Ruh

571 38 29
                                    

Notu gördüğümüz de hepimiz çok şaşırdık adeta dilimiz tutulmuştu. Hepimiz korkulu bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Saatlerce böyle durdurabilirdik. Sessizce... Bu sessizlik herkesin iç sesini dinlemesini sağlıyordu ve bu bizi daha çok korkutuyordu.


Şuana kadar boş kuruntu yaptığımı düşünüyordum ama bu olay bu olanların tesadüf olmadığına inandırdı beni. Halit ve kızlarda bana biraz olsun inanmaya başlamıştı. Kendini iyi bak deyip ortadan kaybolan adam gece gördüğüm rüya ve Halit'in yerde ki gördüğüm fişne suyunun kan olduğun zannetmem, onun oraya damlaması, Halit'in kapıyı açmaması tesadüf mü? Bence değil. Bunların tesadüf olmasını isterdim ama değildi. Son olaydan sonra işler iyice karışmıştı , kafam gibi. Korkmanın yanında endişe ve telaş vardı. Telaşlanmakta haklıydım. İnsanın basına böyle şeyler gelince sakin olamazdı. Kalp atışlarım git gide artıyordu. Halit'e

" Ne düşünüyorsun" diye sordum .

"Düşünmek istemiyorum" dedi yutkunarak

Onlar da benim kadar olmasa da etkilenmişti. Kızlar ağzı açık bakıyordu olaylara. Çağırdığımız ruh ile o amcanın arasında ne gibi bağlantı olabilirdi ki. Olmaz, olamaz, olmamalı diye geçiriyordu zihnimden. Ceren de ölmeyi unutmuş o amcayı görmüştü ona ;

" O amca dedene benziyor mu ? " dedim.

" Bilmiyorum o amcaya benziyor klasik yaşlı dede işte " dedi kızar gibi.

Her şey bağlantıydı ama biz hiçbir benzerlik bulamıyorduk bu olanlar arasında. Dışarı tamamen sessizlik ve karanlığa bürünmüştü. Bu saatten sonra uyumamız gerektiğini söyledim ve kızları eve götürmemiz gerekiyordu. Kızlara;

" Hadi sizin eve götürelim " dedim

Kızlar çok korkmuş olmalı ki;

" Biz gitmek istemiyoruz" dedi.

Bizim işimize gelirdi aslında hem biz yalnız kalmazdık hem de içimiz rahat olurdu onları yanlız bırakmadığımız için. Ben Ceren'in dedesini araştırmaya başlamıştım. Çünkü o notun ruh çağırmayla bir ilgisi olduğunu düşünüyordum. Ceren'e;

" Deden ne zaman öldü " diye sordum.

"Ben doğduğum zaman yani yaklaşık 19-20 yıl önce"

" Ne için öldü hasta mıydı? " diye sordum.

" Evde tek başına kalıyormuş ve bir gün eve geldiklerinde intihar etmiş yani bana öyle anlattılar " dedi şüpheli bi şekilde.

" Resmi var mı diye sordum" karşılaştırmak için o adamla ;

" Evde vardı "

" Yarın gidebiliriz miyiz? "

"Tabi ki " dedi, kafasını sallayarak .

Biz konuşurken Halit ve Büşra televizyon izlemeye dalmış gözleri yavaş yavaş gidiyor uykuya teslim oluyordu. Evet, uyumanın vakti gelmişti. Olan bunca şeyden sonra uyumak bizim için çokta kolay olmazdı. Halit ve Büşra'ya siz odada yatın biz salonda yatarız dedim.

Cinayet Var !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin