Bölüm 6

87 6 0
                                    

Telefonun titremesiyle ayağa fırladım. Oha Ürkek Tavşan!!!!!
◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆

Ne yüzsüz çıktı bu be. Hem suçlu hem güçlü tek yumruk yeterince caydırıcı olmamış anlaşılan diye söylene söylene telefonu aldım "Ne var!" diyerek telefonu açtım.
"Çok kibarsın. Hemen konuya giriyorum. Sen bardan ayrıldıktan sonra bikaç adam gelip sarı arkadaşını götürdüler. Engel olmaya çalıştım ama sayıları fazlaydı. "
Duyduklarımla kan beynime sıçradı. Gözlerim doldu ve nefesim tekrar düzensizleşmeye başladı. Derin derin nefes almaya çalışırken telefonu düşürdüm. Gözlerimi kapatınca o canilerin kardeşimi öldürdükleri an aklıma geliyordu. "Abla canım çok acıyor. Ablam seni çok seviyorum. Sakın üzülme. Abla kan.." ve bunlara benzer onlarca yalvarış.. Acımadılar. Küçücük zararsız ve kendi halinde bir kızı acımasızca gözlerimin önünde katlettiler..
Gözlerimi açık tutmaya çalışıyordum. Duymamak için kulaklarımı kapatarak ağlamaya başladım. Ne yaparsam yapayım nefretim dinmiyordu. Oda aydınlıktı fakat gözyaşlarımdan hiçbirşey göremiyordum. Sakinleştirici almadan kendime gelemiyordum ama Selin'i hatırlayınca toparlanmaya çalıştım. Telefon hala açıktı yarım nefesle öksüre öksüre evimin adresini verdim. Bi bardak su içtim fakat sürekli kasılıyordum ve ayakta durmakta çok zorlanıyordum. Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda sürünerek kapıyı açtım ve kendimi tekrar ağlamaya bıraktım. Gözlerimden yaş akmıyordu sadece yaşadıklarımın ağırlığı vardı ve düzensiz olan nefeslerim yüzünden iç çekişlerim dinmiyordu. Az sonra bi hareketlilik hissettim. Kapının açıldığını farkettiğimde geldiğini anladım. Yanında biri daha vardı bişeyler anlatmaya çalışıyordu fakat anlamıyordum kendimi çok kasmıştım ve beynimdeki çığlıklar onu duymamı engelliyordu. Yanındaki arkadaşının elinde iğne görünce doktor olduğunu anladım.
Sakinleştirici aldığımda uyurdum ama bu sefer olmayacaktı yarım doz enjekte ettiğini gördüğümde onu durdurdum. Kasılmalarımın durması için yeterliydi. Kendime 10 dk zaman verdim sonra yavaş yavaş ayağa kalkmaya çalıştım. Düşündüğüm gibi olmuştu. Kasılmalarım azalmıştı ve vücudumu kontrol altında tutabiliyordum. Kalkar kalkmaz Tavşan soru yağmuruna tutmuştu. Bu Hayvan artık canımı sıkmaya başlamıştı.
"2 dakika sesini kes !" diye tısladım. Yüzündeki hayal kırıklığı canımı sıkmıştı zaten yaptığım şeyin doğru olmadığını biliyordum ama caydırıcı olmazsam takip edeceğini de biliyordum. Onu tehlikeye atamazdım. " Özür dilerim sadece burda bekle nerde olduklarını biliyorum. Ne olursa olsun kimseyi arama hiçbirşey söyleme sakince bekle veya uyu en geç sabaha geliriz zaten. Bişey olursa haberdar ederim. İtiraz etme anlaştık mı?" derken işaret parmağımı ona doğru sallıyordum.
"Geldiğinde anlatmazsan polise giderim."
"Tamam dedim uzatma. " cevap vermesini beklemeden evden çıktım.

MAYIN TARLASI  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin