4. Bölüm: Lilith'in Dünyası

276 22 3
                                    

XXXXX

Lilith derin bir nefes aldı ve tekrardan odaklanmayı denedi. Yara izine birden saplanan sinir bozucu acı yüzünden hiçbir şeyi başaramıyordu.

Bella ise o acıyı fark etmeyerek onunla dalga geçiyor ve kemik kıran lanetini nasıl yapamadığını sorguluyordu.

Bella, Lilith'in acı çektiğini bir türlü farketmemişti ve biraz daha kendisi ile dalga geçerse onu lanetlemek zorunda kalacaktı.

Kemik-kırıcı lanetin işe yaraması için çok uğraşmaları gerekiyordu.

Ama Bella her 'acı' kelimesini kullandığında Lilith'in başı çatlamaya devam ediyordu.

Bu artık dayanılmaz bir hale geliyordu.

"Bir kez daha acı derse, işte o zaman kendine mezar beğensin" diye tısladı boynuyla sırtı arasındaki yılan dövmesi.

Bella, Lilith'in büyüyü her yapamayışında onunla dalga geçmekten büyük bir zevk alıyordu

"Ovv sorun nedir Prenses, kötü bir gün galiba." diye kıs kıs güldü Lilith'in alnını sinirle ovuşturmasını izlerken. Lilith asla kaybetmeyi sevmezdi. Her konuda o kazanmalıydı.

Lilith, yüzünü sinirle Bellatrix'e döndü;

"Yeter artık Bellatrix, senin laflarınla uğraşamam."

Sesinde, kendisiyle dalga geçilmiş olmasının siniri de vardı tabi.

Bella sırıtmayı hemen kesti ve Lilith'in yüzüne baktı.

Ona 'Bella' yerine 'Bellatrix' demişti. Ciddi bir şeyler vardı.

Sonra ise sorunun yara izi olduğunu fark etti ve hızla yanına koştu.

"Lilith, oh Tanrım, İnanmıyorum nasıl fark edemedim, iyi misin?"

Yara izine bakmak için Lilith ellerini alnından uzaklaştırmaya çalışıyordu.

Lilith yapabildiği kadar acıyı hissetmemeye çalıştı. Bundan kesinlikle nefret ediyordu. Babasının duygu ölçeri olmak istemiyordu.

Daha küçücük bir çocukken, Lucius veya yakın hatta olan Ölüm Yiyenler her görev dönüşlerinde ona Karanlık Lord'un sinirli olup olmadığını sorarlardı.

Ama eğer acımıyor ise de mutlaka onlar babasını görmeye gittikten sonra acırdı. Hiç sekmemişti.

Ama şuanda sinirli olan kişi kendisiydi. Bella'dan uzaklaşmaya çalıştı. Bunu kendi başına da halledebilirdi. Kendi istemediği sürece ona bebek muamelesi yapılmasından hoşlanmıyordu.

"BELLA! BAK. Ben iyiyim. Kendim halledebilirim. Önemli değil. Beni biraz yalnız bırak. Sadece yalnız kalmak istiyorum."

"Emin misin?"

Lilith kafasını sallayarak onu onayladı. Şuanda sadece yalnız kalmak istiyordu!

"Peki bana nasıl olduğuna dair haber vermen yeterli. Bir şey olursa hemen, anında gelirim."

Bella onu dairesinde yalnız bırakmak için kapıya yöneldi.

Bella kapıyı açtığında Lilith'in ellerini yeniden alnına götürdüğünü gördü. 'Zavallı kız' diye düşündü.

"Lilith. Bekle. Biraz acı dindirici iksirle beraber tekrar geleceğim ve istemediğine dair tek bir kelime dahi duymak istemiyorum. Tamam mı? "

Lilith yorgunca gülümsedi ve hafifçe başını salladı. Şuanda acısını dindirecek herhangi bir şeye asla hayır demezdi.

Karanlık Prenses >Harry James Potter<Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin