..
"Kral young! Lütfen artık krallığımdan defolun. Şu dakikadan sonra nazik falan olamayacağım çünkü hem krallığıma izinsiz girdiniz,hemde himayeme aldığım bir çocuğu benden zorla almaya çalıştınız! Bu ne cüret! Ne hadsizlik!"
"Bakın kral Min,topraklarınıza izinsiz giriş yaptığım için üzgünüm. Amacım savaş falan da değil. Sizi sinir etmekte. Sadece o çocuğu istiyorum,siz verin,bizde gidelim?"
"Hayır Kral Young. O-" Yoongi tam sinirle söze atılacaktı ki Taehyung hızla gereken cevabı vermişti.
"O hiçbir yere gitmiyor!"demişti.
"Ah ne? Sana bir şey sorulduğunu zannetmiyorum. Hadizlik yapıp karşındakilere cevap verme. Sen karşında kim var zannediyorsun!?"
"Bana bak Kral bozuntusu. O çocuk artık bizimle beraber,bizim himayemizde,bizim sorumluluğumuzda. Lütfen artık gidin buradan yoksa cidden istemeyeceğiniz şeylerin olması an be an meselesi!"
Wooyoung çocuğun bu şekilde konuşmasına ne kadar çok sinirlensede güçlü bir kahkaha atmayı ihmal etmemişti. Kralın bu kibirli kahkahası askerlerinde gülmesine yol açmıştı. Hiçbiri Taehyung'a aşağılıyıcı bakışlarını atmaktan vazgeçmemişti. Taehyung başına giren ani ağrı ile birazdan olacakları az da olsa kestirebilmişti.
"Oww! Seni hadsiz şey...şimdi bu yaptıkların yüzünden seni idam ettirsem...ne yapabilirsin ki? Ya sen kimsin!? Kendini ne zannediyorsun!?" Kralın Taehyung'u bu kadar küçükmesemesi üzerine Jungkook da diğer herkes gibi kat ve kat sinirleniyordu. Şuan bu yaptığını meclise iletse Wooyoung'u tahttan indireceklerinden emindi. Başka bir Krallıkta üstünlük kurmaya çalışıyordu. Ve meclisin ana maddesi olan 7.maddeye göre ise;
Bir kral gerekmedikçe başka krallıklarda hüküm süremez. Karar verdirtemez. Kralın izni olmadan emirleri geçersiz sayılacaktır.
Yoongi şuan Kral Young'un 7.maddeyi çiğnemiş olduğunu fark etse bile sakin olmaya çalışıyor,ters bir hareket yapmıyordu. İçinde dolan bu kötü hissi devirmeye çalışıyor,her an olacak bir darbeye hazırlıklı oluyordu. Karşısında ki Young'du,ne yapacağı belli olmazdı.
Taehyung gözlerini imayla kısmış,
"Emin olun,hiç hoşunuza gitmeyecek şeyler." Demiş ve duruşunu dikleştirmişti.
"Ah yeter! Çok bile vakit kaybettim! Verin bana şu lanet çocuğu!"
"Kral Young. Size dedim ki;gidin buradan!" Yoongi daha fazla herkesin önünde böyle küçük düşürülmeye taviz verememiş ve sesini yükselterek konuşmasını sürdürmüştü. Young laftan anlamamış ve askerlere Jungkook'u almaları için emir vermişti. Ve 7.maddeyi tekrar çiğnemişti.
"Askerler,Jungkook'u bana getirin."
Yoongi askerlere dur emri verdiğinde askerler kısa bir an durup kral young'a bakmışlardı. Kral young kaş göz hareketi yapınca askerler tekrar harekete geçtiğinde
Yoongi tam kendi askerlerine emir verecekken,"Hey hey~! Sen orada dur bakalım kral Min."
Young söze atılmış,Yoongi'nin askerlere emir vermesini önlemişti. Muzipçe sırıtmış ve askerlerin içlerinden birinden bir kağıt almıştı. Herkes pür dikkat kağıta bakıyordu.
Yoongi meclisin damgasını görünce hızla wooyoung'un yanına gidip kağıdı elinden çekip almıştı.
Kaşlarını çatarak kağıta baktığı evrede okuduklarına inanamıyordu.
-
Merhaba,saygılar Kral Young,mesajınızı aldık. Kral Min'in topraklarına girdiğinizde,kendi halkınızdan olan Jeon Jungkook adlı kişiyi elinden alabilirsiniz. Eğer oldu ki zorluk çıkarsa ve askerlere emir vermeye kalkışırsa Kral Min Yoongi ona iletin ki,iyi şeyler olmayacaktır. Bu sizin hukuki hakkınızdır. Ve Kral Min 5.maddeyi çiğneyerek sizin halkınızı izinsiz kendi Krallığına çekmiştir. Bunu göz arşı ederek size,Min krallığına girip halkınızdan olan o genci almanız için izin verilmiştir.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soylu prens
FanfictionJeon Jungkook, karnını duyurabilmek için pazar yerinden bir kaç şeyler çalıyordu. Askerlerden kaçacağı sırada, başına geleceklerden habersizdi.