Çantayı alıp kantine geldim burası hem daha sıcak hemde daha rahattı, çantayı masaya koydum bir şeyler bulma umuduyla açtım , o sırada telefonum çaldı. Oğuz arıyordu kahretsin onu unutmuştum
-Oğuz : Nerdesin dostum senden önce gelmem gurur verici.
Sesi oldukça neşeliydi. Üzgünüm Oğuz hiçbir şey istediğim gibi olmadı öğrendikten sonra neşeni kaybedeceğin için özür dilerim..- Oğuz : Aloo , Doğan orda mısın? sesimi alabiliyor musun ?
- Evet evet burdayım, Oğuz üzgünüm gelemedim.
-Oğuz : Sesin kötü geliyor, sorun mu var ?
- Hastanedeyim.
-Oğuz : Sen iyi misin ? ne oldu ?
- Ben ben iyiyim, gelirken yol kenarında kanlar içinde yatan bir kız gördüğüm hastaneye yetiştirmeliydim.
-Oğuz : Nee! neden bana haber vermedin? bekle hemen geliyorum.
Küçük bir ilçede tek bir hastane vardı . İmkanları ne kadar yeterli bilmiyorum. Açık kalan çantaya gözüm takıldı biraz acele etmeliydim. Çantadan ilk kıyafetleri çıkmıştı, siyah yüksek bel pantolon ve siyah papatya desenli hırka, acaba en son ne zaman giyimişti ve bir daha ne zaman giyerdi. Çantasından ikinci olarak çıkan şey küçük pembe bir cüzdandı hemen içini açtım nüfus cüzdanını bulsam iyi olurdu ama cüzdanda sadece biraz para birkaç tane toka çıkmıştı. Gerçekten şaşırmıştım cüzdanda para ve toka olur da nüfus cüzdanı nasıl olmazdı. Çanta da son olarak orta büyüklükte bir kutu vardı. Bu kutudan birşeyler çıkabilirdi tam çıkarıp bakacaktım ki omzuma bir el değdi.
- Oğuz : Doğan...
Hemen yerimden kalktım buna ihtiyacım varmış gibi Oğuz'a sarıldım.
- Oğuz : Doğan nasıl hissettiğini, senin için ne kadar zor bir durum olduğunu anlayabiliyorum ama toparlamalısın kendini o kızın hayatı için..
- Haklısın dostum o kurtulacak yardım edeceğim hep yanında olacağım.
- Oğuz : Yanında olacağız, durumu nasıl şimdi ?
- O komaya girdi yaşam mücadelesi veriyor Oğuz ve kimse bir şey yapmıyor.
- Oğuz : Sakin ol her şey düzelecek ben inanıyorum. Görmek istiyorum onu gidelim hadi.
Oğuz geçmişi bana hatırlatmamak için elinden geleni yapıyordu. Ama o böyle davranınca bile hatırlıyordum , hiç unutamadım zaten, yoğun bakıma gelmiştik sanki uyandıracak mışız gibi sessizce yaklaştık cama o kadar güzel bir kızdı ki buğday tenli, kumral dalgalı saçları uzun kıvrımlı kirpikleri acaba gözleri hangi renkti, bir daha gözlerini açabilecek miydi.
- Oğuz : Ona bunu kim neden yaptı acaba ?
- Bilmiyorum o kişinin bulunması imkansız gibi bir şey kaza yerinde mobese kamerası yok, kazayı kim gördü bilinmiyor belki de hiç bilinmeyecek.
- Oğuz : Bu kadar yıpratma kendini Doğan sen yapmadın sonuçta neden suçluyorsun kendini bu kadar biliyorum geçmişini hatırlatıyor sana ama geçmişin bugününü ele geçirmemeli . Tanımadığın o kızın şuan yanında sadece sen varsın.
- Haklısın Oğuz haklısın...
-Oğuz : Hadi itiraz etme eve gidelim dinlen biraz iyi değilsin
- Hayır onu yalnız bırakamam dediğin gibi onun yanında sadece ben varım ben onu yalnız bırakamam..
*****
Saat epey geç olmuştu Oğuz gitmişti. Ailesini bulmak için şu kutuyu açmalıydım son umudum olan o kutuyu elime aldım üzerinde " acılarımı paylaşan dilsiz sırdaşım " yazıyordu kutu kilitliydi evet gerçekten bu kutuda önemli şeyler vardı. Umarım kaza anında anahtar kaybolmamıştır. Çantasını ters çevirip salladım dökülen birşey olmadı ama küçük cebinden anahtar sesine benzer bir ses geliyordu cebi açıp baktım evet burda anahtar ve kana bulanmış beyaz bir bileklik vardı. Ellerim kana Allah'ım sürekli kaçtığım rüyalarıma giren o kan şuan ellerimdeydi kızımın küçük kanlı elleri, kendine gel Doğan hayatın ellerinden kayıp gitmişti zaten, şimdi hayat mücadelesi veren kıza destek olmalısın ellerimde ki kanı yıkamak için tuvalete gittim. Bilekliği de yıkayacaktım, o kadar saat geçmişti kan hala tazeydi çünkü kız fazla kan kaybetmişti. Bilekliği parmaklarımla suyun altında ovaladım çok güzel bir bileklikti üstünde Eflah yazıyordu, kızın adı Eflah olmalıydı. Kendi gibi adı da çok güzeldi , kutuda bir şeyler bulma umudum arttı ismini öğrendim mesela kutuda daha fazla şey bulabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•~•𝑬𝒇𝒍𝒂𝒉 •~•
RomanceO yemyeşil ıssız araziyi beyaza bürüyen kar artık kan gölüydü evet kıpkırmızıydı kızımın kanlı ellerini görebiliyordum, karımın çığlıklarını duyabiliyordum, evet onlar orda beni bekliyor kızım babasını bekliyor,onları kaybedemezdim ormanlığa giden y...