-12-

26 11 7
                                    

    O sırada çöpünü atmaya çıkan bir gence rastlamıştım. Genç çöpünü atmış içeriye girecekken çömelmiş gücümün son kırıntılarıyla gençle içeri girip kapıyı çarparak kapatmıştım. Sonrasında gözlerime perde inmiş ve başım soğuk zemin ile buluşmuştu.


***


"Hey hey uyan" bir elin beni dürtmesi ile gözlerimi açmıştım. Ne olduğunu anlamaya çalışırken yanımdaki adam konuşmaya başladı.

"Hey iyi misin ne oldu" kim olduğumu sorgulamamasına şaşırmıştım açıkçası. Fazla merakta bırakmak istemediğimden konuşmaya ben devam ettim.

"Ben Kim Taehyung. Tanımayacaksın neden soruyorsun. Her neyse"

"Taehyung.. Taehyung... Taehyung! Seni tanıyorum Seul üniversitesindesin değil mi? Hani şu herkesin dilinde olan Taehyung. Çok tatlısın."

İlk defa duyduğum bu kelimeleri garipsemiştim. Alışık değildim hem de hiç yüzümü adama karşı buruşturmuş hala nerede olduğumu ve neden yanımda bir oyuncak ayıcık olduğunu kestirmeye çalışıyordum.

"Ah sana kendimi tanıtayım. Ben Hoseok. Jung Hoseok ama arkadaşlarım bana Hobi veya J-hope der. Sen de istediğin gibi hitap edebilirsin. Lise son öğrencisiyim. Daha ne diyebilirim bilmiyorum."

"Anladım beni tanıyorsundur zaten." Ensesini kaşıyarak

"Sadece ismini biliyorum aslında." 

"Pekala. Ben Kim Taehyung 2. sınıftayım"

"Bu kadar mı?"

"..."

"Arkadaşın yok mu neden onları söylemedin"

"Sen de amma meraklıymışsın he. Arkadaşım yok benim yani 1 tane var o da şuan Avusturalya da üniversitede."

"Hmm o zaman arkadaş olmaya ne dersin?"

"Olur uyar bana."

"Tamam şimdi uhmm.. neden nefes nefese kaldığını ve kendini eve attığını söylemek istermisin? Seni yargılamam. Anlatmak zorunda değilsin."

"Sonra anlatsam sana uyar mı?"

"Evet evet istediğin zaman anlatabilirsin her zaman dinlemeye hazırım. Ayrıca bana güvenebilirsin. Kötü işlerim yoktur." Kıkırdadı.

"Anlayabiliyorum. Çok teşekkür ederim"

"Rica derim. Aç mısın?"

"Ha-" tam konuşacağım sırada karnımın guruldamasıyla utanmış ve karnıma defalarca kez küfür saydırmıştım.

"Anlaşılan açsın" kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım. 

"Tamam o zaman ben yemeği hazırlayana kadar sen keyfine bak. Evindeymiş gibi davran."

"Hobi hyung bir şey isteyebilir miyim?."

"Tabiki dinliyorum."

"Şey.. ben bir kaç gün evinde kalsam olur mu?"

"Ah tabi. Ama neden?"

"Her şeyi sana anlatacağım daha ne kadar gizleyebilirim bilmiyorum."

"Seni her zaman dinliyor olacağım. Eğer şimdi kendini hazır hissetmiyorsan ben yemeği yapana kadar gidip duş al. Yemek hazır olunca sana haber vereceğim o zaman anlatırsın. Sana uygun mu?"

"Evet evet gerçekten çok teşekkür ederim çok iyi birisin ne kadar teşekkür etsem az." kıkırdamıştı.

"Tamam tamam önemli değil. Teşekkür etmeyi bırak da gidip duş al. Benim kıyafetlerimden giyebilirsin. Banyoda da misafir bornozu var. Keyfine bak minik kaplan." göz kırpıp gözden kayboluşunu izlemiştim. Banyo üst kattaydı üste çıkarak banyoya yöneldiğimde kapısını açıp içeriye girmiştim. Biraz etrafı inceledikten sonra kıyafetlerimi çıkarıp önceden doldurduğum küvete girmiştim.


***

J-hope'un ağzından

Yemekleri hazırlayıp mutfağı toparladıktan sonra Taehyung' çağırmak için üst kata çıkmıştım. Kapının önüne geldiğimde işinin bitmiş olduğunu düşünüp kapıyı sonuna kadar açmıştım. Taehyung'un tamamen çıplak olarak karşımdaki küvette olduğunu hesaba katmamıştım ki bir an göz göze gelmiştik küçüğünü gördüğümde yüzüm kızararak özür dileyip kapıyı yavaşça kapatmıştım. 

"Ş-şey Ta-Taehyung ben yemeğin hazır olduğunu söylemek için gelmiştim rahatsız olduysan özür dilerim çıktığını düşünmüşt-."

"Hyung sorun değil bende olan sende de var öyle değil mi" gülmüştüm.

"Haklısın bende de var" gülme seslerimiz evi şenletiyordu.

"5 dakikaya çıkacağım hyung sen yemeye başlayabilirsin beni beklemene gerek yok."

"Tamam seni bekleyeceğim." Aramızda geçen diyaloga gülerek aşağıya inmiştim. Sandalyelerden birine oturup telefonumu çıkarmış, Taehyung'u bekliyordum.


***


Taehyung'un ağzından:

J-hope hyungun aşağıya iniş seslerini duyduktan 4 dakika sonra hızla üstümü giyip aşağıya inmiştim. "Geldim hyung."

"Cidden yakışıklısın Taehyung."

"Aslında bende aynı şeyi sende düşünüyordum. Benden daha olgun ve yakışıklısın hyung. Sevgilin yoksa sana yavşayabilirim." Söylediğim şeylerden rahatsız olacağını düşünürken düşündüğümün tam tersi olmuştu.

"Sevgilim yok yavşayabilirsin bende yavşarım hatta birbirimize yavşarız iki yavşak olarak nasıl fikir?"

"Ben beğendim şahsen bana uyar" kahkahalara boğulurken önümüzdeki yemeği unutmuştuk. İkimiz de gülmeyi bıraktığımızda Hobi hyung yemeğe başlamıştı. Ben de ondan cesaret alarak yemeye başladım.

Sonunda tıkandığımda fazla bir şey yememiş olduğumu fark ettim. Hobi hyung yemeğini yarıda kesip bana baktığında gerildiğimi hissediyordum. "Hiç bir şey yememişsin beğenmedin mi?"

"Hayır hayır çok güzel olmuş eline sağlık ben zaten az yiyorum midem küçük"

"Ama iki çatal yemişsin baksana bir şey eksilmemiş bu kadar küçük olamaz miden. Bir rahatsızlığın mı var? Senin yaşındakiler daha çok yerler benim bildiğim. Hem çok zayıfsın."

"Bir rahatsızlığım yok aslında. Kendimi zorlasam da yiyemiyorum ki." sesim titrek çıkmıştı. Böyle konuşmalarda hep duygusallaşıyordum. Bu huyum kendimden nefret etmemin tuzu biberiydi. Olanları anlatmaya karar vermiştim. Derince bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladım.


---------------


Bu kadardııı bir daha ki bölüme yazacak bir şey bırakmak istediğim için burda kesiyorum yoksa yazcaktım daha.

BÖLÜM NASILDI EĞER BEĞENDİYSENİZ Bİ OY VERİN DE ANLAYALIM DEĞİL Mİ YANİ AA

hala birleşmediler amk bölümler artık daha uzun olur sanırım 

ÇILDIRCAM YA BİRLEŞTİRİRİM BİRLEŞTİRMESİNE DE UZUN ZAMAN ALACAK AMA BEKLEYEBİLİR MİSİNİZ


Aşk Tesadüfleri Sever | •TaeKookkie•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin