Son italik kısımda başlatırsanız iyi olacaktır!
***
"Ben...size inanmalı mıyım?"
"Bak Jeongguk,sana asla yalan söylemeyiz,hemde bu konuda asla."
Jeongguk az önce duydukları ile bir an dona kalmıştı. Dili tutulmuş,tek bir kelime dökemez olmuştu. İmkansızdı onun için bu duydukları. Gerçek olamazdı. O öyle biri değildi değil mi? Onun için değildi. O kendisine göre aciz bir adamdan farkı olmayan genç biriydi. Bu yüzden farklıydı. Başkası duysa bunları,hemen umutlara kapanır,acaba yerimi aldığımda neler yapsam diye düşünürdü. Ama Jungkook bencil değildi. Düşünceli,yaralı,güvensiz ve kırgındı.
Çocuklae ona;tahtın varisi olduğunu,ailesinin bir kral ve kraliçe olduğunu,bir isyan/savaş sonucu annesini kaybettiğini,babasının hâlâ yaşıyor mu yoksa ölü mü olduğunu bilmiyordu.
"Tamam...inanıyorum. Ama size anlatmam gereken bir şeyler var..." Söylediklerinin aynılarını bir bir çocuklara aktarıyordu Taehyung.
"Çok şükür ki! Seni dinliyoruz Jeon."."
Hepsi oturmuş Taehyung'un,Jungkook'un dediği şeyleri anlatması için bekliyordu.
"O...bana dokunduktan sonra,benimle işi bittiğinde gözlerim,arkasında duvarda asılı olan çerçeveye takılmıştı. Bir an göz kapaklarımım başkası yönetiyormuşçasına kapandığına şahit olmuştum. İlkten kulaklarımın uğuldamaya başlamıştı. Gözlerimin içinde beyaz şeritler dolanmaya başlamıştı sanki...bir anda bazı hatıralar belirmişti gözümde. O hatırada,Kral Yunho ve Kraliçe Yeji vardı. Ellerindeki dövmeden anlamıştım Kral ve Kraliçe olduklarını. Bir soylunun sahip olabileceği taç dövmesiydi. B-bir bebek vardı...ona kook gibi hitaplarla sesleniyorlardı. Bir anda o anı bitip başka bir anıya geçiş yapmış gibiydi. Savaş,büyük bir savaştı. Heryer yakık yıkıktı. Ben o kadının,yani kraliçenin öldüğünü görmüştüm. K-kellesini almışlardı.
Kral ise bağırıp,'Seni alacağım ellerinden Jeongguk! Seni onların elinden kurtaracağım!'gibi sözler sarf ediyordu...asıl beni meraklandıran şey ise...benim olan küçüklük fotoğrafları ile,o çocuk aynıydı.."Taehyung'un bu uzun,Jungkook'un sarf etmiş olduğu sözleri duyduklarında bakışmaya başlamışlardı.
Namjoon heyecanla solumuş ve Jungkook'a,
"S-sen Kral ve Kraliçenin ismini hatırlıyor musun?!" Demişti.
Namjoon bu soruyu yöneltmişti çünkü;Kralın ve Kraliçenin ismini Jungkook'a söylememişlerdi.
"Ah ben bilmiyordum...bir anda biliyormuşum gibi çıktı ağzımdan. İsimleri Yeji ve Yunho'ydu? Değil mi?..."
Çocuklar aynı anda,koca bir şaşkınlık nidası çıkarmışlardı.
Jin sessizce mırıldanmış,
"Evet...isimleri Yeji ve Yunho...Jungkook
s-sen..."diyecekmişti ki Yoongi hızla araya girmesiyle cümlesini tamamlayamamıştı."Jungkook seni derhal oradan çıkarmalıyız!Tanrım sen! Sen efiedyanın gerçek varisisin Jeon!"
"Siz...n-ne..."
Dayanamıyordu Jeon. Daha fazla katlanamıyordu bu sözlere. Yapamıyordu. Çok fazlaydı onun için. Çok fazlaydı...
Kendini iyi hissetmemesi ile yavaşça kendini yere yatırmıştı. Başı feci ağrıyordu. Bu acıya biraz daha dayanmaya kalkışırsa onun için iyi olmayacaktı. Aklını kaçırıyordu. Bunlar gerçek olamazdı ya?... daha ekmek bulamazken kendine,ona bir soylu olduğu söyleniyordu. Bir prens olduğunu. Tahta geçmesi gerektiğini...
Kabul edemezdi ki bunları. Yapamayacağından korkuyordu. Herkes zaten nefret ediyordu ondan,daha fazla nefret kazanmak istemiyordu kendine karşı.
Göz kapakları yavaşça kapanmaya başlamıştı. Engel olamadı;olmak istemedi o an. Sadece uyumak,ve mümkünse uzun bir süre uyanmamak istiyordu.
İçinden geçirdi,
'Anne...baba...kimsiniz siz? Kimim ben? Kim tarafından doğuruldum? Kim tarafından emzirildim? Anne,baba...neredesiniz siz? Gerçekten ölü müsünüz? Yoksa yaşıyor musunuz? Neden yanımda değilsin baba? Eğer gerçekse bu anlatılanlar bana...neden gelmedin hâlâ yanıma? Anne...gerçekse eğer bu anlatılanlar bana...alacağım intikamımı en yakın zamanda. Ama ya gerçek değilse? Ya bunlar gerçek değilse? Ya ben şuan bir rüyadaysam? Ya gerçekten başka bir hayatım varsa? Bunlar gerçek mi? Yaşadıklarım,anlatılanlar,Taehyung,çocuklar...bana gizlice yemek veren teyze...siz gerçek misiniz?
Ben...ben gerçek miyim?...'
-
Değer görseydin keşke ya...
![](https://img.wattpad.com/cover/297816526-288-k804135.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soylu prens
FanficJeon Jungkook, karnını duyurabilmek için pazar yerinden bir kaç şeyler çalıyordu. Askerlerden kaçacağı sırada, başına geleceklerden habersizdi.