🔮~15

3.5K 227 92
                                    

İyi okumalar

"Taehyung, Taehyung öleceğiz!" bağırıp Taehyung'un kollarını arkadan tutup sarsmaya başladım. Aniden bana dönüp beni kucağına aldı. Koşarak giyinme odasına geçip kapıyı kapattı.

"Taehyung kork-" bana bakıp göz kırptı, dizlerimin altında olan eliyle dolabın hiç açmadığımız bir kapağını yana çekip içine girdi.

"Taehyung burası neresi?" içi boş olan dolabın duvarında ellerini gezdirdi. En sonunda aradığını bulmuş gibi 'hah' ladı. Duvarda bir şeye basıp biraz geri gitti. Kollarımı boynuna sarıp başımı göğsüne yasladım ve izlemeye devam ettim.

Duvar birden açılınca küfür ettim. Taehyung'a bakınca göz göze geldik. Dudağımı ısırıp yine göğsüne sindim. Duvar değil asansördü burası. Taehyung acele edip içeri girdi ve birkaç düğmeye bastı. Asansör kapanıp hareket edince gözlerimi kapatıp başımı boynuna koydum.

"Çok korkuyorum"

"Korkma, birşey olmayacak. Tabii ki sana dediklerimi yaparsan." başımı kaldırıp sulu gözlerimi gözlerine çevirdim. Asansör açılınca Taehyung çıktı. Elini yana atıp odayı loş ışıkla aydınlattı ve elini yine sırtıma koydu.

"Sakın ama sakın çıkma. Ne olursa olsun, ne duyarsan duy. Anladın mı?" Beni yumuşak koltuğa bırakıp yanaklarımı tuttu ve ona bakmamı sağladı. Ona aşağıdan bakarken dudaklarım titremeye başladı. Burnumu çekip ağlamaya başlayınca yanıma oturup sıkıca sarıldı.

"Yukarı gitmem gerek, seni asla bulamazlar korkma." ondan ayrılıp yüzüne baktım

"Gitme. Nereye gideceksin beni burada bırakıp ha? Sen gidersen ben de gelirim" bağırıp omzuna vurduğumda elimi tuttu.

"Ölmemi istiyor musun?" birden ciddileşip sorduğu soruyla ağlamam sessizleşti. Başımı iki yana salladım.

"O zaman burada dur. Eğer yukarı gelirsen seni hedef alırlar. Sana birşey olmasına izin veremem. Bunu kaldıramam" onunda gözleri hafif dolunca ellerimi yanaklarına koyup yüzlerimizi yakınlaştırdım hızlıca ve dudaklarımızı birleştirdim.

Birkaç saniye öpüştükten sonra ayrıldım ve yanağına da ufak bir öpücük bıraktım. Gülümseyip ayağa kalktı, yanda ki küçük masanın üzerinde duran battaniyeyi alıp önünde durunca uzandım.

Battaniyeyi üzerime örttü. Bir süre öylece bana bakıp gözlerini kaçırdı. Yan tarafa gidip çekmeceden bir şeyler çıkarıp yanıma geldi. Dizleri üzerine oturup yüzlerimizi hizaladı. Tekrar dudaklarımı öpünce bu sefer dudaklarının arasından dilini çıkardı. Diliyle beraber ne olduğunu anlamadığım bir şeyi ağzıma gönderdi.

Ağzıma dağılan güzel tatla şeker olduğunu anlayıp küçük olduğundan hemen yuttum.

"Özür dilerim ama yapmalıyım" dediği şeyi anlamadığım için kaşlarımı çattım. Ayağa kalkacakken gözlerimin karardı birden. Önümü bulanık görüyordum, hiçbir şey net değildi.

Elimi Taehyung'a uzattığımda elimi tutup koltuğa geri koydu. Bilincim yavaştan kapanırken son kez Taehyung'un özür dilediğini duymuştum.

...

"

"Yavaş ol! Eğer ona bir şey olursa yaşamayız" gözlerimi yavaş yavaş açarken hareket ettiğimi farkettim. Ellerimle gözlerimi zorla açınca birinin kucağında olduğumu anladım ve ufak bir inleme kaçtı dudaklarımdan.

"Sonunda! Çok şükür, sonunda. Bir an hiç uyanmayacak ve Taehyung bizi öldürecek sandım" Jimin'in sesini duyunca rahatlayacaktım ki dediği şeye göz devirdim.

Hands of My MafiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin