Ü Ç

170 46 11
                                    


...

Elimdeki kaşarlı pogacadan bir ısırık aldığım sırada karşı masada oturan grubu gördüm.

1,5 derece miyop olduğumdan ötürü yanlış gördüğümden şüphelenerek gözlerimi kısıp yüzleri tekrar inceledim.

Yanlış görmemiştim. Bir haftalık yokluğumda yeni arkadaş edinen biricik arkadaşlarım kakara kikiri ediyordu.

Yanlarına gitmeye karar verdim. Yaklaştıkça Kaptan özürlüsünün de orada bulunduğunu gördüm. Neyse zaten onunla konusmam gerekiyordu.

"insan bi merak eder." diyerek Furkan ve başka masadan sandalye çalan Batuhan'ın arasına dikildim.

Furkan'ın gözleri bana döndü ancak Hande süslüsu anlaşılan yeni aşkıyla meşgul olduğundan henüz ilgisini çekememiştim.

"Gelmeyeceksin diye dusundum." dedi Furkan geçiştirmek istercesine.

Kaşlarımı çattım. Dün akşam mesajımı okumamıştı evet ama günde otuz kez bildirimlerini kontrol ettiğini bildiğimden üstten okuduğunu dusunmustum.

"Mesaj atmıştım." Pogacamdan bir ısırık daha aldım.

Furkan omuz silkti ve Batuhan'a dün akşam yediği saçma sapan ama çok güzel olan bir şeyden bahsetmeye başladı. Ne olduğunu dinleyemedim çünkü Kaptanın rahatsız edici bakışlarına cevap vermek durumunda kaldım.

Gözleri geldiğimden beri benim ustumdeydi bunu hissetmiştim ancak karşılık vermemistim. Ama rongtgenci dayılar gibi bütün vücuduma bakmisti. Ayı.

"Gören de ayağımı burkmadan once sülalenizle ilgili ileri geri konustum sanır." dedim, Kaptan bu sözlerime tebessüm etti.

"Kaptanın sülalesine çok güzel şiir okudum ama size bir şey söylemedim." diye devam ettim. "Ama siz yüzüme bile bakmıyorsunuz."

Ben sözlerimi bitirir bitirmez ders zili çaldı ve Furkan ayağa kalktı. Yanımdan geçerken son derece ciddi bir biçimde
"Artık seninle arkadaş olmak istemiyoruz." dedi. "Sıkıldık senden."

Hande yüzüme bakmadan Sefa'yla gitti. Furkan ve Batuhan ise bahçeye çıktılar. Kaptan ve ben başbasa kaldım.

Duyduğum sözlerin etkisinden cikamadan Kaptan yeni bir deprem etkisi yaratacak bombayı önüme bıraktı.

"Üzgünüm ama artık takımda yoksun." Ayaklandı ve önüme daha demin önünde duran hiç açılmamış ve dolaptan yeni çıktığı belli olan şu şişesini koydu.

"Olanlardan sonra iyi gelir." dedi ve saçma salak kokusunu yüzüme çarpa çarpa gitti.

Bense elimde yarısı yenmiş poğaça, önümdeki soğuk su şişesi ve yediğim darbelerle ayakta dikili kalmıştım.

Boş İşler Müdürü Ve Eğlence | Yeniden YazılıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin