O geceyi arkadaşı Tülin'in evinde geçiren Bahar, abisinin bugün kendisini almak için buraya geleceğini biliyordu. Tülin'den başka gidecek bir yeri de yoktu. Çantasına baktı ve dün gelen o hediyeyi gördü. Sahiden bunu kim göndermiş olabilirdi? Ama şimdi bundan daha önemli bir sorunu vardı. Abisine bütün bunlarla ilgisi olmadığını nasıl anlatacaktı? Abisinin kendisine inanmayacağını biliyordu. Bugünden sonra bir daha dışarıda annesiyle olsa bile gezemeyeceğini de. Bir çıkış yolu bulmalıydı. Diyelim ki abim geldi ve ben ona, artık eve dönmeyeceğimi söyledim. O zaman ne olacak? Abim izin verecek mi ki artık burada kalmama? Hem diyelim ki izin verdi. Ne zamana kadar Tülin'in evinde kalabilirim? Hep kalacak değilim ya. Herkesin kendisine göre bir düzeni var. Kimseye yük olmamak gerekir. İki arada bir derede kalmıştı genç kız. Uyanmıştı ve yatağın içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için çareler düşünüyordu...
Ege ise planını yaptıktan sonraki günlerin aksine bugün rahat bir uyku çekmişti. Öyle ya artık tehlike kalmamıştı ve ailesinden kopan genç kızı ikna edecekti. Aslında hemen söylemek yoktu planında yani öyle ertesi günden formalite evlilik teklifini yapmak, akıllıca bir iş değildi ama bundan başka çaresi de yoktu çünkü Tuna gelecek ve öyle ya da böyle Bahar'ı götürecekti. O gelmeden bir an önce bu konuyu Bahar'a açmalıydı. Tülin, halen uyuyordu ve Bahar'ın uyanıp uyanmadığını anlamak için içeriye geçti. Eğer Bahar, bu teklifi kabul ederse Tuna'nın bilmediği bir yerde kalacaklardı. Bir saat kadar uzakta bir başka evleri daha vardı. Üç katlı ve 27 odası olan bir ev. Yani hem Bahar'a hem de kendisine fazlasıyla yeterdi. Zaten böyle diyecekti yani ayrı ayrı yaşayacaklarını söyleyerek Bahar'ı ikna edecekti. Bu sebeple böyle bir evlerinin olması, Ege için büyük bir avantajdı. Balkona çıktı ve Bahar'ın uyanmasını bekledi. Tülin, bugün kafeye gidecekti ve Bahar'la yalnız kalma fırsatı yakalayacaktı. Tülin'in gitmesini bekleyecekti yani bu teklifi yapmak için. Şunu da unutmamak lazım ki Tülin, Tuna'nın gelmesinden önce gitmeliydi.
Tuna ise bir an önce kardeşini geri getirmek için kafeye gitmesini söylüyordu annesine. Gerçi annesi o kadar da öfkeli değildi ama yine de Tuna'nın içi rahat olamıyordu. Kız kardeşinden ilk kez böyle bir tavır görmüştü. Acaba haklı mıydı? Acaba gerçekten de bu hediyeyle Bahar'ın alakası yok muydu? Öyleyse kime geldi? Bahar'ın doğum gününde başkasına gelecek değil ya odasındaki hediye. Yani içinde bulundukları durum, Tuna'nın da kafasını karıştırmıştı. Aslında ben gitmesem daha iyi olur diye düşündü. Öyle ya kendisi niye gitmek zorunda ki? Bahar'ı annesi de getirebilirdi. Hem böylece orada bir kavga çıkmasını da önlemiş olurdu.
-Anne bence ben gelmeyeyim. Bahar'ı sen getir.
-Tamam, daha iyi hem seni görünce çekinirdi. Bak ama eve gelince öyle bağırıp çağırmak yok.
-Ama bunu nasıl izah edecek ki bize? Yani bu hediye eğer ona gelmediyse kime geldi?
-Oğlum bak. Diyelim ki Bahar'ın gizli bir hayranı var. Bunda Bahar'ın ne suçu var?
-Ne suçu var olur mu? Birisinin hayranı olabilmesi için onunla görüşmüş olması şarttır.
-Tamam da bak yine de anlayışlı olmak gerekir.
-Eve gelince bağırıp çağırmam ama artık çalışmasına da izin vermem. Yani artık senle kuaförde çalışamayacak.
-Kızı bu kadar sıkmasan mı?
-Ben mi sıkmışım? Her abinin yaptığını yapıyorum.
-Oğlum, bak bir çevrene... Hangi abi senin kadar baskı yapıyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçak Kız (+18)
RomansaAşk ile başlamayan fakat aşkı başlatan bir ilişkinin hikayesi...