10.Bölüm: Benim Yüzümden

31 7 163
                                    

Bu hikayede ki kişi, kurum ve olaylar tamamıyla hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır.
İyi okumalarr...

Elimdeki bıçak... Sağ elimde dönüyordu. Doruk sınırları zorlamak istiyordu. Bana bir çok hareket gösterdi ama en zor olanı yapmamı bekliyordu. Bıçağı sağ elimde çevirirken sol elime atmalı,kendi etrafımda 360 derece dönüp bıçağı karşı duvara fırlatmalıydım.

Sol elimle... Sol elimi bu zamana kadar doğru düzgün kullanmamıştım. Korkuyordum ama yapmak zorundaydım. 3,2,1 Bitti Esila... Derin nefesler alıp adımları tekrarladım. Gözlerimi kapatıp bıçağı hedefe fırlattım.

Ses yok... Tebrik,acı,çığlık... Doruk sessiz... Hayır,hayır ona zarar vermedim değil mi? Aptalsın Esila... Gözlerimi açtım. Çok yavaş... Gözlerim bir acıyı daha kaldırabilecek durumda değildi. Gözlerim sevdiğim birini daha kaybetmeye hazır değildi.

Gözlerimi açtım. 3,2,1 Bitti... Doruk eli ağzında şaşkın bir ifade ile duvara bakıyordu. Ona zarar vermemiştim. Ona zarar vermemiştim.

"E-esila. İlk denemde başardın. İnanılmazsın. Çok,çok çabuk öğreniyorsun." Yüzümdeki gülümseme gurur gülümseyesiydi. Günlük yazıp her şeyi anneme ve babama anlatma zamanı gelmişti. Yağmur yağmasını bekleyemezdim.

***
Sevgili Günlük,
Sanırım yavaştan intikamın ne olduğunu anlıyorum... Üstelik şu an ki intikamım sadece o adama karşı değil... Tüm dünyaya karşı... Her akşam haberleri izlediğim zaman muhakkak bir hayır,hayır iki,evet iki kadın cinayeti oluyor... En az... İnsanlar sadece haber değişine, gündem değişene kadar bunu düşünüyor, konuşuyor... Sonra o adam,o adamlar gündelik hayatlarına geri dönüyor... Peki,peki ömür boyu sessizliğe mahkum edilmiş kadınlar... Eğer onlara ne oluyor diye sorarsan... Onlar için hiç bir şey değişmiyor... Sadece önceden korktukları için susuyorlar daha sonra sessiz kalmaya mahkum edildikleri için... Belki bir gün onların sesi oluruz ne dersin? Neden olmasın...
Anne,baba... Sizi unuttuğumu sanmayın... Çok özlüyorum... Yağmur da yağmıyor... Gökyüzüne bakmaktan çok sıkıldım... Sizi görememekten, koklayamamaktan çok,çok sıkıldım anne,babam... Sizi seviyorum... Bir sonraki yağmurda görüşmek üzere...


Hava karardı,yemek yedik. Ece yine soframıza ve evimize gülen suratıyla neşe saçtı. Ece sanırım bu hayatta ki ilk,tek ve en iyi arkadaşım... Korku listeme bir korku daha eklendi... Ece'yi kaybetme korkusu...

Şimdi yatakta,karanlık,bulutlu havaya karşı uyumaya çalışıyorum. Doruk'un odasından gelen klasik müzik sesi uyumama yardımcı oluyor. Huzurla kapattığım gözlerim huzurlu bir yağmura açıldı. Hala sabah olmamış gece yarısı yağan rüzgar aile özlemi çeken Esila Can... Esila Can Aktan'ı dışarıya sürüklüyor.

Doruk uyanmamalı,uyanırsa izin vermez. Çıplak ayaklarım soğuk betonda sessizce ilerliyor. Buz gibi ellerim buz gibi balkon kapısına temas ettiğinde üşüdüğümü hissettim... Ama bu bana,bu Esila Can Aktan'a engel olamazdı.

İşte şimdi Esila mutlu. Annesine,babasına,ailesine kavuştu. Sırılsıklam olmuş ama mutlu Esila... 3,2,1 tüm acılar bitti... Soğuk bedenimde hissettiğim sıcaklık. Doruk uyanmıştı. Üstüme örttüğü battaniye beni ısıtırken çardak altındaki salıncağa doğru ilerledik. Annem ve babamla sarılmamız son buldu.

"Gecenin bu saatinde yağmur altında ne yapıyorsun? Hayır bari üstüne ceket alsaydın. Otur şuraya uyu hadi. Saat gecenin 3'ü." Doruk kafamı göğsüne koydu. Hayatım boyunca yattığım en rahat yastık olabilirdi... Kapattım gözlerimi.. Doruk'un kalbinin ritmi yağmur sesiyle birleştiğinde kulağa hoş gelen melodiyi oluşturuyordu.


Senin YüzündenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin