1. Bölüm "Zeynep Yılmaz"

519 34 11
                                    


Merhaba :) İlk bölümle karşınızdayım. Açıkçası çok heyecanlıyım. 11 ay beklediğim, emek verdiğim hikayemin ilk bölümünü yayınlıyorum. Sizden tek ricam düşüncelerinizi birkaç kelime de olsa bana yazmanız. Eleştiri/yorum/fikir/öneri hepsine hakarete varmadığı sürece açığım. :) Yorumlarınızı bekliyor olacağım. Bir daha ki bölüm ne zaman gelir biliyorum ama beğeninize bakacağım. Belki bir bölüm daha yazabilirim. Belki de Haziran...

Keyifli okumalar! :)

O gün... Tam anlamıyla hayatım kararmıştı.. Kendimi ilk defa bu kadar çaresiz, bu kadar kimsesiz hissetmiştim. Ve yanımdaki kadından çok korkuyordum. Korkmam normaldi. Sonuçta annem ve babamı öldürülürken görmüştüm.

Yedi yaşındaki bi çocuk için fazla ağır değil miydi bunlar?

Oturduğumuz mahalleyi çığlıklarım inletmişti.

Evet bir mahalle de oturuyorduk. Ailem zengin değildi. Annem bir terzide, babam ise bir manavda çalışıyordu. Ama yine de mutluyduk. Aileydik, birdik, yan yanaydık. Ta ki o güne kadar.

Ben sadece pikniğe gidip biraz ailemle vakit geçirmek, biraz da eğlenmek istemiştim.

Her ailenin boş günü olan pazar günü, piknik eşyalarımızı alıp yola çıkacaktık.

Hevesle beklediğim gün gelince anne ve babamı erkenden uyandırıp hazırlıklara başlatmıştım. Ben ise top, ip tarzı eğlence araçlarını hazırlıyordum.

Bütün eşyaları hazırlayıp arabaya yerleştireceğimiz zaman iki el silah sesi duyuldu.

Tek yapabildiğim şey ise korkudan ağlayup bağırmak oldu.

Annem ve babam elleri göğüslerinde yere yıkılırken benim sesime komşular çoktan çıkmıştı bile.

Ve birde taksiden inen sarışın, kısa saçlı bir kadın.

Taksiden indikten sonra hemen endişeli gözlerle yanıma çöküp bana sarılmaya çalıştı.

Korkudan ellerim kulaklarımda deli gibi ağlıyor ve "anne, baba" diye bağırıyordum.

Komşularımız hemen ambulansa ve polise haber vermişti.

Yanımdaki kadın ise beni sıkı sıkı sarıyor, başımı göğsüne yaslıyor ve olanları görmemi engelliyordu.

Ben ise çok korkuyordum.

Tek hissettiğim şey korkuydu.

Anne ve babamı kaybetmektende korkuyordum. Yanımda bana sıkıca sarılan kadından da.

Tanımıyordum sonuçta. Bana ne yapacağı belli olmazdı.

Ya o silahı sıkan adamların arkadaşlarından biriyse? O zaman nolurdu?

Düşüncelerimin verdiği acı, korku ve endişeyle daha çok ağlamaya ve bağırmaya başladım.

İçimden ise dualar ediyordum.

"Allah'ım nolur onları alma.. Annemle babama birşey olmasın. Ben onlarsız naparım? Allah'ım nolur onları alma..."

Kadın ise başıma sakinleştirici öpücükler koyuyordu. Ama ben hala çok korkuyordum.

Sonra siren sesleri duyuldu.

Ambulans ve polisler gelmişti.

Annemle babam ambulansa bindirilirken yanımdaki kadın o manzarayı görmemem için extra bi çaba harcamıştı.

Ama ben görmüştüm.

Anne ve babamın kanlar içinde sedyeyle taşındıklarını görmüştüm.

SEN BENİM GÜNEŞİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin