Araba yolculuklarını sever misiniz? Bir yandan akıp giden yol bir yandan sözlerini bile duymadığınız bir şarkı. Düşünceler susmadığı için duyamıyorsunuz aslında.Kulağımda Dila-Öteki yankılanıyordu. Şarkıyı duyduğum ilk andan itibaren aşık olmuştum.
Trabzona gidiyorduk. Herkes geliyordu. Birkaç hafta kalacaktık zaten daha sonra okul başlayacaktı. Üniversite sınavı şimdiden dudaklarımı yememe neden oluyordu.
Umut abiyle yaptığımız seansın üstünden iki gün geçmişti. İnci hanımın ve babamın gözlerindeki yaşı gördüğümde bir şeyleri anlattığını anlamıştım. Sanırım biraz kırılmıştım.
"Luna!" diye dürtüldüğümde irkilmiştim. Kolumu deşen Doruk'a ne var diyerek baktım.
"Mola vereceğiz hadi insene." dedi. Etrafıma baktığımda harbiden bir çorbacıda durduğumuzu fark ettim.
Annem ve babam baş başa kalmak istediklerini söyledi. Balım'a tek başlarına binmişlerdi. Annem tabii ki kimseye Balım'ı sürdürmüyordu. Ben ise Serhat, Doruk ve Barış ve Bulut aynı arabadaydık.
Arabadan indiğimde çorbacıya baktım. Yolda yenilen yemekler neden hep daha güzel oluyor?
İnci hanım ve babam hariç hepimiz buradaydık. 3 masayı birleştirmiş oturuyorduk.
"Babam ve annem bir gün çoktan burayı geçmişler. Başka bir yerde yiyeceklermiş." dedi Serhat abim.
"Çifte kumrular." diye fısıldadı yanımdaki Ege.
"Yavaş yesene olum." dedi Ulaş. Uğur'a baktığımda tıka basa yemek yediğini gördüm.
"Ya abi ama çok güzel." dedi. Tabağında her şeyden azar azar vardı. Midesiz.
"Bu yemeklerin aynısından sana da yapıyorum. Böyle yemiyorsun ama." dedi Ulaş. Ulaş aşçıydı.
"Burası daha güzel yapıyor." dedi Uğur.
"Bir daha benim restorandan yemek ye de göreyim seni." dedi. Alttan alttan tehdit ediyordu.
Uğur yemek yemeğe o kadar kaptırmıştı ki kendini cevap dahi vermedi.
"Luna." diye seslenen Umut abime baktım.
"Efendim?" dedim.
"Yemeğini yediysen kalkalım." dedi. Başımla onaylayıp ayağa kalktım.
"Bende geliyorum." dedi Doruk.
"Olmaz biz bir şeyler konuşacağız." dedi Umut abi. Ne konuşacaktık?
"Ne konuşacaksınız?" dedi Savaş.
"Bilmenizi isteseydim burada konuşurdum." dedi Umut abi.
Umut abi, Serhat abime bir baş hareketi yapıp yürümeye devam etmişti. Bende arkasından paşa paşa ilerliyordum.
Savaş korumacı biriydi, hala tereddüt ederek bize bakıyordu. Güven sorunları olan biriydi. Ailede herkesin güven sorunları vardı, özellikle bana karşı.
Mesela hala çalışma odalarına gitmemiştim. Bir keresinde merak edip bakmak istemiştim ama çalışanlar o tarafa geçmenin yasak olduğunu söylemişti. Kızmıyorum zamanla güvenirler muhtemelen.
Arabanın ön koltuğuna binip kemerimi takmıştım.
"Luna, son seanstan sonra uzun uzun düşündüm. Bence psikiyatristin kuzenin olmamalı. Uzun zamandır psikiyatrist gibi davranmadığımı biliyorum. Bu yüzden hatalarımı düzeltmek istiyorum. Seni alanındaki en iyi psikiyatristlerden biri olan arkadaşıma emanet etmek istiyorum." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUNA (Ara Verildi)
Ficção AdolescenteLuna Sevgi Akay 17 yılın ardından Demirkan olabilecek mi? Demirkan ailesi Luna'yı kabul edecek mi? Luna ihanetin acısını kaldırabilecek mi? Gökten düşer gibi Demirkan'ların kucağına düşen Luna'nın, nasıl bir hayat yaşayacağını gelin hep beraber g...