O sabah Ege, dünkü yaptığı planın ayrıntılarını düşünmekten zor uyuduğu için uyanamamıştı. Kalktığında Kız kardeşi Tülin'in çoktan çıkmış olduğunu gördü. Kalktı, yüzünü yıkadı ve bir şeyler atıştırdı. O sırada planını tekrar ederek kendine, planın başarısına dair inancını tekrarlıyordu. Bahar'ın abisiyle arasındaki ipleri bir şekilde koparırsa bu işin biteceğini düşünüyordu fakat bunu yapması için güya Bahar ile arasında bir ''aşk'' varmış da Bahar'ın bunu abisinden saklarken yakalanmış olmasını nasıl sağlayacaktı. Öyle bir şey yapmalıydı ki ne Bahar şüphelenmeliydi ne de Tuna. Kızların bu plana yardım etmeyecekleri aşikardı. Yani ne yapacaksa kendisi yapacaktı. Aslında biraz pişman olmuştu onlara planını söylediği için çünkü belli olmaz ya diye düşündü. Kaçırırlarsa ağızlarından ne olacak? Bahar'ın bunları duyması bir yıkım olur diye düşündü. Bu sefer kafeye gitmeyecek, doğrudan şirkete geçecekti.
Planının mektup gönderme kısmından vazgeçmişti. Bunun başarı şansı yok gibiydi. Bahar'ın telefon numarasını biliyordu fakat Tuna'nınkini bilmiyordu. Hem bilse ne olacaktı? Tuna'yı arayıp da ''kız kardeşinizin bir sevgilisi var'' diyecek hali yoktu ya. Gizli numaradan arasa bile bir şekilde tespit edilebilirdi. Yani kendisi doğrudan bu işe girmeyecekti. Birileri aracılığıyla yapmalıydı ama kimdi bu kişi? Böyle bir sorumluluğu kim alırdı? Kız kardeşi yapamazdı ama hem kız kardeşi yapsaydı bile zaten işin sonu kendisine çıkabilirdi. Büşra ve Merve de zaten karışmıyorlar. Onlar, çenelerini tutsa yeter diye düşündü.
Bahar'ın ise bu olanlardan haberi yoktu. Bugün annesi kendini iyi hissettiğinden beraber çalışacaklardı. Annesi orada olacağı için o kadar rahat olamazdı ama bir taraftan da abisinin gelmeyeceğini düşündü onu kontrol etmek için. Öyle ki annem yokken gelmiyor ise annem varken hiç gelmez diye düşündü. Haklıydı da. Tuna, yalnızca kız kardeşini korkutmak amaçlı yapıyordu. Saat sabah 11 idi. Bahar, annesi ve Melda Teyze ile çalışıyorlardı.
Tülin, Büşra ve Merve ise dünkü konuşmadan sonra Ege'nin buraya gelmemesine şaşırmışlardı. Tülin, abim kesin gelip yine kafamızı şişirecek diye söyleniyordu fakat ilgiçtir ki Ege gelmemişti. Bir duysaydı Bahar'ın buraya geldiğini... Günde on kere gelirdi ama iyi ki tam zamanında çıkarttık kızı dışarıya diye düşündü.
-Ege, gelmedi bugün.
-Öyle çünkü sizden yardım alamayacağını anladı.
-Yok bir de alsaydı yani!
-Ben, abimi tanıyorsam bu işin peşini kolay kolay bırakmaz.
-Epeydir aynı mevzu dönüp duruyor. Abin eğer seviyorsa niye böyle dolambaçlı yollara sapıyor. En iyisi şu ki direkt olarak çıkıp söylesin. Kız kabul eder ise ailesinden isteyin fakat etmez ise unutsun kızı.
-Tuna'nın böyle bir şeye izin vermeyeceği açık. Bizimle görüşmesini bile istemiyor kız kardeşinin. Kaldı ki abimle evlenmesine izin verecek...
-O zaman bu konuyu kapatsın. Hem yarın bir gün başkasına aşık olur. İlla ki Bahar olacak diye bir şey yok.
-Onun için sadece Bahar var.
-Var ama olmuyor işte.
-Diyorum ki ya abim bir şekilde Bahar'ın evden kaçmasını sağlarsa? O zaman ne olacak?
-Nasıl sağlayacak ki biz yardım etmezsek?
-Belli mi olur? Bak ki bir yolunu bularak bunu başardı.
-Diyelim ki kız, evden kaçtı. Ege, güya yardım bahanesiyle kıza ''formalite'' evlilik teklif etti. Kızın kabul edeceğini nereden biliyoruz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçak Kız (+18)
RomanceAşk ile başlamayan fakat aşkı başlatan bir ilişkinin hikayesi...