-10-

36 7 93
                                    

Bir dakika neler düşünüyorum ben hayır kendine gel Tae. Odaklan ne yapacağına odaklan. Bir şeyler bul. Buna zorunlusun. Sen koskoca Taehyung'sun ve bunu halledebilirsin. Yapacaksın. Buna mecbursun.


***


Biraz daha düşündükten sonra aklıma hala fikir gelmemesini düşünmeden duramıyordum. Garipti.

Görüntüler aklıma geldikçe gözlerim doluyordu. Bir çocuğa, daha reşit bile olmayan çocuğa bunların yapılması haksızlıktı. Böyle bir şey olmamalıydı. 

Düşüncelerimden çalan telefonum sayesinde sıyrıldım. Namjoon hyung arıyordu bekletmeden cevap vermek için telefonu elime alıp aramayı açtıktan sonra kulağıma götürdüm. 

anlamayanlar için: Namjoon Tae ile sokakta karşılaşıp tanıştılar bir kaç yıldır tanışıyolar. Namjoon üniversiteye gidiyor bu yüzden Avusturalya'da.

"Alo Taehyung iyi misin kardeşin hastanedeymiş neden bana haber vermedin" bir dakika- o nereden öğrendi bunu?

"Hyung sen bunu nereden öğr-"

"Bunun önemli olduğunu düşünmüyorum Tae" sesi hafif boğuk geliyordu. Jimin'in durumunu nereden öğrendiğini umursamıyordum artık. 

"Ama yine de çok merak ediyorsan ve bu konu yüzünden sürekli konuşacaksan söyleyeyim. Bir adam söylemişti gerçi liseli gibi duruyordu adını sorduğumda Jungi mi Kookkie mi ne demişti tam hatırlamıyorum..... Hah buldum Jungkook. Adının Jungkook olduğunu söylemişti evet."

"Jungkook mu.. Onu tanıyor musun?"

"Hayır sen tanıyor musun"

"Neyse boşver hyung. Sen ne zaman tekrar Seul'e geliyorsun?"

"Okulum tatil oldu o yüzden 2-5 güne tekrar Kore'de olurum."

"Hyung sana anlatmam gerekiyor mu bilmiyorum fakat.. sanırım sonra anlatacağım geldiğinde yani telefondan olmaz."

"Ne oldu önemli bir şey mi oldu önemliyse yarın hemen gelebilirim boşum o zaman" bunu söyleyince arkadan tanımadığım bir ses 'ne olmuş' dedi.

"Aslında önemli ama seni rahatsız da etmek istemiyorum."

"Tae saçmalama neyin rahatsızlığı" arkadaki ses yine 'ne oldu söylesene hem kimden izin aldın gitmek için'  demişti. Onları duymadığımı sanıyorlardı galiba.

"Tamam o zaman hatta hemen hızlıca gel nolur artık sinirlerim iyice gerilmeye başladı." Bunları söylerken çenem ve sesim titremişti gözlerim dolmuştu. 

"Gerçekten artık duvarlar bile üstüme üstüme gelmeye başladı. Sana ihtiyacım var Namjoon hyung.."

"Tae birazdan yarın için bilet alacağım ve valizlerimizi hazırlayacağım lütfen dayan ve sabretmeye çalış çok fazla gecikmeyeceğim." Söylediği şekle göre iki kişilerdi merak etmiştim ama ağladığım için sormaktan vazgeçmiştim.

"T-tamam" Telefonu kapatıp yanımdaki komodinin üzerine fırlatıp, yatağıma iyice atmıştım kendimi. Uykum vardı ama uyuyamayacağımı adım gibi biliyordum. İstemsizce Jungkook'un notu, ona yaptırılanlar, yardım et diye yalvarışı, acı ile gözlerimin içine bakması aklıma geliyordu.

Ona yardım etmek için çok yanlış birini seçmişti. Çünkü daha kendime ve Jimin'e bile bakamıyordum. İşe yaramazın tekiydim. Oksijen israfı, bir boka yaramayan cılız zayıf çelimsiz bir çöptüm ben. Kimse tarafından sevilmeye layık değilim. Umutsuz vakayım ben.

Yine istem dışı göz yaşlarına boğulurken üzerimdeki yükün ne kadar ağır olduğu aklıma gelerek daha da şiddetlenmiştim. 

Evin ihtiyaçlarını karşılayacak paramız yoktu, Jimin hastaydı ve ne kadar düşünmek kendimden iğrendirse de hastanenin masraflarını ödeyemeyecektik, yardım edecek bir kişi bile yoktu -Namjoon hyung da zaten ailesinin gönderdiği parayla zar zor geçiniyordu o bile yardım edemiyordu bana ve üzülmekten başka bir şey gelmiyordu elinden. Ama bir mesleği olduğunda bize çok yardım edeceğini söylemişti ama benim şimdi yardıma ihtiyacım vardı- Jungkook'a yardım etmem gerekiyordu ama bunu tek başıma yapamazdım ve birilerine anlatmaya ihtiyacım vardı ama tanıdığım hiç kimse yoktu ve anlatamamak içime çok büyük bir dert olmuştu stresten az daha ölecektim. 

İş bulmalıydım. Jimin'e bakmalıydım. Jungkook'a yardım etmeliydim. Para toplamalıydım. Okuluma yoğunlaşmalıydım. Derslerime odaklanmalıydım. Sağlıklı beslenmeliydim. Kendime zaman ayırmalıydım. Arkadaş edinmeliydim. Bunları yapmalıydım. Zorunluydum çünkü. 

Tüm bunları hala sindirememiş olsam bile stresten uzak durmalıydım onu biliyordum. Aksi takdirde hastalanabilirdim ve bu çok kötü olurdu.


***


BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDİİİK NASIL OLMUŞŞ??

Hala birleştiremedim bunları aq nası birleştircem şimdi anlaşıldı ki uzun bi fic olcak bu 40-45 falan ama iyi tarafından bakın SMUT VAR WEĞEWQPQÜĞWESLDWEQL

bu arada ikinci (hatta ilk) ficim olduğu için ciddi fic beklemeyin şimdilik ilerde ustalaşırsam -ki usatalaşacam qwepüğasd- o zaman Clasroom vkok gibi ficler yazmaya başlarım

Ama büyük ihtimal öyle gizemli bi hesap olmam daha çok samimi bir dille yazan yazarlardan olurum çünkü sırlarla dolu bir yazar olmaya pek sıcak bakmıyorum. O yüzden ne olursa olsun benden küfürsüz ve samimilik olmayan ficler beklemeyin PĞEQPĞPQWÜĞQEWESDA

her neyse okuduğunuz için teşekkütleer gariban bana alttan oy verin loo 

Aşk Tesadüfleri Sever | •TaeKookkie•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin