''Memnun Oldum''

216 13 4
                                    

Artık uyandığımda kendimi daha farklı hissediyordum. Düşüncelerimin en derinine kazınmış tek soru. Savaş kim?

Odamdan çıkıp etrafa bakındım. Teyzem yoktu. Saat daha 10'du. Keşke daha önce bakıp biraz daha uyusaydım. Kendime kahve yaptım. Belki birazda müzik güzel olurdu. 2 saat evde napabilirim diye düşündüm. Kahve fokurdamaya basladıgında tuvalete çıktım. Yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım. Çıkarken çamaşır makinesinin üstündeki makyaj malzemeleri dikkatimi çekti. Arada yaptıgım makyajdan bugunde yapmak istedim. Önce biraz fondoten, pudra, siyah göz kalemi. Aynaya baktığımda kendimi çok daha iyi hissediyordum. Kötü gözüktüğümü söyleyemezdim. Belime kadar uzanan düz saçlarımında üzerinden tarakla geçtim. Odama yöneldim. Pantolonumu ve gömlegimide gelisigüzel üstüme geçirdim. Parfümümü sıktım. Tamam enazından hazırdım. Teyzemin aksamdan yapıp bıraktıgı kekle kahvemi bitirdim. Yapacak başka bir şeyim kalmamıştı.

Bende çareyi Bulutta aradım. "Birlikte mi gidiyoruz?" diye mesaj attım. Cevap gelmedi. Gelen kutumda dolanırken Savaş' ın mesajlarını tekrar okudum. Teyzeme mesaj attım. Evde daha fazla duramayacaktım. Hava güzeldi. Çantamı aldım. Evden çıkıp kapıyı kilitledim. Kulaklıklarımı taktım ve bıktığım okul yolu..

Sallana sallana yürürken yanımda çalan korna sesi kulağımda çalan müziği bile bastırmıştı. Siyah, parlak hatta parlaklığı şov olacak derecede bir arabaydı. Camları siyah filmli. Cam açıldı.

Savaştı.

"Gelsene Eylül, okula gidiyorum." Yanında çıkartamadığım ama daha önceden aşina olduğum bir yüz.

Böyle bir samimiyeti nereden bulabilmişti. Onu da geçiyorum ben nasıl cevap verecektim ve daha önce yaşadıklarıma bakarsak tanımadığım birinin arabasına elimi kolumu sallayarak binemezdim.

Elini vermesi için elimi uzattım. Boş bir şekilde baktı. Arabanın içine uzanıp elini aldım. "Ne yapıyorsun?" Dedi afallarak. Avucunu açtım. " Ben giderim, sagol" yazmaya çalıştım hızlıca. Beni şaşırtan şey yazdıklarımı anlaması oldu. "Saçmalama Eylül atla arkaya, ısırmam seni" . Yanındaki de sesli bir şekilde gülmüştü. Gözleriyle arka tarafı işaret etti. Gözlerinin içinde çok tatlı bir bakış oluştu. Ben bile ne yaptıgımı fark etmedim. Arabanın arka kapısını açtım. Eve ilk defa gelen bir misafirin çekingenliğiyle sertimsi yumuşak koltuklara oturdum. Dikiz aynasından gözlerini görüyordum. Bakışımı sanki elleriyle yakalamıştı aynanın üzerinde. "Talha direksiyonu tut kardeşim" dedi esprili ses tonuyla. Ama ben hiç gülmemiştim. Kaza yapsaydık olucaklar çok korkunçtu. Aklımda kaza senaryosu bile yazdım. Savaş'ın ne yaptıgına bakıyordum. Araba kullanmıyormuş gibi telefonuyla ilgileniyordu. Çok sinirlendim. Omzundan dürtmek için elimi kaldırdım tam o sırada telefonuma mesaj geldi. Kaldırdığım elimi cebime atıp telefonumu cıkardım. 5 tane mesaj. 4 ü Buluttan. Yeni gelen mesajsa Savaştan. Bulut'un mesajlarına dokunmadan Savaş'ın attıgı mesajı açtım.

"Sesini merak ediyorum"

Güldüm. O da güldüğümü görünce sırıttı.

"Bende sesimi merak ediyorum :))"

Savaş birden frene bastı. Çoktan gelmiştik. Arabayı park bile etmişti lüks otoparkımıza, fark etmedim. İndiğimizde Savaş'ı ilk defa ayakta görmüştüm. Vücudu mükemmel tanımını bile sollayabilirdi. Dikkatli incelememin anlaşılmaması için hızlı bir hareketle avucunu açtım. "Teşekkür ederim". Cevap vermesini beklemeden okulun önüne yürüdüm. Okulun önünde Bulut duruyordu. Savaş'ın arabasından indiğimi görenlerin bakışlarına aldırmadan yanına yürüdüm. En hakiki dostumu unutmuştum, mesajlarına bakmamıştım. Kendime çok kızdım. Yanına gittigimde elimi uzattım elini vermesi için. Uzattıgımı gördü ama elini o elini uzatmadı. Bana kırıldıgı duygularını anlasılamayacak şekilde kilitlediği gözlerinden belli oluyordu. Bana bakmıyordu. Elini tekrar tutmaya çalıştım. Geri çekti. Elimle çenesini tutup yüzüme çevirdim. Dudaklarımı oynattım ''Özür dilerim''. Hiç beklemediğim bir şekilde gözlerinin kilidi açıldı. Yumuşamıştı. Bunu görüp ona sarıldım. Sarılmam her zamanki gibi karşılıksız kaldı. Çünkü Bulut sarılmaktan, dokunmaktan ve benzeri şeylerden nefret ederdi. Tabi bu sırada otoparkta Savaş'ın olduğunu unuttum. Arkama doğru döndüm hafifçe. Yaktığı sigarasını sanki yüzüme üflemiş gibi geldi. Bize kitlenmiş bakıyordu. Neden bana bakıyordu? Yukarı çıktığımızda soracağımdan emindim ''Sen kimsin Savaş?''

Sessiz ÖpücükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin