Bu hikayede kişi,kurum ve olaylar tamamıyla hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır...
İyi okumalarr...Yaş 10
Mezarlıktayız,herkes,her yer simsiyah,annem ağlıyor... Bana kimse bir şey söylemiyor. Sonra ellerinde kocaman kutu taşıyan insanlar geliyor. Bir bakıyorum en önde babamın resmi... O günden sonra babam bir daha hiç gelmedi... Annem hep gökyüzünde olduğunu,beni izlediğini söyledi... Annem her gün ağladı... Resimlere baktı,ondan bize sadece resimler kalmıştı...Yaş11
Taşındık... Babamın hatırlarını, onunla olan tüm anılarımızı bırakıp yepyeni anılar yaratmaya karar verdik... Annem bana bir günlük aldı... Artık çok daha mutlu olacağımızı,sıfırdan başlayacağımızı söyledi... O günden sonra hep yazdım her gün... İlk yazdığım yazıya bakın...Sevgili Günlük,
Annem seni bana aldı. Bundan sonra hep yazacakmışım. Hep mutlu olacakmışım. Biliyor musun? Yeni evimizin yakınında çok güzel,yemyeşil bir park var. Annem bir gün oraya piknik yapmaya gidebileceğimizi söyledi. Keşke babamda olsaydı. Ama biliyorum ben o bizi izliyor. Görüyor. Bu yüzden ağlamamalıyım. Anneme de söyledim. Artık o da ağlamıyorum. Sonra görüşürüzzz...
Ne kadar mutluyumuşum değil mi? Hayatımın hep böyle olacağını düşünmüştüm. O günlükte hep mutlu anılar yazacağını...Yaş 12
Annem bana söz verdiği gibi evimizin yakınındaki piknik alanına götürdü beni. Beraber çok güzel yemekler yaptık. Nehirin kıyısında bir masaya oturduk. Annem getirdiğimiz yemekleri açarken bende top oynamaya başladım. Ama top yanlışlıkla bir adama çarptı. Annem telaşla kalkıp özür diledi. "Ah hiç önemli değil. Ufaklık seninle oynamamı ister misin?" O zaman bu teklif o kadar güzel ve eğlenceli gelmişti ki... Sonrasında başıma gelecekleri bilmeden kabul ettim bu teklifi... O gün o adamda bizimle beraber yemek yedi... Annemi babam öldükten sonra ilk defa bu kadar mutlu görmüştüm. Bu beni mutlu etmişti... Eve dönünce yeni bir günlük yazdım.Sevgili Günlük,
Bugün piknik yapmaya gittik. Orada tek başıma top oynarken yanlışlıkla bir adamın kafasına attım topu. Ahahaha ne kadar komik değil mi? Ama gülme. Olur mu? Çünkü annem onunla çok iyi anlaştı. Belki evlenirler. Çok mutlu olurum o zaman. Çünkü o adam benimle çok güzel oyunlar oynadı.Neden mutlusun? Zamanla değişecek o oyunlar...
Yaş13
Annem bembeyaz bir elbisenin içinde kuğ gibi girdi içeri. Evlenecekti o adamla... Mutluydu, gülüyordu... O mutlu olduğu için bende mutluydum... O güldüğü için bende gülüyordum...
Sevgili Günlük,
Dualarım kabul oldu. Annem mutlu. O adamla evlendi. Bembeyaz. Kuğ gibiydi...O adam annenin ölümüne neden olacak küçük. Bu kadar mutlu olma.
Yaş14
Bu sefer annem gülmüyor,bende gülmüyorüm... Annem yine beyazlar içinde ama bu sefer kuğ gibi değil. Yine herkes simsiyah,yine herkes ağlıyor... Ama bu sefer biliyorum,ne olduğunu... Annem öldü... O da beni bırakıp gitti... Son sözü ise o adamaydı... "Kızım sana emanet." dedi. Anne beni bu adama niye emanet ettin diyemedim. Çünkü hala bilmiyordum. Bu adamın nasıl birine dönüşeceğini... Annem gitmeyecekti. Söz vermişti bana tutmadı. Oysa verdiği her sözü tutardı. O günden sonra hiç konuşmadım. Şarkı söylemedim. Çünkü eğer sesimi annem duymayacaksa kimse duymamalıydı...Sevgili Günlük,
Annemde gitti. Bana söz vermişti. Ama gitti. Artık hiç konuşmayacağım. Sadece seninle konuşacağım. Şarkı mı? Hayır şarkıda söylemeyeceğim. Bir de şey. Sana bir şey söyleyeceğim. Annem gittikten sonra bu adamın bana karşı davranışları biraz değişti sanki. Yani böyle şey bana sarılıyor ve bırakmak bilmiyor. Bir de gereksiz yere elliyor. Dokunuyor. Fazla fazla sevdiği içindir dimi? Çünkü o bana zarar vermez. O benim ikinci babam. Annem beni ona emanet etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Yüzünden
Teen FictionÜvey babası tarafından cinsel tacize uğrayan bir genç kız... Annesinin eski arkadaşı ile tanışıp intikam planları yapmaya başladı... Peki bu arkadaşa ne kadar güvenebilirdi? İntikam planları başarılı olacak mıydı? Bu Esila Can'ın hikayesi... İntikam...