Asmera 3. Bölüm

287 41 158
                                    

Beğendiğiniz yerlere ⭐ koyabilirsiniz.

Keyifli okumalar.

Lütfen aşağıdaki notu okuyun önemli

Arkadaşlar o kadar fazla hayalet okuyucu var ki anlatamam. Normalde hiç sevmem sınır falan koymayı ama bu bölüm koymak istiyorum. Çünkü farkında olmayabilirsiniz ama cidden okurlar yazarları fazlası ile motive ediyor oy ve yorumlarla.

Vote sınırı: 25
Yorum sınırı: 50

Kaybolduk,Karanlık dipsiz bir yerlerde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kaybolduk,
Karanlık dipsiz bir yerlerde.
Zaman akıyordu...
Ve biz bilmediğimiz bir yerde mahfolduk.

3. Bölüm: Ruhu Yanan Kadın.


İçimde cayır cayır yanan bir şeyler vardı. Sürekli gözyaşlarım akıyordu ve durmak nedir bilmiyordu. Zihnim öyle bir karamsarlığa kapılıyordu ki işin içinden çıkamıyordum. Sanki, gözlerimin önündeki yem yeşil ağaca uzanmaya kalksam elimde kuruyacak gibiydi. Gitmek istediğim bütün yollar çıkmaza çıkıyordu. Zihnimde ki bütün ihtimaller ise imkansızlığın üzerine kurulmuş gibi oluru olmuyordu.

İçimde hala kendisini hissettiren bir ölüm korkusu vardı. Kaybetmek istemiyordum. Kendini kaybetmiş annemi kaybetmek istemiyordum. Onunla ölü gibi olacak babamı kaybetmek istemiyordum. Ben sadece yaşasınlar istiyordum. İnsanlar yaşlandıkça huzura erer derlerdi. Bu sözü söyleyen kişiyi bulup ağzını yumruklamak istiyordum. Çünkü yalandı. Annemle babam yaş aldıkça huzurumuz kaçıyordu. Yolunda sandığımız hiçbir şey yolunda değildi. Biz sadece öyle görünüyorduk. Halbuki içimizde dokunsalar yağmur yağdıracak bulutlar vardı.

"Düşünmeyi bırak Asmera. Anneni bulacağız." Sözleri sarf eden John'a baktım. Aslında kendinden emin değildi ama öyle olsun istiyordu. Başımı eğip yürümeye devam ettim. Ne diyeceğimi bile bilmiyordum.
"John Dede, beni kandırabileceğin yaşları çoktan geçtim. Önüme inanmak istediğin kelimeleri sersen bile artık inanacak küçük kız değilim," dedim. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Geçmiş peşimizden gelip bu günlerimizi kirtetip geleceği de bulandırmak istiyordu.

John Dede ve ben büyücülerin arasından geçerken onların da endişeli ve gergin olduklarını hissettim. Burayı bir şehir haline getirmek eskiler için zor olmuştu. Bunu annem ve babam sayesinde daha kolay hale getirmişti. Düzen ne kadar kurulmuş gibi görünse de öyle değildi. Bir şeyleri baştan yapmak zordu. Ve şu an baştan kurulmasına katkısı çok olan annem ve babam ortada yoktu.

"Seni anlıyorum Asmera. Canın acıyor." Adımlarım bıçak gibi durdu. John Dede'ye döndüm.
"Beni tam olarak anlayamazsın. Benim kaybedeceğim kişi annem seninse kızın gibi gördüğün biri. Canın yanıyor seninde ama benim kadar değil. Beni avutmak istiyorsun biliyorum ama süslü cümleler artık beni rahatlatmıyor onlar beni boğuyor. Ben boğuluyorum," deyip hüngür hüngür ağlamaya başladım.

SİRİNA (Final Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin