Ağzını büzerek durumun garipliğini anlatmaya çalıştı.
"Çünkü hatırlıyordum salak. Ama beni öpeceğini düşünmemiştim. Biraz daha sıkıştırdıktan sonra söylemeyi planlıyordum."
"Louis bey benimle oynacaktı yani?"
"Öyle de denebilir." Deyip güldüğünde Harry'de gülüşünü saklamak için kafasını öte tarafa çevirdi. "Hasb-"
Bir anda odanın kapısı açılıp içeri sinirli bir şekilde giren Jay Harry'nin sözünü kesmiş oldu. "Ulan eşek sıpaları!" Diye bağırdı orta yaştaki kadın. "İki saattir sesinizden uyuyamıyorum. El insaf." Diye isyan etti.
"Kusura bakma, sohbete dalmışız." Gayet sakin bir sesle annesini yatıştırmaya çalıştı Louis. Jay de zaten misafirleri olduğundan dolayı daha fazla kızamadan sert bakışlarla odayı terk etti. "Uyuyun kafanızı kırmayayım." Diye de ekledi kapıyı kapatırken.
Hâlâ yatan Louis oturan Harry'e bakarak. "Galiba uyusak iyi olacak." Dedi ve kıvırcık oğlanın bir şey demesini beklemeden arkasını döndü.
Uykuya dalmadan hemen önce elleriyle dudağını yokladı ve hafifçe gülümsedi. Nedense bu hareket onu rahatlatmıştı.
●
Halo haloo! Bu ficin nereye gittiği konusunda en ufak bir fikrim yok. Bir gün ağlıyorlarsa diğer gün çocuklaşıyorlar, alah alah.
Ve şunu açıklamak istedim anlamayanlar olabilir: Fic Türkiye sınırları içinde geçiyor, bu yüzden bizim gibi davranıyorlar. Bizim gibi dediğim konuşma tarzı vs. anladınız zaten.
Hadi bayyy!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık | Larry Stylinson | TR version
Fanfikce"Bizi bulurlarsa..." dedi boş şişeyi sallayıp. "Döveriz." Deyip bacaklarını açarak iyice yayıldı Harry koltuğa. "O kadar adamı?" "O kadar adamı..." Harry&Louis Bottomlinson Bu bir çeviri değildir. Olaylar Türkiye'de geçiyor.