.

179 143 19
                                    

Kutuyu  açarken huzursuz hissettim kendimi , belki de izinsiz açacağım içindir ama buna mecburdum...

Kutuyu açtığımda birkez daha şaşırdım kutudan daha farklı daha önemli şeyler çıkmasını bekliyorken içinden günlük çıkmıştı. Sinirlerim bozuldu, neden Eflah neden yanında ailene dair bir şey yok ailen yok mu senin ,kimsesiz misin. Gözlerim doldu titreyen ellerle günlüğü elime aldım. Biraz eskimişti  belki önemli şeyler yazmış olabilirdi ailesi hakkında bilgi vermiş olabilirdi. Evet bu yüzden kutunun üzerine  "Acılarımı paylaşan dilsiz günlüğüm " yazmıştı. Affet beni Eflah belki de yıllardır herkesten sakladığın sırlarını okuyacağım ama iyiliğin için..

Günlüğü  daha rahat okumak için kantine gidecektim ki hemşire Eflah'ın ilacını yenilemek için geldi.

-Hemşire : iyi akşamlar beyefendi biliyorsunuz ki yoğun bakım ünitesinde durmak yasak doktor bey sadece durumunuzdan dolayı izin verdi. Üzgünüm yarından itibaren sizi içeri alamayacağız

- Hemşire hanım haklısınız ama oda ya almıyorsunuz zaten bari camdan onu görmeme izin verin.

- Hemşire : Dediğim gibi gerçekten burda beklemeniz bile yasak lütfen anlayış gösterin.

- Ama hasta ziyaret günleri var değil mi ? ben numaramı hasta dosyasına yazdım beni bilgilendirirsiniz.

- Hemşire : Evet hasta ziyaret günleri ve saatleri var ama  hastanız bu durumdayken sizi odaya alamayız birkaç   dakikalığına buradan bakabilirsiniz sadece,  iyi akşamlar tekrardan.

Hemşirenin bu konuşmasıyla içimden bir parça koptu. Eflah 'a bağlanmıştım hiç tanımadığım ,konuşmadığım bir kıza bağlanmıştım. Ondan ayrılmak istemiyordum benden başka kimsesi yoktu. Pencereden Eflah'ı izledim olanlardan habersiz derin bir uykudaydı, hemşire serumuna birkaç iğne kattı , koluna iğne yaptı. Yaptığı iğne ağrı kesiciydi acıyı hissedebiliyor muydu. O kendinde olsaydı yapılan iğneden korkar refleks olarak kolunu çekerdi.  Daha fazla izlemeye dayanamadım , kutuyu alıp kantine indim kantin çok soğuktu bir  tane salep alıp kalorifer peteğinin yanındaki masaya oturdum. Günlüğü elime aldım ilk sayfasını açtım, çok güzel kokuyordu umarım yazdığı şeyler de güzeldi. Salepten bir yudum alarak okumaya başladım.

    sevgili günlük ;

Keşke bende her insan gibi seni güzel anılarımı ölümsüzleştirmek için alsaydım. Keşke bende seni zamanında yaşayıp ilerde hatırlamak istediğim anılar için tutsaydım ama ben seni etkisinden kurtulamadığım bugünüm de izler bırakan , kimseye anlatamadığım geçmişimi anlatmak için aldım. İnsanlara içimi dökemiyorum , onlar beni anlamıyor. Ben onlara duygularımı hissettiklerimi anlatmaya başlayınca ya beni susturup kendi  dertlerini anlatıyorlar yada boşver diyorlar kestirip atıyorlar, keşke bunu yapabilseydim. Onlar beni anlamayınca bende içime kapandım ama artık dayanamıyorum. Bende içimi , yaşadıklarımı, yaşamak istediklerimi sana anlatmaya karar verdim. Çünkü sen beni kırmazsın , susturmazsın, yargılamazsın sen beni sadece dinlersin

Eflah ne kadar olgun düşünmüşsün acaba ne yaşattılar sana ? salepten bir yudum daha alarak ikinci sayfaya geçtim.

sevgili günlük ;
Artık içimi rahatça çekinmeden dökebilirim , anlatırken  daha iyi düşünüp canımın yandığı yerlerde çekinmeden ağlayabilirim sana günlük demek yerine sevgili sırdaşım diyeceğim.
" Büyüdüğünde unutursun " derler ya büyüyünce unutulmadığını büyüdüğünde anlıyorsun . Sanki hayat gerçek yüzünü o gün göstermişti bana ama ben anlayamamıştım. Birgün okuldan döndüğümde kapımızın önü araba doluydu misafirlerimiz vardı. Eve girdiğimde daha önce hiç görmediğim insanlar beni fark etmeden derin bir sohbete dalmışlardı. Çekinerek odama gittiğimde ablam çantamı hazırlıyordu merakla nedenini sorduğumda sarılarak ağladı. Cevap vermek yerine kıyafetlerimi değiştirdi ve odadan çıktı neler oluyordu bir şey anlamamıştım küçük pembe bebeğimle oynamaya başlamıştım ki , tanımadığım bir adam çantamı almaya geldi korkmaya başlamıştım. Babam yanıma gelip sen şimdi beni yalnız mı bırakacaksın diyerek ağladı ben bir yere gitmiyorum baba demiştim. O adam yine gelerek beni kucağına aldı beni babamdan acımazca ayırdı oyuncağım babamın kucağına düştü ne kadar dirensem de gücüm o adama yetmiyordu baba beni alsana diyordum o sadece bana bakıyordu  adam beni zorla arabaya bindirdi annem de arabadaydı anneme sarılarak gitmeyelim anne diyordum ama o sadece sarılıyordu bana bir anda ne olmuştu belki de uzun zamandır böyle bir sorun vardı da  ben yeni farkına varıyordum..

   okuduklarımla şok oldum neden küçük bir kızı ailesinden ayırmışlardı ki. Kim bilir tüm bunları yazarken , geçmişini hatırlayarak neler hissettin ah Eflah benimde canımı yaktın . O  kadar merak etmiştim ki  tüm sayfaları  okumak istiyordum ama daha kötü şeyler okurum korkusuyla okumayı bıraktım.

•~•𝑬𝒇𝒍𝒂𝒉  •~•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin