9.Bölüm

2.8K 147 15
                                    

"Neyi bize söylemeyecek?" diye tekrar sordu Serhat abim. Arkasından da Barış gelmişti.

"En azından abinler bilmeli." dedi bana bakarak Umut abi.

"Tamam ama sen anlat. " dedim.

"Hayır sen anlatmalısın." dedi Umut abi.

"Ne anlatacaksınız anlatın, hadi." dedi Serhat abim. Biraz sabırsız duruyordu. Barış'a baktığımda dikkatlice beni izliyordu. Yine mantığı ile hareket ediyordu.

"Annemin kaybından sonra her şey zor gelmeye başladığını biliyorsunuz. Sürekli gittiğim bir uçurum var. Oraya sürekli gider denizin ve gökyüzünün mükemmel birleşimini izlerdim. Annem gittikten sonra çok yalnızdım. Babam sadece işini umursardı. Bende dayanamadım ve atladım. Ciğerlerimin nasıl su ile dolduğunu hatırlıyorum. Korkmuştum. Gerçekten korkmuştum. Yavaş yavaş bilincimi kaybettiğimi hissediyordum. Uyandığımda başımda Umut abi vardı. Arkamdan suya atlamış. Beni kıyıya çıkarmış suni teneffüs yapmış. O günden sonra Umut abi ile bir anlaşma yaptık. Ben her hafta onunla seans yapacaktım o da bu olayın aramızda kalmasını sağlayacaktı. 1.5 ay önce ben bu anlaşmayı bozdum." dedim. Tek nefeste anlatmıştım. Yüzümü hiç kaldırıp tepkilerine bakmamıştım. Parmaklarımla oynuyordum.

"Sen, sen ölmek mi istedin?" kekeleyerek konuşmuştu Serhat abim.

Şaşkınlıkla yüzümü kaldırdım ve dolu gözlerine baktım. Benim için üzülmüş müydü?

Sıkıca sarıldı bana. Gerçekten kemiklerimi kıracaktı biraz daha sıkarsa.

"Abi biraz daha sıkarsan sayende öleceğim." dedim gülerek. Ortamın biraz neşeli olmasını istiyordum.

"Sus bir daha ölüm lafını duymak istemiyorum ağzından, duydun mu beni?" diye kızgınlıkla konuştu. Kafamı salladım.

"Luna, bir anneyi kaybetmek nasıl bir bilmiyorum. Seni anlayamam zaten. Eminim acın çok büyüktür. Ama hiçbir ama hiçbir şey kendine zarar vermene sebep olamaz. Sen bizim kalbimizden bir parçasın." dedi Barış.

O da bana sıkıca sarılmıştı.

"Her zaman yanında olacağım abim." dedi Barış. Gülümseyerek bakmıştım. Yalnız olmayacaktım sonunda.

"Seanslara devam edeceğiz, konuşacak çok şeyimiz var." dedi Umut abi. Kafamı salladım.

"Luna, kurtar beni." diye koşarak bana gelen Ulaş'a baktım. Arkasından da Doruk koşuyordu.

"Seni elimden kimse kurtaramaz." diye koşuyordu Doruk.

Uğur arkama saklanmıştı. Doruk da karşıma geçmişti. Doruk vurmaya çalışıyordu Uğur'a. Uğur da beni siper ediyordu.

"Lan manyak mısınız?" diye aradan çekildim. Çaktırmadan beni dövmüşlerdi be.

"Yaa en sevdiğim kuzenim al şu ikizini üstümden ne olur." diye bana yalvaran bakışlarla bakıyordu Uğur.

"Hiç umrumda bile değil. Ben ıslak kek yemeğe gidiyorum." diye mutfağa doğru ilerledim.

Hemen kendime güzel bir tabak hazırladım. Cipsler, tatlılar, kuruyemişler yanına da kola aldım.

Hemen odama kaçtım ve Harry Potter'ı en başından izleyecektim bugün. Özlemiştim vallahi.

Odama girdim her şeyi hazırladıktan sonra tam yatağıma yatacağım zaman içeriye Ege, Bulut, Doruk, Ulaş ve Uğur girdi.

"Ne yapıyorsun abla?" diye sordu Ulaş. Ne ara ablası oldum?

"Hoşt o benim ablam." dedi Ege.

LUNA (Ara Verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin