Artun bana döndü ve elimi tutup beni arabasının yanına çekti. O ilerlerken tuttuğu ellerime baktım
Burada takıldığım tek şey ellerimde olan elleriydi. İlk defa dokunduğum teniydi. Şaşkınlık tüm vücudumu kaplamış ellerimize bakıyordum. Takılıp düşmemem işten bile değil üstelik.
Kalbim göğüs kafesimde takla atarcasına atıyordu. Tüm sesler varlığını yitirmiş, kalbimin sesi hepsini bastırıyordu.
Arabanın sağına geçip bana kapıyı açtı ve içeri girmemi sağladıktan sonra kendisi de önünden dolaşarak sürücü koltuğuna yerleşti.
Emniyet kemerini bağladıktan sonra bana döndü. "Kemerini bağla, hızımız normal olmayacak."
Yaşadığım şoktan hemen çıkarak kendimi sarstım ve kafamı sallayarak emniyet kemerini önümden geçirdim.
Kemeri yuvasına koymaya çalışıyordum ama bir türlü titreyen elim buna müsaade etmiyordu. Bana garezi varmış gibi kemerim de yerine girmemekte direniyordu.
En sonunda sıkıntıyla nefes verecekken elimin üzerine konan ellerin sahibine baktım.
Gözlerinde alaycı bir ifade hakimdi "fazla heyecana gerek yok Huzur. Daha başlamadık."
Dudaklarım kendiliğinden aralanırken o kemeri takıp bana son bir bakış attıktan sonra direksiyonu tutarak camdan karşımızda duran kıza baktı.
Evet tam olarak filmlerdeki araba yarışlarının başlamasını sağlayan o bayrağı sallayan kızdan bahsediyorum. Hani yarım bir sıfır kol bluz giyen altında da kot bir şort bulunan muhteşem fizikli kızlardan ama bu kız siyah bir badinin altına deri bir tayt giymiş üzerine de deri bir ceket çekenlerdendi. Fiziği muhteşemdi elbette ama böyle giyinmesini sebebi yüksek ihtimalle soğuk olan havaydı.
Kafamı çevirip Artun'a baktım kısa bir an ve o süre zarfında o da bana bakıp tekrar önüne döndü.
Şu an onunla aynı aracın içindeyim üstelik yan yana oturuyoruz. Bunun hayali bile bana bazen imkansız gelirken şimdi olan bu durum kalbime zarar.
Daha önce klüpte yanıma gelmesi bile bunun yanında hiç sayılıyordu sanki.
Sakin kalmak zorundaydım. Her şeyden önce kontrolümü kendi elimde tutmam gerekiyordu.
Yanımızdaki aracın camı açılınca Artun'da hemen kendi camını açtı.
Yandaki arabada kafasına siyah bir şapka takmış sarışın bir kız onun yanında da her araba yarışlarının vazgeçilmez tipi saçları dağınık küpeli bir çocuk oturuyordu.
"Bu sefer de ikinci olman için yanında sadece göz mü getirdin."
Göz derken kısa bir süre bana bakmıştı ama pis sırıtışı tamamen Artun'aydı. Yanındaki kız da aynı şekilde sırıtarak bakıyordu.
"Tek seferlik birincilik seni fazla şımartmış Kaya. Her defasında olan birinciliklerimi unutmuşsun."
Kaya dudak büktü "hadi bakalım. Sonucu az sonra göreceğiz nasılsa..."
Bana göz kırptıktan sonra camı çekince Artun da hiç vakit kaybetmeden yukarı çekti camları.
Ben tam Artun'a dönerken o söze girdi sanki beni anlamış gibi. "Geçenki yarışta beni geçip birinci olmuştu. Bir anlık dalgınlığımdı ama iyi fırsattı o da yararlandı."
Cevabımı alınca önüme döndüm. Biraz daha sakinlemiştim ama az sonra başlayacak olmanın heyecanı sarmıştı şimdi de.
Önümüzdeki kız bayrağı bir kez sallayınca herkes motorları çalıştırdı. Kız bayrağı kaldırdığı anda Artun'un eli vitese gitti ve vitesi 1'e alıp bayrak indiği anda tekerlekler zeminde bağırırcasına sürtünerek başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
karanlık Gece
Short Storykim yanlızlık isterse burda. Kim yok olmak... yıkıldı bir dünya bizimle şimdi sıra yıkmakta. Asla olmaz dediklerimiz gelir hep başımıza, benimki de aynen öyle olacaktı o gece. Hiç olmaz dediğim şey geldi başıma.