14

3.5K 245 20
                                    

*Hazar'ın Ağzından*

Elimdeki sigaranın külünü silkeledikten sonra tekrar dudağıma götürüp derin bir nefes aldım.

Afedersiniz ama gece içmekten götüm çıkmıştı ve kendime acilen bir kahve almam gerekiyordu. Yoksa bir yerlerde bayılıp kalacaktım.

Sinirle sigaradan bir nefes daha çekip elimi çökmüş gözlerime attım ve sert sert ovaladım.

Boran ile dünkü konuşmamızdan sonra ona karşı artan ilgim, sevgime ihanet ediyormuşum gibi bir his bırakıyordu bende.

Ben Ozan'ı seviyordum, nasıl aklıma başka biri daha sokulabilirdi ki? Çok aptalca bir düşünceydi.

"Al iç şunu" diye karşımda dikilen çocuğa bakıp şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım.

Ben mal mal karşımdakine bakarken o güzel bir gülümseme sunup, bir baş hareketiyle elindeki kahveyi gösterdi.

Bununla birlikte biraz daha sakinleşmeye çalışıp, elindekini aldım ve sigaramı yandaki çöp kutusuna bastırarak söndürdüm.

"Teşekkür ederim" diyerek siyah saçlarını geriye doğru atan adamın yanıma geçişini izledim usul usul.

"Ne demek Hazar Bey, her zaman" dedikten sonra aynısından olduğunu düşündüğüm kahvesini içmiş ve yan bir gülüşle sırtını benim gibi duvara vermişti.

"Beni nereden tanıyorsun lan sen?" Diye saçma nazik konuşmamızdan sıyrılıp, dikkatli bir biçimde yüzünü izlemeye başladım.

"Birazcık araştırdım" derken büyük elinin işaret ve baş parmağını birbirine yakınlaştırmıştı.

"Neden araştdırınız Atlas Bey?" Diye onu taklit ederken, ismini özellikle bastırarak söylemiştim ki benim de onu tanıdığımı fark etsin.

"Dikkatimi çektin" demesiyle dalga geçer gibi gülerek kafamı salladım.

Bu hareketimle birlikte bana doğru yaklaşmış ve yüzlerimiz arasında nefes alışını hissedeceğim kadar az bir mesafe bırakmıştı.

"Seni gördüm" duraksadı ve dudağını yalayarak devam etti. "Ozan'ı izlerken" dediğinde kaşlarım çatılınca sinirle geri çekilip, bir sigara daha yaktım.

"Ee?" Dediğimde yaklaşıp, izinsiz bir biçimde paketimden bir sigara almış ve dudağımdaki dalla birleştirerek derin bir nefes çekmişti.

Aşırı yakın olan yüzlerimiz nefesimi keserken, hızla kendimi geri çekip gözlerimi ovaladım.

Ulan acaba büyük bir boşluğa falan mı düşmüştüm de önüme gelen herkesten etkileniyordum? Ya da depresyona girmiştim, sonuçta uzun süredir kimse yoktu hayatımda.

"Merak ettim, dedim bir tanışalım" dedikten sonra koluma girerek beni kendine çekmişti.

Durum o kadar saçmaydı ki onun bu hareketini daha fazla yadırgamadan, ben de bedenimi ona yaslayarak konuştum.

"Bu aralar birileri ile tanışmaya çok heveslisin bakıyorum da" dememle yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuş ve kafasını sallamıştı.

"Öyle oldu biraz" dedikten sonra dudağındaki sigarayı nasırlı eline alıp, dumanını yüzüme doğru üfledi.

"Gözlerin güzelmiş" diye konuyu değiştirip, masmavi olan gözlerine bakmıştım.

"Mavi göz seviyorum galiba" diye devam ettikten sonra onun güzel gülüşüne takılmıştı gözlerim.

"Hmm, iyi anlaşacağız o zaman" diye mırıldanıp elini saçıma atarak karıştırdıktan sonra devam etti. "Ben de kıvırcıkları severim çünkü" diyip gülümsemiş, ardından da son kez saçımı sertçe karıştırıp, kolunu kolumdan ayrmıştı.

"Şimdilik gitmem gerek ama en yakın zamanda tekrar görüşelim" dedikten sonra sigarasını söndürüp göz kırptı ve kaslı sırtını bana dönerek ilerlemeye başladı.

Bense arkasından nefes nefese kalmış bir şekilde onu izliyordum.

Ben ağır sıçmıştım galiba.

PLATONİK / [BxBxBxB] / TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin