7

223 16 1
                                    

..

"Bir yandan iyi,bir yandan kötü çıkarları var,iyi olması young'u tahttan indirebiliriz...bu çok kolay olmasada,yinede işe yarar bir kanıt. Ama kötü özelliği ise halk...ah halk Jeongguk'u hain olarak bildiği için,Jeongguk hiçbir şey olmamış gibi tahta çıkarsa,büyük bir isyan başlatacaklardır..." Yoongi uzun süreli açıklama sonrası derin bir nefes almıştı. Düşünüyor ama olanların iyi bir boyuta gideceği hiçbir plan bulamıyordu.

"Ne yapacağız? Bunu Jungkook'a iletmeliyiz,herşeyi bilmesi gerekiyor!" Jin endişe tohumlarını iliklerine kadar hissetmeye başlamıştı. Eğer olaylar sarpa sararsa olacak olanlardan korkuyordu. Herkes gibi...

"İletebiliriz. İçlerinde bir arkadaşım var...Not yazıp herşeyi ona anlatırım. Sadıktır. Ölüsü çıkar ama sırrı çıkmaz biri. Ona güveniyorum. Jungkook için not yazıp ondan,ona vermesi için bir istekte bulunabilirim?" Hoseok'un mantıklı olan bu cümleleri karşısında herkesin dikkatini kendisine çekmeyi başarabilmişti.

Jimin sinirli bir şekilde;

"Bunu,neden şimdi söylüyorsun!?"demişti.

Ardından Namjoon hem başı ile onaylayarak,hemde sesli bir şekilde konuşarak Hoseok'un şaşkın suratına odaklanmıştı.

"Evet hoseok! İki saattir plan kurmaya çalışıyoruz. Gizlice saraya girmeyi bile düşündük burada!?"

"Ay ben ne bileyim hiç sormadınız ki?"

"Sormamız mı gerekiy-"

"Biraz susar mısınız!? Odaklanamıyorum da!"

Taehyung gözündeki bandı çıkarıp etrafında ki bön bön gözlerle kendisine bakan arkadaşlarına bakmıştı. Sesi hafif yüksek çıkmıştı elinde olmadan.

"Eğer yeteneklerimi kullanıp,Jungkook'a ulaşabilirsem,herşey daha kolay olur. O yüzden biraz sessiz olun."

Yoongi Taehyung'un ardından onu haklı bulmuş;

"O haklı,hadi Taehyung odaklan ve Jungkook'a ulaş."demişti.

..

"Ah,başım."

Jungkook başının bu denli ağrıdığında ilk kez şahit oluyordu. Günlerce aç ve susuz kalmıştı. Ama bu denli hiçbir zaman ağrımamıştı başı. Çekiçle vuruyorlar,bıçakla oyuyorlar gibi hissediyordu.

"Jungkook yemeğini getir-Jungkook!"

Young yemekleri masaya bırakıp,hemen Jungkook'un yanına oturmuştu.

"Ne oluyor!?"

"Bir şey olmuyor!"

"Jeongguk bana bağırma! Ve bana ne olduğunu söyle!"

"Başım ağrıyor!? Tamam mı başım ağ-"

Jungkook bir anda derin nefes almaya başlamıştı. Başı dikleşmişti ve gözleri kısa bir an beyaz bir şekilde parlamaya başlamıştı. Ve söndüğünde etrafında sesler duymaya başlamıştı. İlkten delirdiğini düşünmüştü. Fakat bu delilik olamazdı...olmamalıydı...

Duyduğu bu sesler...şimdiden hasret kalmış olduğu kişilerin sesleriydi...

"Jeongguk!? Tanrıya şükür bağ kurabildim seninle!" Taehyung'un sevinç dolu bu cümlelerine anlam veremiyordu Jungkook. Vede endişelenmeye başlamıştı. 'Cidden aklımı mı kaçırıyorum'diye düşünüyordu içinden.Taehyung ise duymuş gibi,

"Hayır Jeongguk,aklını yitirmiyorsun,yeteneklerim sayesinde bağ kurabiliyorum şuan seninle. Hatta seni öncedendir takip edebilmemin nedeni yeteneklerimdi... Nerede olduğunu,başının belada olduğunu da bu süreçle öğrenmiştim hatta! Ama bu sefer farklı bir boyuta geçtik,bu 2.seviye boyutu olmalı." Jungkook neler olduğunu kavrayabilmişti nihayet. Cevabını geciktirmeyerek söze girmişti.

"Taehyung,böyle yeteneğinde olduğunu bilmiyordum. Ama iyi ki var! Çünkü artık az kaldı kafayı yemek üzereydim... İç sesimi duyuyorsun değil mi?"

"Evet,duyuyorum."

"Tamam,buradan nasıl kurtulacağım-" Jungkook daha sözünü bitiremeden büyük bir bağırış ile irkilmiş,ve Taehyung ile olan irtibatını kısa bir süre kesmek zorunda kalmıştı.

"Jungkook!?YETER CEVAP VER BANA ARTIK! NELER OLUYOR?!"

Jungkook bu sözler karşısında gözlerini devirmemek için özel bir çaba sarf etmişti.

"O pislik hangi yüzle sana bağırır? Tanrım senin kim olduğunu unutmuş olmalı!?"

Jungkook ne demek istediğine anlam verememişti o an. Ama üstünde durmak istememişti. Hızla young'a;

"Özür dilerim. Benim dinlenmem gerek,uyuyabilir miyim?"demişti tok bir ses tonuyla.

Young,Jeongguk'un böyle uysal konuşup,kendisi ile böyle konuşmasını hoş bulmuştu. İstediğini yapacaktı Jungkook'un.

"Ah evet~ tabi dinlen! Yemeğini getirdim,al ye."

Jeongguk kafasını sallamakla yetinmişti sadece. Hızlıca gitsin,ve oda Taehyung ile konuşmaya devam etsin istiyordu.

Young çıktığında en sonunda gözlerini devirdi.

"Güzel fikirmiş Jeon." Demişti Taehyung.

"Başka türlü gitmeyecekti." Jungkook derin nefes alarak başını duvara yaslamıştı.

"Ne anlatacaksın bana,dinliyorum." Ve ardından Taehyung'dan yarım kalan cümlelerini bitirmesini istemişti.

"B-bak Jeongguk...sana nasıl anlatırım bilmiyorum! O yüzden-ımm-" Taehyung ağzında kelimelerini gevelerken Hoseok'un konuşmasını üzerine kendisini toplayıp tekrar konuşmuştu.

"Uzatmada anlat işte ben heyecanlandım burada."

"Aa o hoseok hyung mu?" Jungkook hızla başını yasladığı yerden kaldırarak heyecanla söze girişmişti.

"Evet de?... sen onları duyabiliyor musun?" Taehyung'un sorusu üzerine herkes dikkat kesilip Taehyung'u ve Jungkook'u soru yağmuruna tutuşturmuşlardı.

"Jungkook bizi mi duyuyor?"

"Jeon mu duydu?"

"Sadece seni duymuyor muydu?"

"Bu kaçıncı seviye oluyor peki?"

"Bizi duyabileceğini neden bize söylemedin?"

"Ya susar mısınız?! Hepiniz bir ağızdan! Bende bilmiyordum duyabildiğini! Ayrıca kaçıncı seviye olduğunu da bilmiyorum. Tek bildiğim şey şuan hiçbir şey bilmediğimdir..." Taehyung'un bu cümleleri karşısında Jungkook çocuklara bir açıklama yapmak üzere;

"Evet şuan hepinizi duyuyorum. Ayrıca Taehyung'un benimle iletişim kurabilmesi eğer 2.seviye ise...sizinde benim ile konuşabilmeniz 3.seviye olmalı? Yani benim teorim bu yönde."demişti.

"Diyor ki;'Evet şuan hepinizi duyuyorum. Ayrıca Taehyung'un benimle iletişim kurabilmesi eğer 2.seviye ise...sizinde benim ile konuşabilmeniz 3.seviye olmalı? Yani benim teorim bu yönde.' Hmm...aslında mantıklı."

Yoongi ardından başı ile onaylayarak;

"Evet baya mantıklı. Hem Jungkook'un bizi duyması cidden çok iyi oldu."demişti. Ardından Namjoon ise;

"Evet~ Ama artık meseleye gelelim...Jeongguk,sana anlatmamız gereken,

Mühim şeyler var..."

-

Bu kadardırr.

Değer görmen dileğiyle💓✨

Soylu prensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin