Bölüm 9

63 3 1
                                    

...Ürkek Tavşan neredeydi acaba?

◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆

Selin'i postaladıktan sonra gitmem gereken yerlerin küçük bir listesini hazırladım kafamda. Tabi ki ilk olarak depoya inecektim. Gitmeden önce telefonu aldım ve bizimkileri arayarak ortamdan bilgi aldım. Üstüme baktığımda kıyafetlerimin uygun olmadığını gördüm ve koşar adımlarla yolumu değiştirerek eve doğru yol aldım. Yürürken aynı zamanda şarkı mırıldanıyordum. Bu Şebnem Ferah'ın Yağmurlar şarkısıydı. Annem Sezen Aksu hayranıydı fakat ben Şebnem Ferah şarkılarını daha çok dinlerdim. Aslında Sezen Aksu gerçekten müthiş bir sanatçıydı ama Şebnem Ferah ruhuma daha çok hitap ediyordu diye düşünürken eve geldiğimi farkettim. Herzamanki alışkanlığımla ve elimi dikkatlice güllerimin arkasına attım anahtarı almak için normalde yanımda anahtar taşımazdım. Çantalar bana hitap etmiyor pantolon cebinde ise rahatsız ediyordu. Fakat o da ne anahtar yok!

Arkamdan gelen sesle irkildim.

"Bunu mu arıyordun sümüklü"

" Hayvan! Ödümü patlattın! Ver şunu! Kimsin sen! Ne halt arıyorsun benim evimde! Nerden biliyorsun anahtarların yerini! Konuşsanaaa!!!" Evet sesimi fazla yükseltmiştim ama bir saniye Ürkek Tavşan sinirlendi mi bana mı öyle geliyor? Üstüme doğru korkunç bir sakinlikle yürüdü istemsiz geri adım attım.

"Bana bak sümüklü, benimle adam gibi konuş hatalıyım diye sesimi kestim fakat bişeyler sakladığın apaçık ortada. Şimdi ya bana herşeyi anlatırsın ya da polisi aramadan önce burda teker teker bütün saç tellerini kopartırım!"

Tabiki bu Hayvan'a herşeyi anlatmayacaktım. Sakince söze başladım. "Zamanında para lazımdı. Yanlış kişiden aldım ve borçlandım. Parayı istiyorlar bu yüzden peşimdeler."

"Bu hiç inandırıcı değil."dedi

Sakince devam ettim. "Anlat dedin anlattım ayrıca para miktarı tahmininden fazla. Şimdi beni rahat bırak Tavşan!"

Hafifçe gülümsedi ve devam etti " Bana bak sümüklü benim adım Rüzgar. Bana birdaha Ürkek Tavşan dersen sana gerçek bir hayvan gibi davranırım." Pişkin pişkin gülümsemesi sinirimi bozsa da ismi hoşuma gitmişti. Gülümsedim ve devam ettim." Bana bak Rüzgar. Benim adım da Sezen ve bana birdaha sümüklü dersen sümüklerim akana kadar ağlarım ve bu hiç hoşuna gitmez." Diyerek gülümsedim. Bu daha çok piç smile olmuştu ama olsun. Elini uzattı '' Memnun oldum Sezen.'' Sezen kısmını vurgulamış ve gülümsemişti. Gayet dostça görünüyordu ve bi o kadarda sinir bozucuydu. ''Senin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim Rüzgar . '' gülümsemeyi ihmal etmemiştim tabi ki. Gülümseyerek yere baktıktan sonra gözlerini şaşırtacak bir ciddiyetle sanki birşeyi hatırlarmışçasına yerden kaldırıp bana baktı. istemsizce '' Ne!'' dedim.

''Herşeyi anlat. Şimdi!''

''Sana söyledim şimdi beni rahat bırak!'' Sertçe anahtarı elinden aldım, tınlamadı bile ve hala sinirim geçmediği gibi artıyordu.

'' Bana bak Sümüklü, son uyarım!'' Ne demeye çalıştığını anlamamıştım.

''Derken?''

''Özür dilerim.'' dedi ve ağzıma iğrenç kokulu bir bez parçası yapıştırdı çırpındım fakat bedenimin iradesini yavaş yavaş kaybediyordum ve gözlerimi kapattım..

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Gözlerimi açtığımda yabancı bir tavanla karşılaştım kalkmak için toparlanmaya çalıştığımda bir şey engel oldu. Ah evet tabiki bağlanmıştım. Ne zannediyordum ki kaçırdıktan sonra rahatsız olmamam için bağlamayacağını mı? O Rüzgar denen pislik tam bir Hayvandı. Hayvan demişken Tavşan herşeyi biliyor olamazdı değil mi? Hayır hayır. Bu imkansız. Nerden bilebilirdi ki?

''Hayvann!'' adeta çığırmıştım Çok geçmeden kapı açıldı ve karşımda bir adet pişkin pişkin gülen Tavşan vardı.

''Çöz beni hayvan, yanlış yapıyorsun.''

''Bir anlaşma yapalım mı ?''

''Tabiki hayır! Kaçırıldım ben be! Burdan kurtulur kurtulmaz polise gideceğimm!'' Hoş bir kahkaha attı ve elini arka cebine atıp cüzdanını çıkardı.

''Hassiktir.''

''Herşeyi anlatmazsan ellerini çözüp kelepçe takarım.''

''Hangi suç ile yargılanacağım çok merak ediyorum Ürkek Polis ?'' pişkince güldüm.

''Kaybolan insanlar, üzerinde DNA' n bulunan cesetler, ve kaybolan küçük kız kardeşin.. 4 yıl önce ne oldu Sezen?'' Adımla hitap etmesi içimde farklı bir duyguyu harekete geçirdi fakat şu an asıl önemli olan başka şeyler vardı.. Bu Hayvan sırrım olduğunu biliyordu fakat ne kadarını? öyle soramazdım. Doğru kelimeleri seçtiğime emin olduğum zaman konuşmaya başladım. '' Ne bilmek istiyorsun?''

''Neden sinir krizleri geçirdiğini, ailenle neden görüşmediğini ya da onların gerçek ailen olup olmadıklarını, o adamlarla ne işin olduğunu, neyin peşinde olduğunu? Kısaca herşeyi..?'' dediğinde istemsiz rahatlamıştım. İnanacağı şeyleri ben belirleyecektim.

''Hiçbirşey bilmiyorsan neden benimle zaman kaybediyorsun? Belki sadece sevgilisinden ayrıldığı için triplere giren bir ergenim?''

''Hadi ama Sümüklü bir polis olduğumu unutuyorsun. Bende zaten cevaplar var sadece doğruluyorum.''

'' Öyleyse beni iyi dinle Rüzgar. Burada açlıktan ya da herhangi bir sebepten ölsem bile sana gerçekleri söylemek için ağzımı açmayacağım. Neden biliyor musun? Çünkü ben senin isteklerini değil kendi istediğimi yaparım. O doğrulamak istediğin gerçekleri kendi isteğim dışında ölüm pahasına anlatmayacağım. Bir ölüyü hiçbir şeyle tehdit edemezsin. Çok yanlış yaptın!''

'' Peki Sezen. Özür dilerim, işe yarayacağını düşünmüştüm. Sadece yanında olduğumu bilmeni isterim ayrıca dinlemek istersen benimde anlatacaklarım var..'' Normalde gurur yapardım fakat deli gibi merak ediyordum çünkü bu kadar çabuk yumuşaması beni şaşırtmıştı.

''Söyle!''

'' Bira?''

''Hayır ayık kafayla dinlemek istiyorum.''

''Peki başlıyorum.. 5 yıl önce annemi kaybettim. Babam zaten hiç olmadığı için yapayalnız ortada kalmıştım. Annem normal bir şekilde ölmedi Sezen. Öldürüldü. Gözlerimin önünde. Büyük bir çete tarafından. Senin de aynı şeyi yaşadığını biliyorum. Fakat kaç kaybın oldu nasıl o çeteye düştün anlamıyorum. Evet bir polisim fakat annemin dosyası maganda kurşunu gibi basit bir nedenle kapatıldı. Senin kardeşinin de öyle. Fakat senin gerçek ailen nerdee? Ne oldu onlara? Lütfen Güven bana Sezen. Ellerini ver. Birbirimize ihtiyacımız var.. Ayrıntıları ayık kafayla anlatabilecek durumda değilim. Zaten bana yardım edip etmeyeceğini bile bilmiyorum..?''

Aynı durumdaydık. Birbirimize muhtaçtık. Ona güvenmeli miydim? Hangi polis mesleği hakkında böyle konuşur ve belkide bir suçluyla işbirliği yapardı ki? Katil olduğumu bilmiyordu. Hoş bilseydi de umrumda değildi. Sadece çok yalnızdım. Tek başıma düşüp kalkmaktan çok yorulmuştum. Hayır hayır düştüğümde birinin el uzatmasını istemiyordum fakat 'Kalk' demesine ihtiyacım vardı. Rüzgar doğru kişi miydi? Aaahhh düşüncelerr.. Düşünceler insanı delirtir. Ağzımı açtım ve belkide pişman olacağım şeyi söyledim. Kaybedecek birşeyim yoktu.

''Yanındayım. Soru sorma ayrıntı yok. Bildiğin şeyler doğru ama ailem hakkında bilgi vermeyeceğim. Henüz seni tanımıyorum bile? Bi anda karşıma çıktın sonra evimdeydin sonra yok oldun. Sonra.. Hey hey bir saniyee. Bana çarpman tesadüf değildi??? Herşeyi planlamıştın öyle değil mi ?? ''

''Ne hadi ama bunu anladığını sanmıştım. Heralde değildi.''

''Sana güvenmem uzun sürecek Ürkek Tavşan.''

''Sorun değil Sümüklü Prenses. Yeterince zamanımız var.''

◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆
Soruların bir kısmını yanıtlamıştır diye düşünüyorum. Daha ayrıntılı olacaktı fakat ileriki bölümlerde heyecan kalmayacağı için böyle olması gerekti.
İyi Okumalar :)

MAYIN TARLASI  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin