18.Bölüm: Video

22 3 384
                                    

Bu hikayede kişi, kurum ve olaylar tamamıyla hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır.
İyi okumalaarr...




"Doruk!?" Doruk'un gözleri bana döndüğünde benim gözlerim onu tutan Ateş Aktan'a takılmıştı.



Neden gelmişti? Nasıl biliyordu burada olduğumuzu? Doruk'un gözleri arkasına döndüğünde dudakları şaşkınca aralandı. Onun sesine karışan ince ses ile arkamı döndüm. "Ateş Bey!?" Ece tam arabanın önünde şaşkınlıkla Ateş'e bakıyordu. Doruk Ateş'in kolunda olan bedeninin kurtarıp toparlandı.




"Ateş Bey siz neden, nasıl?" "Adamı al arabaya bağlayın. Kameraları hallettiniz mi?" "Ne kamarası?"




Ece'nin sorusu ile önce Ateş'in sonra bizim gözlerimiz apartmanının güvenlik kameralarına takıldı. Üçümüzde hayır, anlamında kafamızı salladığımızda Ateş Aktan umutsuz bir ifade ile dudaklarını araladı.






"Doruk adamı arabaya götür. Ece sizde arabaya bu seferlik kamerayı ben hallettim. Bir daha unutmayın."





***
Doruk sürücü koltuğunda Ateş Aktan yanında Ece ve ben arkadaki lunaparktaki adam tam karşımızda yarı baygın...



Arabada ölüm sessizliği var.





Araba ormanlık yola döndüğünde hepimiz rahatladık ama hala içimiz bir huzursuzluk vardı.



Ateş Aktan bizi nasıl bulunmuştu?




Eve girdiğimizde Doruk ve Ece o adamı depoya götürdü. Ateş Aktan ile yanlız kaldığımde dudaklarım aralandı. "Bizi nasıl buldun?" Bana cevap vermeden depoya ilerledi. Arkasında ilerlerken sorduğum hiç bir soruya cevap vermedi.





Ateş Aktan benimle ilgilenmedi. Merdivenlere geldiğimizde dudaklarından tek bir kelime döküldü. "İşine bak."





Merdivenlerin sonunda Ateş Aktan o iğrenç adamı o halde görünce yüzünde büyük bir şaşkınlık olmuştu. Bir süre kendine gelemedi. İğrenç adamın Ateş'e attığı çaresiz bakışlara anlam verememiştim. Sanki onu yıllarıdır tanıyormuş gibi bakıyordu.




Depodeki kasvetli havayı bozan Ece'nin sesiydi. Aslında hepimizin merak ettiği bir soru sordu.




"Ateş Bey, kameraları nasıl hallettiniz?" Ateş kısa sürede kendini toplayıp elindeki telefonu Ece'ye uzattı. Bende Ece ve Doruk'un yanına yaklaştığımda ekranda kamera görüntülerini gördüm.



Bugüne ait görüntüler de bizim olduğumuz kısımlar kesilmiş o adam sanki başka bir yöne dönmüş gibiydi. Gözlerimiz şaşkınlıkla açılırken benim şaşırma sebebim farklıydı.



Gözümde 3 yıl önce izlediğim annemin videosu döndüğünde o videonun da kesildiğini fark ettim.



Ateş Aktan bana annemin videosunun tamamını izletmemişti...





Ateş'in adımları merdivenden duyulurken depoda katı, kalın, emir veren sesi yankılandı. "İşini bitirin! Dünyadan bir pislik daha temizlensin. Öyle değil mi Els?





Emir veren tehditkâr sesi kendime gelmeme neden oldu. Bakışlarım Doruk'a döndü. Amacım huzur bulmak, güvende hissetmekti ama o da bana güven sağlayamıyordu. O da buradan neler olduğunu anlayamıyordu...






***
Başkomiser elindeki nota bakarak ne yapması gerektiğini anlamaya çalışıyordu. "Ne olmuş?" "Artık buna seri katil diyebiliriz başkomiserim. Henüz basının haberi yok ama basın bununda aynı kişinin yaptığını öğrenirse durduramayız." Başkomiser yüzünde ki çaresiz ifade ile öldürülen adamın sol göğüsünde ki ateş sembolüne baktı. Geçen sefer ki bıçak ile kazınırken bu sefer kızgın bir şiş ile özenle yakılmıştı.







Senin YüzündenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin